Prostat

Yazar Ruhi GüngörÜrolog • 26 Ocak 2018 • Yorumlar:

BPH

Prostat tüm erkeklerde bulunan idrar torbasının hemen altında rektumun hemen önünde üretra dediğimiz işeme kanalını çepecevre saran ceviz büyüklüğünde (18gr) bez yapısında bir organ olup, salgıladığı salgılarla üreme fonksiyonlarına yardımcı olur. Üzerinden sertleşmeyi sağlıyan sinirler geçmektedir.

Prostatın salgıladığı salgılar meni hacminin %30-40’ lık bir kısmını oluşturup spermlerin dış ortamda canlılıklarını ve hareket kabiliyetlerini devam ettirmede yardımcı olur. Prostatın salgıladığı alkali (bazik pH=7,5) olan sıvı meniye süt görünümünü verir ve bu salgılar meniyi önce pıhtılaştırır sonrada pıhtının erimesini sağlar.

Prostat salgıları asidik bir ortam olan kadın vaginasında (pH=4) alkali bir ortam oluşturarak spermlerin asidik ortamda ölmelerini engeller. Meniyi vagen içerisinde önce pıhtılaştırıp tutunmayı ve aisidk ortamdan korunmayı sağlar daha sonra pıhtıyı eriterek spermlerin hareket ederek yumurtayı döllemelerine yardımcı olur

Bir çok erkeğin korkulu rüyası olan prostat nedeni tam aydınlatılamayan sebeplerden dolayı 25-30'lu yaşlardan itibaren büyümeye başlayıp 45-50'lı yaşlarda bu büyüme hızlanmaktadır. Bu büyümeyi durduracak veya yavaşlatacak, medikal, paramedikal gıda, ilaç gibi ajanlar halen araştırılma aşamasındadır.

BPH’da Semptomlar

Bph sık idrar çıkma idrar yaparken zorlanma ani idrar hissi ve bazen idrar kaçırma ile kendini gösterebilir. Bu semptomlara bağlı olarak kişinin gün içerisindeki aktivitelerini kısıtlama sosyal olarak kendini geri çekme, geceleri sık uyanmaya bağlı yorgunluk halsizlik, ayrıca rahat idrar yapamamaya bağlı kasık ve genital bölgede sızlama tarzı ağrılar ve huzursuzluk hissi gibi sosyokültürel ve psikolojik rahatsızlıklara sebebiyet verebilir.

Bph şikayetleri:

– İdrara başlamada gecikme (hesitency)

– İdrarın tazyiğinde azalma

– Kesik kesik idrar yapma (intermittency)

– İdrar yaptıkdan sonra tam boşaltamamama hissi

– Gece uyuduktan sonra iki defadan fazla idrara kalkma isteği (noktüri)

– Gün içerisinde iki saatte bir veya daha sık idrara gitme (pollaküri)

– Ani idrar yapma isteği (ugency) ve bu ani istekle beraber idrar kaçırma (urge inkontinans) gibi semptomlar görülebilir.

Bph ‘da Tanı

Yukarıda belirtilen semptompları bulunan tüm hastalara bph açısından değerlendirme önerilir ancak prostat kanseri hiçbir semptom vermeden gelişebileceği için 50 yaşından sonra tüm erkeklere (birinci derece akrabalarında prostat kanseri bulunan erkeklere 45 yaşından sonra) yılda bir kez prostat muayenesi ve PSA dediğimiz prostat kanser tarama testinin yapılması önerilir.

Prostatın iyi huylu büyümesi olarak kabul edilen bph’nın yanında prostat bezi hacim olarak hiç büyümeden ve işeme semptomları yaratmadanda kanser geliştirebilir, bu nedenle psa takibi çok önemli bir olgudur.

- Fizik Muayene: Prostat makattan yapılan parmakla muayenede büyüklüğü ve ele gelen kitle olup olmaması açısından rahatlıkla değerlendirilebilir.

- PSA: Prostat şikayetleri ile başvuran hastalarda kanser taraması için mutlaka psa bakılmalı sonrasında parmakla rektal muayene bakılmalıdır.

