Psikoterapist Derken
Yazar Gökçen Genç • Psikolog • 25 Ocak 2021 • Yorumlar:
-İyi bir terapist yoldaki işaret levhaları gibidir. Yola, yöne, yolcuya karışmaz; yolcunun seçtiği yönü işaret eder, öğüt vermez! Terapötik amaç doğrultusunda görevler, ödevler verebilir, anlaşmalı olarak…
Yardım etmeyi hepimiz severiz, yardımcı olmanın hazzını severiz yalnız; yardım dediğimiz bir başkasına zarar olabilir mi diye düşünmeye başlayınca başlayabilir asıl yardım.
-Kozasına yapışmış tırtılı fark edebilmek yetmez; bir tırtıl gibi kozaya girip, iki ayrı kelebek şeklinde çıkmaktır, empati demiştim empatiyi tanımlarken, üzerinde düşündüğüm zamanlarda. Söylemek ve uygulamak arasında çok önemli bir ayrım olduğunun bilincinde yaptığım bir şeydi bu, çünkü çok önemlidir psikoloğun kendi kozasını fark etmesi. Bu süreç eğitim hayatımız ile başlar, terapi eğitimleri ile devam eder. Sürekli eğitim almamızın ve danışan koltuğunu deneyimlememizin nedeni budur.
-Tecrübe, kendini fark etme odağı ve duyarlılığı ile ölçülebilir. Bu duyarlılığa da hazır olabilmek gerekir çünkü yüzleşmek, aynaya bakmak sarsıcı bir süreçtir. Bazen gelinen nokta ağır gelebilir belki dinlenmek, durmak da gerekebilir, çünkü fark etmek yaşamda bir şeylerin değişmesi ile mümkündür. Değişen bir şey olmadığında fark etmekten bahsedilemez. Değişimi takip etmek önemlidir. Değişim olmadığında orada bir açmaz var demektir. Konuşmanın iyi gelmesi ya da ilaçların fiziksel olarak şikâyetleri geçirme durumu, uzun vade için yeterli olmayan bir durumdur. Bu nedenle terapinin eşlik etmediği bir tedavi süreci tam bir tedavi süreci olmamaktadır.
Yolculukta kişinin kişi tanıması gibi, terapi sürecinde de kişi kendisini tanımaktadır, aslında terapistte kendisiyle tekrar tekrar karşılaşmaktadır o nedenle terapi karşılıklı bir süreçtir. En öncelikli güvenmeyi gerektirir. Kendini açmak güven içindeki bir ortamda mümkündür. Bu danışan için geçerli olduğu gibi, terapist için de geçerli bir durumdur.
Psikoterapist dinler bununla birlikte; sadece dinleyen biri değildir terapist çünkü; bazen danışan konuşmak istemez ya da çok fazla konuşacağı gündemi vardır. Sessizlikte çözülür genelde çözülmesi gereken, belki bazen bir melodi üzerinden, belki bazen bir aile resmi ile denizden, ormandan bahsederken belki ya da bir boşluğa konuşurken…
Her insanın biricik olduğu gibi terapi süreci de danışana özgü ve biriciktir. Psikoterapist ise; bu biricikliği fark edebilen ve bu biricikliğe duyarlı olabilendir.