Travmaları Dönüştürmek: Psikolojik Esneklik, Sağlamlık ve Büyüme

Ne en güçlü olan tür hayatta kalır ne de en zeki olan,

Değişime en çok adapte olabilendir hayatta kalan…

Charles Darwin.

Psikolojik Sağlamlık (Psychological Resilience)

Darwin, bu söylemiyle değişen zorlu koşullar, hayat içerisindeki stres faktörleri karşısında uyum sağlayabilme ve üstesinden gelebilme becerisi olarak tanımlanan Psikolojik Sağlamlığın (Psychological Resilience) da anahtarını vermiştir…

Sağlamlık deyince akla gelen çağrışımlar daha çok sertlik, katılık, güçlülük, direnç gibi kelimeler olsa da anahtar Latince “resilire” kökeninden türemiş olan “resilient” esnek olma, elastik olma anlamına gelmektedir.

Tahmin edileceği üzere kapasitesinden büyük bir kuvvet ile karşılaştığında katı olan nesne çatırdamaya başlar ardından kırılır fakat esnek olan ise esner, bükülür ve ardından kendi toparlanma süreci başlar, bir lastik gibi kolayca eski haline geri döner, iyileşir.

Bu bağlamda belirsizlikler, değişimler karşısında esneyebilmeye, uyum sağlayabilmeye, yeni beceriler edinme ve var olanı geliştirmeye, olumsuz yaşam olayları ardından iyileşerek, öğrenerek ve güçlenerek çıkabilmeye, travmaları dönüştürmeye en uygun rehber ağaçlar sanıyorum.

Travmayı dönüştürme,

Psikolojik esneklik, uyum sağlama ve büyüme yolunda ağaçlar:

Şiddetli rüzgar alan bir ağaç, rüzgara karşı direnmek yerine onunla birlikte esner ve rüzgar dindiğinde eski haline geri döner.

Eğer bir ağaç önünde rüzgarı kesecek başka birşeyin olmadığı, bitmek bilmeden sürekli rüzgar alan bir tepede ise (değişen koşullar, geri dönülmez hastalıklar, kayıplar karşısında…) diğer yöne eğilir, oradan gelişmeye devam eder, değişen çevreye uyum sağlar ve yine var olmanın bir yolunu bulur.

Eğer ağaç yara aldıysa:

Bir ağaç yaralandığında şiddetli bir fırtına, bir hayvan, bir araç zarar verdiğinde ağaç doğası gereği büyümeye devam eder.

Kökler ağacı besler, bulunduğu yerde yeteri kadar kaynak yoksa köklerini daha derine indirir, ihtiyacı olan mineral ve su neredeyse köklerini o tarafa yönlendirir, karşısına aşamayacağı bir taş, kaya çıkarsa etrafından dolaşır bir yolunu bulur ve kendisini besleyecek olan mineral ve suya ulaşır.

Ağaç köklerden gelen besin ile hayata tutunur, büyüme devam ederken besinler (eski / yeni kaynaklar) tüm gövdeyi dolaşır, dalların en uç kısımlarına kadar ilerler. Yapraklar yüzlerini güneşe döner. Yukarı uzanan dallar geleceğe dair umudu, olumlu bakış açısını, hayalleri, yeni hedef ve planları temsil eder.

Zaman içerisinde ağaç büyümüş, o büyürken gövdeye oranla yaranın kapladığı yer küçülmüş, sadece yakından bakanların görebileceği bir iz bırakarak, onun eşsiz hikayesinin ve özgün benliğinin bir parçasına dönüşmüştür. Artık ağaç iyileşmiş, gelişmiş ve güçlenerek varlığını sürdürmeye devam etmektedir…

Geçmiş yaraları iyileştirmek, kendi hikayenizi yeniden yazmak mümkün. Travmaları anlamak, anlamlandırmak, dönüştürmek yolunda,

Bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine…