Romantik İlişki Sorunları: “Anlaşamıyoruz!”

Sevgi, erken çocukluk döneminde olduğu gibi yetişkinlik döneminde de temel ihtiyaçlarımızın başında yer alır. Sevilen bir bebeğin kendini güvende hissetmesi gibi partnerimizin sevgisini bilmek değerli, özgüvenli ve güvende hissettirir. Sevilir hissetmek, zorlu hayat yolculuğu için yeterli yakıta sahip olmak gibidir. Tahmin edebileceğiniz gibi, herkesin sevgi deposu varış noktasına yetecek kadar dolu değildir. Sevgi deponuz boşaldığında, kendinizi yalnız ve sevgisiz hissedebilir, ilişkinizi “Anlaşamıyoruz!” şeklinde özetleyebilirsiniz. Acaba birbirinizin sevgi dilini bilmiyor olabilir misiniz?

Sizin için her şey yolunda iken partnerinizin neden mutsuz ve sitemkar olduğunu anlamıyor olabilirsiniz. Hepimiz farklı kültürel alt kodlarla ve öğretilerle büyür, farklı kırılma deneyimleri ile şekilleniriz. Bu yüzden kimliğimizin, hassasiyetlerimizin, bakış açılarımızın farklılaşması gibi sevgi dilimizin farklılaşması da oldukça doğaldır. Sağlıklı bir birliktelikte önemli olan beklentilerimizi açıkça ifade etmek, sevgi dilimizin farklılığını kabul etmektir. Sevgi dilini onaylayıcı kelimeler, kaliteli zaman, hediyeleşme, hizmet eylemleri ve fiziksel temas şeklinde beşe ayırabiliriz.

“Bugün ne güzel görünüyorsun!”, “Bu işi başarabileceğine eminim.”, “Sana güveniyorum.” gibi sözel iltifatlar ve takdir ifadeleri sevgi dili onaylayıcı kelimeler olanlar için oldukça anlamlıdır. Partnerinizin sevgi dili onaylayıcı kelimeler ise tek yapmanız gereken onun beğendiğiniz yönlerini düşünüp olumsuz özelliklerinden şikayet etmemektir. Belki de bugüne kadar sizinle dertleşiyor, düşüncelerini paylaşıyor olmasının nedeni sorunlarına çözüm bulmanız değil, desteğinizi ve yanında olduğunuzu hissetmektir. Sevgi dilinin onaylayıcı kelimeler olduğunu düşünüyorsanız, partneriniz için küçük bir not ya da bir iltifat tüm çabalarınızdan daha sevgi dolu olacaktır.

Kaliteli zaman, romantik ilişkilerde hem bir ihtiyaç hem de bir sevgi dili olarak karşımıza çıkar. Çoğu zaman birlikte bir etkinlik yapmak olarak düşünülse de, doğrusu çiftlerin belli bir süre boyunca tüm dikkatini ve ilgisini aynı ana ve birbirlerine odaklayabilmesidir. Bazen bu sessizliği paylaşmak bile olabilir. Partneriniz kendisine zaman ayırmadığınızı, kendisiyle sohbet etmediğinizi ve yalnız kaldığını dile getiriyorsa sevgi dilinin kaliteli zaman olduğunu düşünebilirsiniz. Kendi değerini sorgulamasına neden olan sizinle zaman geçiremiyor olmasıdır.

Partnerinizin gününü dinlerken bir yandan sosyal medyada geziniyorsanız ya da telefonda onunla konuşurken bir yandan işlerinizi yetiştirmeye çalışıyorsanız gerçekten bir birliktelik yaşanmıyordur. “Benimle hiç konuşmuyorsun” “Hayatımda olanları merak etmiyor musun?” “Düşüncelerini ve duygularını merak ediyorum” cümleleri de kaliteli sohbete yönelik hasretin işaretleridir. Başka bir deyişle, partnerinizin karşılıklı anlayışa ve ilgiye dayalı sohbetlere olan ihtiyacını ifade etmektedir. Size gününü ya da problemlerini anlatırken ihtiyacı olan tek şey “dinlenilmektir”. Partnerinizle göz göze olmak, paylaşılan anda onunla kalmak, duygularını anlamaya çalışmak kaliteli sohbet diliminin parçasıdır. Pikniğe gitmek, akşam yemeğine çıkmak, birlikte film izlemek gibi kaliteli eylemler ise, değer verdiği etkinlikleri yapmayı önemsediğinizin mesajını verir.

