Psikoterapi
Yazar Zeynep Kotan • Psikiyatrist • 15 Haziran 2020 • Yorumlar:
“ İnanın bana her kalbin dünyanın bilmediği kendi gizli acıları vardır ve çoğu zaman bir adama sadece üzgün olduğu halde soğuk deriz ” H.W.Longfellow (1807-1882)
Psikoterapi nedir?
Psikoterapi, yani konuşma tedavisi, çok geniş anlamda; düşünce, duygu ve davranışları, konuşma ve ilişki kurma yolları ile etkileyerek değiştirme ve iyileştirme demektir. İyileşme demek eski uyumsuz tepkilerin bırakılması, yeni bakış açıları, yeni davranışlar öğrenilmesi; kısaca kişinin kendini değiştirmesidir. Psikoterapi; günlük yaşamla baş etme sorunlarından travmatik olayların etkileriyle mücadele etmeye; fiziksel hastalıklar nedeniyle yaşanan ruhsal zorluklardan sevilen bir kişinin kaybından sonra yaşanan sıkıntılara ve depresyon ve anksiyete bozuklukları gibi psikiyatrik bozukluklarla baş etme süreçlerine yardımcı olabilmektedir. Psikoterapi çalışmasında terapist ve danışan aktif olarak beraber çalışırlar. Terapist ile danışan arasında güvene dayalı bir ilişkinin sağlanması esastır.
Psikoterapi ne kadar sürer?
Seanslar genellikle haftada bir sıklıktadır. Psikoterapi, üzerinde çalışılacak sorunların niteliğine göre, kısa süreli olabileceği gibi uzun süreli de olabilir. Tedavi hedefleri, seansların sıklığı ve psikoterapinin süresi danışan ve terapist tarafından beraberce belirlenir.
Psikoterapi mi yoksa ilaç tedavisi mi?
Psikoterapi, tek başına ya da ilaç tedavisi ile eş zamanlı uygulanabilmektedir. Bazı durumlarda öncelik ilaç tedavisinde iken, bazı durumlarda psikoterapi en uygun seçenek olabilir. Pek çok durumda iki tedavinin bir arada uygulanmasının en iyi sonuçları verdiği gözlenmektedir.
Psikoterapi türleri nelerdir?
Psikoterapiler, psikopatoloji anlayışı ve kuramsal çıkış noktasına göre kabaca psikodinamik temellere dayananlar; öğrenme ilkelerine dayanan davranışçı psikoterapi türleri; bilişsel psikopatoloji, bilgi-işlemleme, sosyal psikoloji ilkelerine dayananlar ile varoluşçu ve görüngüsel temellere dayananlar olmak üzere sınıflandırılabilir. Psikoterapi, biçimi ve yapısına göre ise bireysel psikoterapi, grup psikoterapisi, psikodrama, oyun psikoterapisi ve aile psikoterapisi şeklinde uygulanabilir. Bunlardan hangisinin kullanılacağına karar vermek için ön görüşmelerle danışanın probleminin iyi tanımlanabilmesi gereklidir.
Psikoterapist kimdir?
Psikoterapist, psikolojik destek ihtiyacında olan kişilere profesyonel bir çerçeve dahilinde destek veren, aldıkları psikoterapi eğitimleriyle terapi konusunda uzmanlaşmış kişilerdir. Psikoterapi uygulayabilmek için psikiyatrist, psikolog ya da psikolojik danışman gibi ruh sağlığı çalışanları temel eğitimlerine ilaveten psikoterapi eğitimi almak zorundadır. Psikoterapinin bilimsel yönü yadsınamaz, ancak hekimlik gibi psikoterapinin bir sanat yanı da vardır. Psikoterapist, öncelikle danışanını etkin bir şekilde dinleyebilmeli, onunla eşduyum (empati) yapabilmeli, taraf tutmamalı ve yargılamamalı, yaklaşımlarında esnek olabilmeli ve danışanına zaman ayırabilmelidir.
Psikoterapi nasıl işe yarar?
Psikoterapi alan kişiler sıkıntı verici belirtilerinde belirgin azalma hissetmektedir ve yaşamdaki işlevsellikleri belirgin olarak artmaktadır. Psikoterapinin duyguları ve davranışları pozitif yönde değiştirdiği, bireyin hayatın pek çok alanından daha fazla doyum almasını sağlayabildiği gösterilmiştir. Son yıllarda yapılan pek çok çalışma psikoterapilerin etkilerini tıpkı ilaç tedavileri gibi beyin döngülerini değiştirerek gösterdiği sonucuna varmıştır. Psikoterapiyle sağlanana bu değişimi yapısal ve işlevsel beyin görüntüleme yöntemleri ile saptamak mümkündür.
Değişme; önce istemeyi, ardından doğru yardım kaynağına ulaşarak etkin bir şekilde çabalamayı gerektirir. Psikoterapist, bu değişim sürecinde danışana yol gösterme sorumluluğunu alan yol arkadaşıdır. Psikoterapide en önemli nokta iki kişi arasında kurulan ve özel anlam kazanan ilişkidir. Bu ilişki süresinde konuşulan şeylerin içeriğinden çok, ilişkinin niteliği ağırlık taşır. Bu ilişkinin olumlu yürümesi, karşılıklı güven ve saygı ile gelişmesi; kaynağını geçmişten alan bozuk ilişkilerin gözden geçirilmesi, yeni bakış açılarının oluşturulması değişime fırsat verir.