Ramazan Ayı
Yazar İrem Delen • 26 Mart 2024 • Yorumlar:
Müslümanlar ramazan ayında, gün aydınlanmadan önceki sahur yemeği ile gün batımında yenilen iftar yemeği arasında geçen süre içerisinde hiçbir şey yiyip içmezler. Temel olarak günde iki öğün beslenme olduğu için bir aylık oruç döneminde bireyin normal beslenme alışkanlıkları ve yaşam biçiminde bazı değişiklikler oluşur. Bu değişikliklerin ramazan ayı sonunda bireyin bazı biyokimyasal parametrelerinde, enerji dengesi ve vücut ağırlığında Ramazan öncesine göre farklılıklara neden olduğu bildirilmektedir. Oruç sırasında gün boyunca kan şekeri düşmekte vücut ısısı azalmaktadır. Bu nedenle üşüme, halsizlik, baş ağrısı ve işe karşı bir isteksizlik yaşanmaktadır. Ramazan boyunca sağlıklı beslenmek şarttır.
Ramazanda yaygın uygulama iftarda büyük bir öğün, sahurda daha hafif bir öğün yemek şeklindedir. Genel olarak toplam yiyecek alımı ramazanda sınırlanır ve bu da enerji alımında azalmaya ve ağırlık kaybına yol açabilmektedir.
İftar zamanı mideye aşırı yüklenmemek gerekmekte çünkü ramazanda günlük öğün sayısı azalmaktadır. Ramazanda birden yenilen yemek sonrası mide şişkinliği hazımsızlık yapmaktadır bu nedenle rahatlamak amacıyla danışanlarıma yatmadan önce rezene çayı yada nane çayı önermekteyim.
Sahura kalkma alışkanlığının edinilmesi önemlidir. Sahura kalkarak yemek yemesi gün içerisindeki açlık süresinin azaltılmasını sağlayacaktır. Bununla beraber metabolizmanın normal hızı da bu sayede korunacaktır. Tuzlu ve baharatlı yemeklerden uzak durulması önemli bir yere sahip.
Özellikle de sahurda tüketilen gıdaların tuzsuz ve baharatsız olmasına özen gösterilmeli. Bu baharatlar, gün içerisinde vücudun su ihtiyacının artmasına neden olur. Sahurda yumurta, kefir ve yoğurt gibi protein oranı yüksek ve tok tutan besinlerin tüketilmesine özen gösterilmeli. İftar ile sahur arasında bol miktarda su tüketmeye özen göstermek gerekir.
İftar aşaması da en az sahur kadar önemlidir. İftar anında uzun süre aç kalan vücuda bir anda çok fazla besin yüklemesinin yapılmaması gerekir. İftarda ilk olarak çorbanın tüketilmesi ve çorbadan sonra 15 dakika ara verilmesini önermekteyim. Bu sayede boş midenin bir anda dolması ile meydana gelebilecek ani tansiyon ve şeker yükselmelerinin de önüne geçilmiş olunur aynı zamanda ana yemeğinde yavaş bir şekilde tüketilmesine ve gereğinden fazla yemek yemenin önüne geçilmesine yardımcı olur.
Ramazanda yaptığımız bir hata ise iftardan sonra hemen uzanmaktır. Bu durum bağırsak hareketlerinin yavaşlamasına ve buna bağlı sağlık sorunlarının meydana gelmesine neden olur. O nedenle ramazan ayı boyunca iftarlardan sonra en az yarım saatlik yürüyüşlerin yapılması oldukça önemlidir.