Raw Food (Çiğ Beslenme) ve Besin Kaynaklı Sindirim Enzimleri
Yazar Hande Kotanoğlu • Diyetisyen • 7 Temmuz 2019 • Yorumlar:
Besinlerin pişirilmeden önceki vitamin – mineral içeriğiyle pişirildikten sonraki değerlerinin mümkün olduğu kadar birbirine yakın olması gerekmektedir.
Enzimler vücudumuzdan salgılanan protein bazlı yapılardır ve kataliz olaylarını gerçekleştirirler. Yaklaşık 75.000 adet enzim olduğu bilinmekle birlikte ayrıntılı olarak çok azı keşfedilmiştir. Enzimler yaşamsal faaliyetler için çok önemlidir. Her enzim türünün farklı biyokimyasal reaksiyonlarda kilit etkisi vardır.
Enzimlerin görevlerine birkaç örnek verecek olursak; enerji üretimi, oksijen absorpsiyonu, enfeksiyon ile mücadele- yara onarımı, yağ yakımı, toksik atıkları vücuttan uzaklaştırmak, hormon regülasyonu gibi görevleri olduğunu söyleyebiliriz.
Enzimler biyokimyasal reaksiyonlarda kullanılmazlar, reaksiyonları hızlandırırlar. Enzimler reaksiyon için gereken enerjiyi azaltırlar , bazı durumlarda ise enzimler olmadan reaksiyon gerçekleşemez. Fakat enzimler tek başlarına çalışamazlar ve görevlerini yerine getirebilmeleri için vitamin ve minerallere ihtiyaç duyarlar bunlara ‘’koenzim ‘’ denir.
3 ana tip enzim vardır: 1-Metabolik enzimler (hücre içi metabolizmasını düzenler) , 2-Sindirim enzimleri(besinlerin sindirilmesini taşınmasını, emilmesini sağlar) 3.Besin kaynaklı enzimler( sindirim enzimlerine yardım edecek besin kaynaklı enzimler –özellikle çiğ besinlerde)
Sindirim enzimlerinin birkaçına bakacak olursak; proteaz : proteinleri parçalar,amilaz: karbonhidratları parçalar, lipaz: yağları parçalar, selülaz: selülozu parçalar, maltaz:maltoz olarak parçalanmış karbonhidratları glikoza çevirir, sükraz ise şeker türevlerinin sindiriminde rol oynar.
Günde ortalama 1.7 lt tükürük ürettiğinizi biliyor muydunuz?
Sırasıyla bazı sindirim enzimleri nasıl çalışır bakalım. Öncelikle sindirim ağızda başlar. Tükürüğümüzde bulunan amilaz enzimi karbonhidratları sindirmeye başlar. Besinler mideye geçtiğinde proteaz enzimi proteinleri sindirmeye başlar ve besin ince bağırsağa geçtiğinde lipaz enzimi yağları sindirmeye başlar. Amilaz son olarak karbonhidrat sindirimini tamamlar. Besinlerin %90’nın sindirilmesi ve emilmesi ise ince bağırsakta gerçekleşir. Bu güzel sistem akışını bozan bazı dış etmenler vardır. Örneğin, işlenmiş şeker içeriği yüksek gıdaların fazla tükenmesi veya fazla miktarda antibiyotik kullanılması vücudumuzun enzim üretimini olumsuz etkileyen faktörler arasındadır.
Amino asitler moleküler halka oluşturarak bir araya gelirler ve enzimleri oluştururlar. Aminoasitlerin çeşitliliği ve farklı dizilişleri, farklı enzimlerin oluşmasına ve farklı görevlerde olmalarına olanak sağlar. Herhangi bir nedenden halka bozulduğunda enzim görevini yapamaz. Vücutta enzim eksikliği, yetersiz sindirim ve yetersin emilim anlamına gelmektedir. Besinlerden alınan enzimlerle bu eksiklik kapatılır gibi gözükse de, besinlerden alınan enzimler ise ortalama 48 °C de inaktif hale gelmektedir. Isının yanı sıra enzimlerin etkilendiği diğer bir faktör de Ph dır. Her enzim farklı Ph değerinde çalışır. Yani çabuk bozulurlar.
Araştırmalar 20 yaşından sonra ezim üretiminin azaldığını gösteriyor.( Her 10 yılda enzim üretimi %13 azalıyor )
Enzim eksikliği durumunda; Kabızlık, mide gazı, mide yanması, şişkinlik gibi problemlere sebep olur. Çiğ besinler tüketmek ve iyi çiğnemek besin kaynaklı enzimlerden faydalanmamızı arttırabilir. Filizlenmiş tohumlar en iyi besin bazlı enzim kaynaklarıdır. Diğerleri ise: Papaya, ananas, mango, kivi, üzüm, avokado, arı poleni, günlük süt ürünleri, naturel sızma zeytin yağı ve hindistancevizi yağı gibi besinlerdir.
‘’Çiğ beslenme’’ yaşam tarzında sadece kabul edilen pişirme yöntemi ‘’food dehydrator’’ dür. Besinlerin içerisindeki nemi yok edip muhafaza süresini uzatmayı amaçlayan bu sistemde ısı en fazla 48 °C kadar çıkabilir. Besinlerdeki enzim bozulmasa bile adamları arasındaki karşıt görüş şudur ki; besinler sayesinde vücuda alınan enzim mide asidiyle karşılaştığında inaktif hale gelmektedir. Bu durumda da besinlerin enzimlerinden yararlanma minimum seviyede olmaktadır.
Benim görüşüm: Mide – bağırsak organlarında sindirim problemi yaşamıyorsanız özellikle detox dönemlerinde çiğ sebze ve meyvenin yüksek antioksidan özelliğinden yararlanabilirsiniz.Çiğ sebze meyve tüketiminde içerisindeki bir miktar sindirim enzimlerinden yararlanabiliriz fakat total beslenme düzenimizi buna göre ayarlamamızın, sebzeleri uzunb süre kaynatmadığımız sürece, gerek olmadığı kanaatindedir. Asıl mesele sindirim enzimlerimizin üretimini azaltacak paketli gıdalar, basit karbonhidratlardan (unlu şekerli gıdalardan ) uzak durmaktır.