Rinoplasti - Septorinoplasti - Septoplasti
Yazar Tuncay Özçelik • Kulak Burun Boğaz Doktoru • 23 Mayıs 2021 • Yorumlar:
Burundan rahat nefes almak, her yaşta insan için önemli bir gereksinimdir. Burundan alınan hava bu bölgeden geçerken nemlendirilir, filtre edilir, mikroplardan temizlenerek akciğerlere gönderilir. Burunun bu görevi yerine getirmesinde halk arasında burun eti dediğimiz burun içinin her iki tarafında bulunan konkaların ve burun içerisini kaplayan mukozanın önemli rolü vardır. Burun içerisini kaplayan mukoza dediğimiz dokunun üzerinde bulunan ve mikropları bir nevi süpürge gibi temizleyen titrek tüycükler ve yine bu mukozadan salgılanan ve mikropları burada tutarak daha aşağı bölgelere geçmesini engelleyen mukus dediğimiz salgı bu fonksiyonların sağlanmasında önemli katkılar sunar. Bu fonksiyonları ile birlikte, orta kulağın havalandırılması, koku alma fonksiyonları açısından da burundan sağlıklı nefes almanın önemi büyüktür.
BURUN TIKANIKLIĞI NEDENLERİ NELERDİR
En sık görülen nedenler arasında burun orta bölmesindeki doğuştan yada sonradan travma sonucu ortaya çıkan eğrilikler (septum deviasyonu) ve burun etlerinin büyümesi (konka hipertrofisi) gösterilebilir. Özellikle allerjik kişilerde, sinüzit, nezle, soğuk algınlığı ve burun içi iltihaplarında görülen burun eti büyümeleri nefes almayı iyice zorlaştırır. Doktor kontrolü olmadan, kısa süreli kullanılması gereken burun damlalarını uzun süre kullanmak, sigara kullanımı ve sağlıksız hava koşulları olan yerlerde sürekli bulunmakta bu durumu tetiklemeye yardımcı olmaktadır.
BURUN TIKANIKLIĞI HANGİ DURUMLARA YOL AÇABİLİR
⦁ Burun tıkalı olduğu için sürekli ağız solunumu yapılmasından dolayı, kirli ve kuru havanın sürekli boğazdan geçmesi sonucu kronik boğaz enfeksiyonları ve ⦁ farenjit dediğimiz tabloya⦁ ⦁ neden olur.
⦁ Horlama ve uyku bozuklukları-uyku apnesi gelişebilir.
⦁ Akciğer ve kalp problemlerini tetikler ya da ağırlaştırır.
⦁ Sabahları ağız kuruluğu gelişir.
⦁ Cinsel fonksiyon bozukluklarına zemin hazırlayabilir..
⦁ Psikolojik sorunlar gelişmesine yatkınlık olur
⦁ Ses kalitesi bozulur ve burundan konuşma gelişir
⦁ Çocuklarda geceleri altını ıslatma problemleri gözlenebilir.
⦁ Spor, egzersiz ve günlük olağan fiziksel hareketlerde zorlanma ya da çabuk yorulma başlar.
BURUN TIKANIKLIĞINDA TEŞHİS
Öncelikle Kulak-Burun-Boğaz uzmanı muayenesi gereklidir. Bu muayenede rutin muayeneye ek olarak burun mukozası uyuşturularak, endoskop dediğimiz görüntüleme yöntemleriyle burun içerisindeki tüm yapılar ayrıntılı olarak değerlendirilir. Gerekirse Bilgisayarlı Tomografi hatta bazen MRI’ la burun içi ve etrafındaki dokularda tıkanıklığa yol açabilecek nedenler kolaylıkla saptanır.
BURUN TIKANIKLIKLARINDA TEDAVİ
Tedavi şüphesiz nedene yönelik olacaktır. Burun etlerinde büyümeye neden olabilecek nezle, grip ve allerjik rinit durumlarında öncelikle ilaç tedavisi uygulanır. Burun içi ve sinüs enfeksiyonlarında bunların ilaçla tedavisi ya da burun içi büyüyen poliplerde onların küçültülmesine yönelik medikal tedavi planlanır. İlaçla tedavi edilemeyen durumlarda ya da burun orta bölmesi eğriliklerinde (septum deviasyonu) cerrahi girişim önemli bir seçenektir. Burun tıkanıklığı ameliyatı, burun tıkanıklığının kişinin yaşam kalitesini büyük oranda etkilediği durumlarda, sürekli ağız solunumu ile horlamanın ya da uykuda solunum problemlerinin görüldüğü durumlarda yapılmalıdır.
