Rahatsız Eden, Tekrar Eden Düşüncelerden Nasıl Kurtulabiliriz?
Yazar Ece Mengütay • Psikolog • 15 Aralık 2020 • Yorumlar:
Bazen öyle düşünceler aklınıza gelir ki düşünmekten rahatsız olursunuz, bir an önce bu düşünceleri aklınızdan çıkarmak için çabalarsınız. Ama aslında siz o düşüncelerle savaştıkça düşünceleriniz size üstün gelmeye başlar.
Peki bu sürekli aklımızda dönüp dolaşan rahatsız edici düşüncelerden nasıl kurtuluruz?
İlk olarak düşünceyi tanımanız lazım. Bu düşünce her şeyle ilgili olabilir. Ancak sizin tanımlamanız gereken: “Bu düşünce sizi neden bu kadar rahatsız ediyor, kaygı mı yaratıyor, bir belirsizlik mi ortaya çıkarıyor ya da içinizde suçluluk duygusu mu ortaya çıkarıyor?” Bu düşünceler aynı zamanda yüzleşmekten korktuğunuz şeyler de olabilir. Bunlar sizde hangi duyguları ortaya çıkarıyor önce bunları tanımlamanız gerekiyor.
İkinci aşama olarak kendinize düşünceyle ilgili birtakım sorular sorarak düşüncenizi incelemeye başlayabilirsiniz: “Bu aklınızdaki rahatsız edici düşünceye yönelik onu destekleyen kanıtlarınız var mı?”
Bazen tekrarlayan sıkıntılı düşüncelerinizi kimseye anlatamadığınız için sadece bunu siz yaşıyormuşsunuz gibi gelebilir. Oysa aynı düşünceyi yaşayan binlerce insan vardır. Kimseye anlatamadığınızda, kendinizi sadece siz yaşıyormuşsunuz gibi hissettiğinizde iyice bunalırsınız ve omuzlarınıza ekstra bir yük biner. Bu yüzden başka bir soru olarak şunu sorun kendinize: “Aynı olayı yakın bir arkadaşınız yaşasa ve gelip size anlatsa siz ona ne tavsiye verirdiniz? Onun için ne kadar rahatsız edici olurdu bu düşünce?”
Şu anda evet bu düşünce sizi çok rahatsız ediyor ama önümüzdeki aylarda, yıllarda bu düşünce yine sizi rahatsız ediyor olacak mı? Hala bunu düşünmekten ötürü kendinizi kötü hissedecek misiniz? İleriye dönük bir senaryo düşündüğünüz zaman aslında o büyük resim içinde şu an sizi rahatsız eden bu düşüncenin çok da önemli olmadığını göreceksiniz.
Kendinizi özellikle kötü hissettiğiniz zamanlarda çevrenizdeki durumları ve olayları yanlış yorumlamaya daha müsaitsinizdir. Öncelikli olarak hep en kötü senaryoyu düşünmeye başlarsınız. Oysa hayatınızda her şey iyi giderken mutluyken ise durum bunun tam tersidir. Buna duygusal düşünmeyle ilişkili zihinsel algı hatası deriz. Tam da bu yüzden rahatsız edici düşüncenizi ele alın bir bakalım. Burada duygusal bir düşünme mi yapıyorsunuz yoksa mantıksal bir düşünme mi söz konusu? Yaşanan durum bana zarar verici mi ya da en kötü bununla karşılaşırsam ne olur? İnsanlar genelde bu olursa en kötü ne olur sorusunun cevabını vermekten kaçarlar, korkarlar. Ancak cevap verdiklerinde ise durumun o kadar da korkutucu olmadığının farkına varırlar. Bu yüzden bu rahatsız edici düşüncenin mantığını sorgulamanız gerekir.
Sizi rahatsız eden düşünceleri bir kağıda yazabilirsiniz. Kimsenin bu kağıdı görmesine ya da kimseye anlatmanıza gerek de yok. Üzerinden 2-3 gün geçtikten sonra bu kağıdı kendinizi rahat hissedeceğiniz bir ortamda yırtın, atın veya yakın. İlginç bir şekilde bu yöntem oldukça işe yarıyor. Çünkü kağıdı yırtmak aslında sembolik bir şekilde o düşüncelerden kurtulmayı temsil etmiş oluyor.
Rahatsız edici düşüncelerden kurtulmaya çalışırken hangi hataları yaparız?
Rahatsız edici düşünceler bazen sizi o kadar bunaltır ki onlarla uğraştıkça kendinizi çok daha kötü hissedersiniz. Onlarla savaşmak için gücünüz kalmaz ve onlara teslim olursunuz. Bu da zamanla bir kısır döngü haline dönüşür. Siz düşüncelerle savaşırsınız, onlar büyür; yorulursunuz, yoruldukça da onlar sizi daha çok rahatsız etmeye başlar. Peki bu kısır döngüyü nasıl kırabilirsiniz? Normalde yaptığınız rutin bir işi yapmak sizi o düşünceden uzaklaştıracaktır, özellikle de bu fiziksel bir işse. Biz zannederiz ki zihnimizdeki düşünceyle savaşırsak ondan kurtulabiliriz. Oysa biz onlarla savaştıkça onlar daha da güçlenir. Böyle durumlar kitap okuyarak, film izleyerek, arkadaşlarınızla sohbet ederek, yemek veya spor yapmak gibi fiziksel bir işle uğraşmak algınızı başka bir noktaya kaydıracağı için sizi rahatlatacaktır. Böyle anlarda başka bir işe odaklanamayacağınızı düşünebilirsiniz ancak başladıktan biraz sonra kendinizi %100 yerine %60-70 oranlarında bile olsa o işe vermiş olacaksınız ve sizi rahatsız eden düşünceden o anda bu oranlarda bile olsa uzaklaşabilip rahatlayacaksınız.
Rahatsız edici düşüncelerden kurtulmaya çalışırken yapılan hatalardan birisi de, o düşünceyi hiç düşünmemeye çalışmaktır. Mesela şimdi size asla pembe bir fil düşünmeyin desem hemen gözünüzün önüne pembe bir fil gelecektir. Zihnimizin böyle bir tarafı vardır; bir şeyi ne kadar düşünmek istemezsek onu hemen göz önüne iter. Düşünce geldiği zaman onunla savaşmak yerine, onu kabul edeceğiz.