Rahim Ağzı Kanseri
Yazar Abdulhamit Bozyiğit • Kadın Hastalıkları Ve Doğum Uzmanı • 16 Mart 2018 • Yorumlar:
Dünya genelinde en sık görülen kadınlık organı kanseridir. Görülme sıklığı ülkenin gelişmişlik düzeyi ile ilişkilidir. Gelişmiş ülkelerde rahim ağzı kanser tarama testi (smir) yaygın olarak uygulandığı ve kanser öncesi lezyonlar daha sık yakalandığı için, rahim ağzı kanseri görülme sıklığı açısından rahim kanserinden sonra gelir. Oysa gelişmemiş ülkelerde smir testi yaygın olarak uygulanmadığı için, rahim ağzı kanseri en sık görülen kadınlık organı kanseridir. Bu durum da aslında smir testlerini düzenli yaptırarak, kadınlarda rahim ağzı kanserinin önemli ölçüde önlenebilecek veya erken teşhis edilebilecek bir kanser olduğunu göstermektedir. Çünkü kanser öncüsü lezyonlardan kansere dönüşme süresi yaklaşık 8-12 yıl kadar sürmektedir. Hastalığın ortalama görülme yaşı 52 olmasına karşın, 35-39 ve 60-64 yaşları arasında artış göstermektedir.
RİSK FAKTÖRLERİ NELERDİR?
1- Kadının Human Papilloma Virüs enfeksiyonu (HPV) geçirmiş olması: Özellikle kanserojen özelliği yüksek tiplerle (tip 16, 18 vb.) geçirilen enfeksiyonlar riski arttırır.
2- Sigara içilmesi: Hem aktif hem de pasif içicilerde risk artmıştır.
3- Bağışıklık sisteminin baskılanmış olması
BAŞLICA YAKINMA VE BULGULAR NELERDİR?
1- En sık yakınma normal dışı kanama ve kanlı akıntıdır. İlişki sonrası kanlı akıntı dikkat çekicidir. Bazen menopoz sonrası kanama şeklinde de görülebilir. Kokulu, kirli kanamalı akıntı ise ileri evre rahim ağzı kanserlerde görülür.
2- Kanamaya bağlı olarak hastalarda kansızlık (anemi) gelişebilir.
3- İleri evre olgularda alt karın ağrısı görülebilir.
4- Hastaların çoğunluğunda, muayene sırasında rahim ağzında görülebilir lezyon mevcuttur. Küçük bir bölümünde ( rahim ağzı kanalında gelişen kanserlerde) muayenede lezyon görülmez.
5- Hastalığın ileri evrelerinde, alt idrar yollarının tıkanması sonucu böbreklerin şişmesi (hidronefroz) ve böbrek yetmezliği gelişebilir.
TEŞHİS NASIL KONULUR?
Smir testinde bozukluk çıkan hastalarda kolposkopik muayene ve şüpheli bölgelerden biyopsi yapılmalıdır. Patolojik teşhisin smirle uyumsuz geldiği olgularda, teşhis için rahim ağzının küçük bir şekilde çıkarılmasıyla teşhis konuluabilir.
Muayene sırasında gözle görülen lezyonu olan hastalardan ise direkt biyopsi yapılıp patoloji laboratuarına gönderilir.
Biyopsi sonucu kanser gelen hastalarda, hastalığın evresini belirlemek için ayrıntılı muayene yapılır. Bu muayene ile hastalığın yaygınlığı ve hangi evreye girdiği belirlenir (Rahim ve yumurtalık kanserinde ise hastalığın yaygınlığı ameliyat sırasında belirlenebilir).
TEDAVİSİ NASIL YAPILIR?
Hastalığın erken evrelerinde ameliyatla tedavi mümkündür. Hastalığın evresi ve kadının çocuk istemine göre; rahim ağzının bir kısmı veya rahmin tamamı alınır. Bu dönemde hastanın uzun yaşama şansı çok yüksektir. Menopoza girmemiş kadınlarda yumurtalıklar alınmaz. Gerekli olan durumlarda ameliyat sonrası ışın tedavisi (radyoterapi) verilebilir.
Ameliyat şansını kaçırmış ileri evre hastalıkla ise ışın tedavisi (radyoterapi) ve ilaç tedavisi (kemoterapi) uygulanır. Bu hastaların uzun yaşama şansları önceki gruba göre daha azdır.