Prostat Biyopsisi
Yazar Evren Işık • Ürolog • 10 Ocak 2018 • Yorumlar:
Günümüzde, prostat kanserli hastaların büyük çoğunluğunda ürolojik belirti bulunmamaktadır. Bu nedenle prostat kanseri şüphesi, parmakla rektal muayenedeki bir anormallik veya PSA seviyesindeki yükselme neticesinde oluşmaktadır. PSA'nın üst limiti aşıldığında veya PSA’nın hangi düzeyde olduğuna bakılmaksızın, rektal muayenede anormal bulguları olan hastalara mutlaka prostat biyopsisi yapılmalıdır.
Prostat iğne biyopsisi lokal anestezi altında ve transrektal ultrasonografi eşliğinde rektal yoldan yapılımaktadır. Prostatın her iki yanından toplamda 10-12 parça alınarak patolojik incelemeye gönderilmektedir.
Prostat biyopsisi için hasta hazırlığı : Hastalar işlem hakkında bilgilendirilmeli, işlemin yan etkileri ve olabilecek komplikasyonlar önceden anlatılmalıdır. Kan sulandırıcılar (aspirin, kumadin, plavix vs.) prostat biyopsisinden 7-10 gün önce mutlaka kesilmelidir.
Antibiyotik Kullanımı : Prostat biyopsilerinde, enfeksiyon gelişmesini önlemek amacıyla antibiyotik mutlaka kullanılmalıdır. Yapılan çalışmalarda antibiyotik kullanımının enfeksiyon oranını azalttığı ve komplikasyonları en düşük seviyeye indirdiği gösterilmiştir.
Bağırsak Temizliği : Bağırsak temizliğinin amacı, rektumdaki dışkı miktarını azaltarak transrektal ultrasonografi esnasında prostatın daha iyi görüntüsünü elde etmek ve oluşabilecek prostat enfeksiyon riskini azaltmaktır.
Anestezi : Prostat biyopsisinde lokal anestezikler ile prostat bezi uyuşturulmakta ve ağrı kontrolü sağlanabilmektedir. Bu işlem için, prostat sinirlerinin çevresine veya prostat seminal vezikül bileşkesine anestezi uygulanarak hastaların hiç ağrı hissetmemeleri sağlanmalıdır.
Prostat biyopsisi sonrası nelere dikkat edilmelidir ?
Prostat biyopsisi sonrasında hastalar aynı gün eve gidebilmektedir. Enfeksiyon gelişimini önlemek amacıyla 1 hafta antibiyotik kullanılması genellikle önerilir. Miktarı çok olmamakla beraber makattan veya idrarda kanama gözlenebilir. Bu kanama sıklıkla kendiliğinden düzelir. Biyopsiyi takiben gelişen yüksek ateş, kendiliğinden geçmeyen veya durdurulamayan kanama ve idrar yapamama durumu gelişirse mutlaka doktora veya acil servise başvurulması gereklidir.