- Üriner USG: Prostat hacminin ölçülmesi, mesane kapasitesinin değerlendirilmesi, işeme sonrası idrar torbasında kalan idrar miktarının tespiti (PMR), ve böbreklerin durumu için ultrasonografi yapılmalıdır.

-Üroflowmetri: İdrar akımının değerlendirilmesinde üroflowmetri dediğimiz test yardımcı olur. Bu test de hasta idrara iyice sıkıştırılarak özel bir aletin içine idrarını yapması istenir.

-Kreatin: İşeme zorluğuna bağlı nadiren de olsa böbrek fonksiyonları bozulabilmesi nedeniyle kreatin bakılması da faydalı olmaktadır.

Bph 'da Tedavi

– Medikal tedavi

- Fitoterapi

- Alfa blokerler

- Beş alfa redüktaz inhibitörleri

- Kombinasyon tedavileri

– Cerrahi tedavi

- Açık prostatektomi

- Transüretral prostat rezeksiyonu (TUR-P)

– Diğer tedavi alternatifleri

Bph ile ilgili tedaviler hipokrat zamanından beri denenmektedir bu amaçla değişik bitki ekstreleri yüzyıllar boyunca kullanılagelmiştir. Halen ilaç halinde piyasada bulunun değişik bitki ekstreleri bulunmaktadır. Bu tedaviler prostat tedavisinde kısmi fayda sağlamaktadır.

Modern tıpbın bph ile ilgili kullandığı günümüzde iki grup ilaç mevcuttur. Birinci grup alfa blokerler dediğimiz prostat düz kaslarında gevşeme yapan ve işeme kanalında gevşeme sağlıyan ilaçlar. İkinci grupda ise 5 alfa redüktaz inhibitörü dediğimiz prostat büyümesinde etkili olan testesteronun etkilerini bloke eden ve bu amaçla prostat hacminde kısmi küçülme sağlayan ilaçlar. İkinci grupdaki ilaçlar prostat hacminin 40 gram ve üstünde olduğunda daha etkili olurken alfa blokerler tüm prostat hastalarına verilebilir.

Bph tedavisinde diğer bir tedavi seçeneğide cerrahi prosedürlerdir. Cerrahi tedaviler eski dönemde altın standart tedavi açık prostatektomi iken günümüzde TUR-P dediğimiz trans üretral prostat rezeksiyonu altın standart tedavidir. Ancak bu tedavi çok büyük prostatlarda operasyon süresinin uzaması nedeniyle pek kullanılmamaktadır. Eski dönemde 60 gramın altındaki prostatlara TUR önerilirken günümüzde deneyimin artması teknik aletlerin gelişmesi sayesinde 120 grama kadar olan prostatlarda TUR operasyonu önerilmektedir. Halk arasında kapalı prostat ameliyatı olarak bilinen TUR operasyonunun açık cerrahiye göre hastanede kalış süresinin azlığı, kanama miktarının az olması, operasyon sonrası hasta ağrı ve konforu açısından açık prostatektomiye göre daha üstündür.

Yine kapalı yöntemle yapılan ve bir dönem popülerliği artmış gibi görünen lazer enerji kaynağı kullanılarak yapılan prostatektomi operasyonları ( greenlight, redlight) ise günümüzde popülerliğini kaybetmektedir. Lazer prostatektomi esnasında prostat dokusunun çıkarılamaması bu nedenle patoloji örneği alınamaması, cerrah açısından öğrenilmesinin daha zor bir yöntem oluşu, en önemliside operasyon sonrası çoğu hastada görülen dizüri dediğimiz idrar yaparken yanma şikayetinin diğer tedavilere göre çok daha uzun seyretmesi ve pahalı bir yöntem olması nedeniyle popüleritesini kaybetmiştir.

Prostat tedavisinde anestezi alamayan hastalara uygulanılan lokal anestezi eşliğinde yapılabilen termoablasyon, termoterapi, hipertermi, balon dilatasyonu ve stend uygulamaları gibi tedavi yöntemleride mevcuttur.

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yorumlar: (0)