Psikolojide Ayrılık, Kayıp ve Yas

Yazar Emine Sinem DerliPsikolog • 3 Mart 2021 • Yorumlar:

Ayrılık temel olarak üç kategoride ele alındığında;

• Yaşamsal değişimlere bağlı ayrılıklar; Mezuniyet, evlilik, iş değişimi, terfi etme vb. süreçlerle ilgili ayrılıklar,

• İlişkisel, durumsal ve mekânsal ayrılıklar; Bir ilişkinin bitmesi, boşanma, bir yerden başka bir yere taşınma, para ya da iş kaybı,

• Ölümle gelen ayrılık ve kayıplar; Sevilen bir yakının ölümü, savaşta ölüm, terörle gelen ölüm ve intihar sonucu ölüm’den söz edilebilinir.

Yas; İnsanın kayıplara verdiği doğal ve evrensel bir yanıttır. Yas denilince aklımıza sevdiğimiz bir kişinin ölümü sonrası yaşadıklarımız gelse de, yas değer verilen her türlü nesnenin kaybıyla ilgili olabilir. Yas sürecinin süresi, yoğunluğu ve niteliği kişiden kişiye göre değişiklik gösterebilir. Bu nedenle, yas sürecimiz biriciktir.  “Yas tutmak; herhangi bir yitim ya da değişikliğe verilen psikolojik yanıt, iç dünyamız ile gerçeklik arasında bir uyum sağlayabilmek için yaptığımız uzlaşmalardır” (V, Volkan 1991).

 

YAS SÜRECİNDE VERİLEBİLECEK TEPKİLER

Fiziksel Tepkiler: Kalpte ve boğazda sıkışma, nefeste darlık, ağız kuruluğu, midede boşluk duygusu, bedenini hissetmeme, zayıf ve bitkin hissetme, gürültüye karşı duyarlılık, aşırı hareketlilik ve enerji hali.

Düşünsel Tepkiler: İnanamama, olayı sürekli yeniden kurgulama, alternatif senaryolar üretme, düşüncede dağınıklık, gerçekliğe uygun olmayan düşünceler, dikkat dağınıklığı, unutkanlık, rahatsız edici düşünceler ve/veya rüyalar.

Duygusal Tepkiler: Şok, inkar, öfke, suçluluk, suçlama, üzüntü, kaygı, korku, yalnızlık, yorgunluk, çaresizlik, isteksizlik, umutsuzluk.

Davranışsal Tepkiler: Uyku ve yeme düzeninde bozulmalar, alkol ya da başka bir madde kullanma, sosyal çevreden ve kaybedileni hatırlatan uyaranlardan kaçınma ve/veya bu uyaranlardan ayrılamama, kaybedilene ait bir eşyayı yanında taşıma.

 

Yas sürecinin işlevi;

Yas süreci bir anlamıyla yaşamla uyumla da ilgili bir süreçtir. Önemli yaşamsal değişikliklerin ardından gereken yeniden yapılanmayla ilgili bu  süreçte yasın yaşanması, kaybın sindirilmesi için kişinin zamana ve alana ihtiyacı vardır; ancak sağlıklı bir yas sürecinin ardından kişi tekrar toparlanıp, güçlenip, hayata sağlıklı olarak katılabilir.

 

MAHRUM KALINMIŞ YAS

Bir başka yas türü, kişinin, açık bir biçimde yası tutulamayacak ya da desteklenemeyecek, sosyal olarak belirsiz bir kayıp için yaşadığı yası ifade eden mahrum kalınmış yastır (Aloi, 2009; Hendry, 2009).

Mahrum kalınmış yas örnekleri, eski eşle yaşanan ilişki gibi sosyal açıdan kabul görmeyen bir ilişkiyi, kürtaj gibi gizli bir kaybı, AIDS nedeniyle ölüm gibi etiketlenmiş ölüm biçimlerini de içermektedir.

Mahrum kalınmış yas, toplum tarafından onaylanmadığı için kişinin yaşadığı kederin şiddetini arttırabilir. Bu tarz keder, yıllarca saklanabilir ya da bastırılabilir, ancak yeni kayıplarla birlikte yeniden ortaya çıkabilir.

 

YAŞANAN KAYIPLARLA İLGİLİ OLARAK; 

• İnsan bilişsel düzeyde, sevdiklerinin ve kendinin bir gün öleceğini bilir. Ancak kazaları, felaketleri ya da ani bir şekilde ölmeyi kendisine ve sevdiklerine uzak görür; bu tür bir olayın kendi başına geleceğine inanamaz.

• Ölüm kişilerin dünyaya ve kendilerine dair olan varsayımlarının yıkılmasına ya da değişmesine yol açabilir.

• Özellikle ani ve şiddet içeren bir kayıp ile karşı karşıya kalan kişinin o ana kadar olan dünya algıları derinden sarsılabilir. Bu kontrol edilemez yaşantı, kişinin dünya ve kendisiyle ilgili olumlu inançlarını sorgulamasına ve kendi hassasiyetlerini fark etmesine neden olabilir.

• Yaşam ve kişiler hakkında var olan inanç ve varsayımları yıkılan kişiler için bu süreçlerin yeniden yapılandırılması hayli sancılı olabilmektedir. Yaşanan kayıp ne kadar travmatik ise, kişinin inanç ve düşünce sistemi üzerindeki etkileri o kadar büyük olur.

 

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yorumlar: (0)