Psikolojiniz Prostatite Yol Açabilir!
Yazar Muhsin Balaban • Ürolog • 27 Temmuz 2020 • Yorumlar:
Erkekte en sık rastlanan kısırlık nedeninin varikosel olduğunu söyleyen Üroloji Uzmanı Muhsin Balaban, bu rahatsızlığın erkeklerin yüzde 15’inde görüldüğünü belirtti.
Genellikle ağrı şikayetiyle ortaya çıkan varikoselin, sperm kalitesini bozarak kısırlığa sebep olabildiğini belirten Üroloji Uzmanı Balaban, günümüzde kısırlıkta buna bağlı ciddi bir artışın söz konusu olduğunu vurguladı. Balaban, “Hastalığı testis etrafında olan kirli kanı kalbe taşıyan damarların kapak bozukluğu yüzünden genişlemesi ve buna bağlı olarak testise hasar vermesi olarak tanımlayabiliriz. Özellikle son beş yılda sperm kalitesi azalmaya başladı. Varikosel, testosteron hormonunu bozarak ereksiyon fonksiyon bozukluğuna da yol açabiliyor” ifadelerini kullandı.
YAPTIĞINIZ İŞE DİKKAT!
Sıcak işlerde çalışan erkeklerin risk grubu altında olduğunu belirten Balaban, “Pastane, fırın işleriyle uğraşanlar, ağırlık taşıyanlar ve sıcak iklimde yaşayanlarda daha sık görülüyor. Çünkü sıcak ve basınç, oradaki damarın genişlemesine sebep olabiliyor. Bunların yanında ailesel yatkınlıklar da söz konusudur” dedi.
Balaban, varikoselin kadınlardaki karşılığının bacak varisi olduğunu ifade etti.
ULTRASON YA DA ELLE TEŞHİS KONULABİLİR
Kronik Prostatit hastalığının bence en zor tarafı tanı kısmıdır. Çünkü karşınızda biz doktorların pek alışık olmadığımız birden fazla ve birbirinden bağımsız şikayetler topluluğunu ardı ardına ifade eden bir hasta vardır. Çoğu zaman hastaların bu şikayetleri abarttığını düşünmenize rağmen, hastaların sosyokültürel seviyesine baktığınızda bu işte bir uyumsuzluk olduğunu zaten ilk başta anlarsınız.
Öncelikle bir prostatit hastasının psikolog gibi dinlenmesi ve hastalığın bireyde yarattığı derin travmayı anlamak gerekir. Çünkü karşınızda ağrı kesci ya da sadece antibiyotik yazıp göndereceğiniz bir hasta yoktur. Bu hastalık yüzünden eşinden ya da nişanlısından ayrılan bir çok erkek hasta vardır. Çünkü uygun tanı ya da tedavi alamadıklarından psikolojileri bozulmakta ve hem iş hayatları hem de özel hayatlarında depremler başlamaktadır.
Bu hastalığın tanısını koymada ve tedaviyi planlamada hastanın yaşam tarzı, ruh hali ve tedaviye inancı inanılmaz önem kazanmaktadır. Öncelikle hastanın hastalığını anlaması sonrada tedaviye uyum göstermesi gerekir
Kronik Prostatit tanısında, öncelikle bu hastalığa neden olabilecek sosyal, çevresel ya da mikrobiyolojik faktörler göz önünde bulundurulmalıdır. Erkekler pek hoşlanmasa da rektal yoldan yapılacak prostat muayenesi, prostatın ödemli ve ağıran bölgelerinin tespiti ardından penis ucundan gelen akıntı örneğinin mikrobiyolojiye gönderilmesi inanılmaz derecede önemlidir. Bunun yanında doktorun prostat sıvısından alacağı örneği mikroskop altında inceleyip varsa lökosit miktarını tespit etmesi tedavi aşamasında bilimsel bir belirteç olacaktır.
Diğer bir önemli tanı aracı da rektal yoldan yapılan prostat doppleridir. Bu tetkik ile prostatın kanlanması ya da kireçlenmiş olan noktaları tespit edilebilmektedir.
Prostatta kireçlenme tespit edilmesi, daha önceden geçirilmiş bir enfeksiyona işaret eder ve tedavide bu göz önünde bulundurulur.
Özetleyecek olursak; karmaşık olan ve hastanın genital bölgesini ilgilendiren bu hastalık, erkeğin psikolojisini bozmaktadır. Bozulmuş olan psikoloji de bu hastalığın hastada daha fazla hissedilmesine neden olmaktadır.