Kimileri için sevginin dili hediyeleşmektir. Hediyenin kendisinden ziyade taşıdığı anlam önemlidir. Bu yüzden hediyeleşme para ile satın alınan şeylerden ibaret değildir. Partnerinizin sevgi dili hediyeleşmek ise kendisinin sevdiği şeyleri araştırmak ve hediye etmek “seni seviyorum” cümlesine eş değerdir. Ayrıca zor zamanlarında partnerinizin yanında olmak da bir çeşit hediyedir.

Partnerinizin sevgi dili bulaşıkları yıkamak, çamaşırları asmak, yemeğe yardımcı olmak gibi hizmet eylemleri olabilir. Bu durumda sizin kaliteli zaman geçirirken hissettiğiniz duyguları partneriniz bu yardımlar ve hizmet eylemleri sayesinde hissediyor demektir. Romantik akşam yemeklerine çıkıyor, sevdiğinize sarılıyor, onu beğendiğinizi sıklıkla dile getiriyor olabilirsiniz. Bu durumda romantik bir ilişkide olması gereken her şeyi yaptığınızı düşünebilirsiniz. İlişkinin başında partnerinin kendisine yardım ediyor olmasından etkilenen bir birey için hediyelerin, onaylayıcı sözlerin veya fiziksel temasın doğru sevgi dili olmadığını hatırlamakta fayda vardır.

Sevgi dili fiziksel temas olanlara geldiğimizde ise, saçları okşamak, masaj yapmak, el ele tutuşmak, öpüşmek ve cinsel ilişki gibi pek çok dokunuşun sevgi deposunu dolduracak yakıt olduğunu söyleyebiliriz. Partnerinizin sevgi dili fiziksel temas ise ağlarken onu onaylamanız ya da onunla zaman geçirmeniz sarılmanızdan daha etkili değildir. Ya da işte çok yorulduğunuz için yakınlık göstermediğiniz zamanlar partneriniz tarafından artık beğenilmediği, özlenmediği veya sevilmediği şeklinde değerlendirilebilir.

Birbirlerinin sevgi dilinden habersiz bir çift düşünelim. Birinin sevgi dili fiziksel temas diğerininki ise kaliteli zaman olsun. Partnerinin fiziksel olarak kendisinden uzaklaşmasını sevgisizlik olarak değerlendiren bir bireyin, kaliteli zaman geçiremediği için kendisinden uzaklaşan partnerini gerçekten anlayabilmesi mümkün müdür? Bir yandan “Beni sevmiyor. Çünkü ona dokunmamı istemiyor.” düşünceleri diğer yandan “Benimle iki sohbet edip beni dinlemez ama bana dokunmaktan hiç çekinmez.” düşünceleri ilişkiyi bir çıkmaza sokabilir. Bu tip örüntüleri yaşamamak için tek ihtiyacımız sevgi dilimizi sözel olarak ifade etmektir. Elbette ki sözel ifadelerimizin talepkar tutumlar ve sitemkar söylemlerden değil, ricalardan oluşması gerekir.

Yazıyı okurken partnerinizin sevgi dilini kolaylıkla bulmuş olabilirsiniz. Eğer bulamadıysanız şu sorulara cevap arayabilirsiniz: En çok ne zaman partneriniz sevildiğini hisseder? Partnerinizin sizden en çok beklediği şeyler nelerdir? Ya da partneriniz sizi en çok hangi konularda eleştirir? Partneriniz genelde pikniğe gitmek, akşam yemeğine çıkmak gibi tekliflerle mi yoksa iltifatınızı almaya yönelik sorularla mı size gelir?

Unutmayalım ki partnerimizin sevgi dilini keşfetmek onunla bağlantı kurmanın anahtarıdır.