Burun orta bölmesi (septum) eğriliği Burun eti (konka) büyümesi
Estetik burun ameliyatı (Rinoplasti)
Burun bulunduğu anatomik lokalizasyon nedeniyle yüzün en estetik kısmıdır. Anatomik yapısı kişiden kişiye çok farklılık göstermekte, bu nedenle Rinoplasti dediğimiz estetik burun ameliyatlarında bu farklılıklar göz önünde bulundurularak estetik ve fonksiyon yönünden kişiye uyumlu ve en doğal sonuç amaçlanmalıdır. Bilimsel olarak birtakım açı ve ölçüler olmasına karşın, bu açılar bazen hastanın beklentilerine uygun olmayabilir. Bu nedenle estetik burun ameliyatları kişiye özel planlanmalıdır.
Ameliyatın Planlanması
Estetik burun ameliyatı öncesinde hasta ile ayrıntılı konuşularak hastanın beklentilerinin bilinmesi gerekir. Hastaların bir kısmında burnun görüntüsünün düzeltilmesi ile beraber tıkanıklığının da giderilmesi isteği vardır. Bu nedenle muayenede burun iç kısmındaki kıkırdak eğriliği, burun eti büyümesi gibi problemlerin de aynı ameliyatla düzeltilmesi amaçlanmalıdır. Ameliyat öncesi tüm bu problemler hasta ile ayrıntılı konuşularak hastaya en uygun tedavi biçimine beraber karar verilmelidir. Her hastanın kıkırdak, kemik ve cilt yapıları birbirinden farklıdır. Cilt yapısı kalın olan ya da burun da bir tarafa doğru şekil bozukluğu olan hastanın ameliyat sonrası karşılaşabileceği durumlar ayrıntılı anlatılmalı, hasta için en uygun ameliyat planlanmalıdır.
Ameliyat ve Sonrası
Estetik ve fonksiyonel burun ameliyatları genel anestezi altında yapılan 2-3 saat süren ameliyatlardır. Ameliyat sonrası burun dışında yaklaşık 1 hafta kalacak alçı, içerisine 3-4 gün kalacak, biraz olsun burundan hava almaya olanak sağlayan silikon tamponlar yerleştirilir. Ameliyat sonrası kişiden kişiye değişiklik gösteren,ancak 1-2 hafta sürebilen yüzde ve göz etrafında şişlik ve morluklar görülebilir. Alçı alındıktan sonra bazen burun üzerine masaj önerilebilir. Yaklaşık 2 hafta içinde işine başlayabilir. Genellikle 3 ay gözlük takmaması ve güneşten korunması önerilir. Burunun tam olarak şeklini alması 7-8 aylık bir süreci gerektirir.
SEPTUM DEVİASYONU VE BURUN ETİ KÜÇÜLTÜLMESİ TEDAVİSİ;
Burun orta hat kemiği eğriliğinde tek tedavi seçeneği cerrahidir. Septoplasti adı verilen bir ameliyatla burun kemiğindeki eğrilik düzeltilir. Bu ameliyat lokal veya genel anestezi altında uygulanabilir. Sıklıkla hasta konforu için genel anestezi altında yapılmaktadır. Operasyon süresi anestezi haricinde 30-45 dakikadır. Ameliyat kesisi burun içinden yapılır. Burun hava pasajını tıkayan kemikler çıkartılır, kıkırdak eğrilikleri eğer düzeltilebiliyorsa, düzeltilerek yerine konur. Burun etlerinde şişlik varsa aynı operasyon içerisinde düzeltilir. Hava yolu açılır. Burun tamponu ameliyat sonrasında çoğunlukla uygulanmaktadır. Birçok çeşit tampon bu ameliyatlardan sonra kullanılabilmektedir.
