Psikanaliz
Yazar Can Tarakcı • 26 Aralık 2023 • Yorumlar:
Psikanaliz bir anlam uğraşı olarak tanımlar kendini. Psikanalist de iflah olmaz bir soru sorucudur.
Psikanaliste ne anlatıldığı önemlidir elbette. Ama onun analizanla ilgili olarak sorduğu asıl soru şudur: "Neden anlatıyor bunları ve neden bana anlatıyor?" Çünkü ne anlatıldığı kadar, neden ve kime anlatıldığı da önemlidir. İşte anlam bu soruların yanıtıdır. Burada analizan-analist ilişkisini, anlatan-dinleyen olarak ele aldığımızda tüm anlamın bu ikili durumdan, ikili ilişkiden çıktığını görmüş oluruz.
Dinleyen olduğu için anlatılmaktadır. Diğer bir deyişle söylemi yapılandıran dinleyendir. (Umberto Eco, okumanın metnin yapılanışındaki temel unsur oldugunu söyler. Yani yazılanın okunacak olması yazının yapılandırılmasında ki en önemli unsurlardan biridir. Çünkü der Eco, "Hiçbir zaman kendine yazılmaz. Alışveriş listesi hariç!" Yani hep ötekine yazılır, tıpkı ötekine konuşulduğu gibi.)Ancak bu yapılandırıcı işlevin bir sınırı olduğu da kabul edilmelidir. Çünkü psikanalist kuruluşuna katkıda bulunduğu yapının ev sahibi değildir . Ötekini anlamak, o olmak değildir.Levinas ötekiyle kendi varoluşuna ezdirmeden nasıl bir ilişki kurulabileceğini sorgularken su saptamayı yapar: "Varlıklar arasında her şey değiştirilebilir, varolmak hariç. Bu anlamda varoluş, varolmak için kendini yalnızlaştırmak demektir... Eger varoluş iletilemeyense , varlığıma derinlemesine kök salan bendeki en mahrem şey odur." En mahrem sey, örnegin Eco'nun sözünü ettiği alışveriş listesidir. En mahrem olan yalnızca kişinin kendi işine yarayacak olan kendine yazdığı ve kendine söylediğidir.
Psikanalist bir yandan anlam aramalı ve oluşturmalı bir yandan da ötekinin varoluşsal yalnızlığına saygı göstermelidir. Psikanalistin etiğinin temeli bunlardır. Etiğin olmadığı yerde özne de yoktur öteki de.