BEBEK VE ÇOCUKLARDA BURUN TIKANIKLIĞI
Bebeklik ve çocukluk döneminde burundan nefes almak çocuk sağlığı açısından çok önemlidir. En sık görülen nefes alma zorluğu nedeni, halk arasında “geniz eti” olarak bilinen adenoid büyüklüğüdür. Burun tıkanıklığı, çocuklarda farkına varılmazsa diş-damak yapısında bozukluklar, gelişme geriliği, çocukta boy ve kilonun yaşıtlarından geri kalması, okul başarısızlığı ve zihinsel gelişimde aksaklıklar gibi çok ciddi problemlere yol açabilmektedir. Bunlara ilave olarak davranış bozuklukları, hiperaktivite, geceleri yatağa işeme, kalp ve ritim bozuklukları da görülebilir. Geniz etinin burun arka boşluğunu tamamen tıkıyor olması ya da orta kulak ve/veya sinüslerle ilgili hastalıklara yol açması medikal tedavi ile düzelmezse ameliyatla tedaviyi gerektirir. Bu ameliyat teknik olarak kolay fakat özellikli bir ameliyat olarak kabul edilir, başarısı da yüksektir. Son yıllarda radyofrekans enerjisini kullanarak plazma yöntemi dediğimiz bir yöntemle geniz eti ameliyatını yapıyoruz. Bu teknoloji kanama olasılığı ve ameliyat sonrası ağrıyı çok azalttığı gibi, ameliyat süresini de kısaltarak konforlu bir tedavi seçeneği sunmaktadır. Çocuk burun tıkanıklıklarının önemli bir sebebi de çocuk sinüzitleridir. Bu durum özellikli ve sabırlı bir ilaç tedavi sürecini gerektirir. İlaçla tedavinin başarısız olduğu durumlarda, çok dikkatli seçilmiş çocuklarda sinüsleri endoskopik olarak temizleyebilmekteyiz. Alerjik sebepler ve bazı gelişimsel anatomik koşullarda da burun tıkanıklığı yapabilir. Çocuklarda tek taraflı burun tıkanıklığı ve akıntısı burun içerisine sokulmuş bir yabancı cisim nedeniyle olabileceği için ayrıntılı bir öykü alınmalıdır. Nadiren çocuklarda burun tıkanıklıkları iyi veya kötü huylu tümörlere bağlı olabilir
HAMİLELERDE BURUN TIKANIKLIĞI
Hamilelik döneminde artış gösteren ve bir annelik hormonu olan östrojen, burun içerisini döşeyen dokuların şişmesine neden olur ve burunda salgı artışını tetikler. Ayrıca annelik döneminde vücuttaki kan dolaşımının hacmi artar ve kan damarları genişleyerek burun mukozasının şişmesine neden olur. Bu duruma yol açan başka annelik hormonlarının da rolü olabilir. Bunların sonucunda gelişen burun tıkanıklığı, halk arasında bilinen terimiyle hamilelik nezlesinin temelini oluşturur.
Hamilelik sürecine özgün burun tıkanıklığı sinüzitle veya diğer hastalıklarla karıştırılmamalıdır. Sinüzit veya gripte burun tıkanıklığı dışında iltihabi burun akıntısı, halsizlik, ateş, baş ağrısı, boğaz ağrısı gibi belirtiler birlikte görülür. Alerjik nezlenin belirtileri arasında ise su gibi göz ve burun akıntısı ve kaşıntı, boğazda kaşıntılar ve hapşırmalar bulunur. Hastanın daha önceden şikayetlerine neden olan toz veya polen gibi allerjenlere hassasiyeti hamilelikte artabilir.
Hamilelikte görülen bu tıkanıklık özellikle yatar pozisyondayken çok rahatsız edici olabilir. Bu nedenle başın yükseltilmesi burundaki dolgunluğu (konjesyonu) azaltabilir. Bol sıvı alımı boğaz belirtilerinin rahatlamasını sağlar; boğaz-burun salgılarının yoğunlaşmasını-kurumasını önler. Sıcak banyo ve odanın nemli tutulması, buhar uygulanması burun tıkanıklığını rahatlatabilir. Kullanılan nemlendirme cihazlarında, mikrop barındırabilme olasılıklarına karşın sıvı haznelerinin ve filtrelerinin temizliğine gereken özen gösterilmelidir. Yürüyüş ve bazı hafif egzersizler iyi gelir. Tuzlu su spreylerinin tekrarlanan kullanımları, burun mukozasındaki ödemi azaltmaları nedeniyle ve burnun mekanik olarak temizlenmesine yardımcı olduklarından dolayı oldukça faydalıdırlar. Burun kanadını genişleten bantlar, buruna hava girişini arttırdıklarından yararlı olabilir. Sigara dumanı, tozlu ortamlar, hava kirliliği ve ani ısı değişimleri burun işleyişini olumsuz etkilediklerinden, tıkanıklığın artmasına neden olurlar. Bu tip ortamlardan uzak durulmalı ve engelleyici önlemler alınmalıdır.
Hamileliğin ilk üç aylık dönemi bebeğe zarar verme olasılığından ötürü burun yıkama solüsyonları dışında herhangi bir ilaç kullanılması önerilmez. Bu dönemden sonra, alınan önlemlere karşın burun tıkanıklığının devam ettiği ve sıkıntı veren durumlarda, burun açıcı veya ödem giderici spreyler doktor kontrolünde sınırlı olarak uygulanabilir. Zorunlu kalındığında bazı akıntı kesici ve antialerjik ilaçlar kadın doğum uzmanının da görüşü alınarak uygulanabilir.
Ancak her şeye rağmen burun tıkanıklığı devam ediyorsa ve geçmiyorsa, belirtilerin nedeninin başka hastalıklar olabileceği akla gelmelidir. Burun orta bölmesi eğriliği olarak bilinen septum deviasyonu dışında, konka(burun eti) büyümesi ve sinüs hastalıkları da burun tıkanıklığı yapabilirler. Bu sorunların varlığına hamilelikte eklendiğinde durum daha fazla rahatsız edici olabilir. Hamilelik sonrası dönemde bu sorunlar tedavi edilmelidir.