Romatoid Artrit Hastası Nasıl Yaşamalıdır?
Yazar Ahmet Mesut Onat • Romatolog • 16 Ağustos 2017 • Yorumlar:
ROMATOİD ARTRİT HASTASI NASIL YAŞAMALIDIR?
Bir süre önce ellerinde ve ayaklarında ağrılar başlayan bir hastamızın, bu derdine çare ararken duymaya başladığı “sende iltihaplı romatizma var” sözleri ile içini bir endişe kaplamaya başlamıştır. Nihayet bu teşhisi açıklayacak veya doğru olup olmadığını söyleyecek Romatoloji uzmanına ulaştığında da, hastalığının “Romatoid Artrit” olduğunu öğrenir. Derhal eve gidilerek internete bakılır ve aman Allah’ım o nasıl bir hastalık öyle, insanı sakat bırakan, eklemleri yakan ve yıkan. İşte o an hastamızda tam bir çöküş başlamıştır. Konu-komşu ve eş-dost da bu kederi arttıracak ne kadar cümle varsa söyler sanki kendisine......
Evet, sıklıkla böyle başlar bu hikaye ve maalesef bu, çok kötü bir başlangıçtır. Kötülük hastalığın kendisinden çok, uzun bir mücadeleye başlamak üzere olan bir insanın, moralinin sıfırlanması ile alakalıdır. Yıllarca sürecek bir savaşa giriyorsunuz ve girerken de, ben bu savaşı kesinlikle kaybedeceğim diye şartlanıyorsunuz. Zaten bu düşünce içimize yerleştiği anda bu engeli aşmanız neredeyse imkansız hale gelmiştir.
Yeni ve pek çok sayıda ilaç hayatımıza girmiştir artık. Bir yandan ağrılı eklemler ve düşük bir hayat kalitesi, öte taraftan kırılmış umudumuz, şaşkınlık içerisinde pek çok kişiye danışmak için çırpınışımız ve azalan sabrımız işimizi daha da zorlaştırmaktadır. Zamanla evdekiler de yorulmaya ve huzursuzlanmaya başlar sanki ve her şey üzerimize gelir. Her kafadan bir ilaç, doktor ve şehir tavsiyesi yağmaktadır artık....
Peki ne yapmamız ve gerçekten nasıl yaşamamız gerekir. Bugün için aşağıdaki cümleleri hafızamızın özel bir yerine iyice yerleştirmeliyiz:
- Romatoid artrit artık tedavi edilebilir bir hastalıktır.
- Bu tedavinin doğru netice verebilmesi için düzenli ve kesintisiz olması şarttır.
- Tedavideki en ufak bir değişiklik bile, Romatoloji uzmanından habersiz yapılmamalıdır.
- Tedavi hastaya özel olduğu için, bazen kişiye göre doğru ilaçların tam olarak kararlaştırılması birkaç ay sürebilir.
- Tedavide en önemli aktör, güçlü ve inancını koruyan bir hastadır.
- Bilinçsiz ulaşılan ve seçilmeden alınan kirli bilgiler (internet,eş-dost tavsiyeleri) çoğunlukla zarar verir.
- Bu hastalığa ait özel bir diyet türü yoktur. Ancak ideal vücut kilosunu korumak önemlidir.
- Sigara mutlaka bırakılmalı ve düzenli bir hayat planlanmalıdır.
Yeni teşhis almış da olsa veya eski bir Romatoid Artrit hastası da olsa hayatımızın bazı düzenlemelere ihtiyaç duyduğu kesindir. Dışarıdan nasıl gözükürse gözüksün, şiş ve ağrılı bir eklemin içinde kıyametler kopmaktadır. Hiçbir şey olmamış gibi, o eklemi zorlayarak hayatımıza devam edemeyeceğimizi, öte yandan da hayatın devam ettiğini ve hayattan kopmamamızın önemini kavramamız şarttır. Bu noktada tavsiyelerimizi, hastalığın şiddetli ve hafif olduğu zamanlara göre yapalım.
Eğer şiddetli bir hastalık dönemi yaşıyorsak:
- Problemli eklemimizin istirahati sağlanmalıdır. O eklemi yormayarak bunu başarabiliriz. Örneğin dizde şişlik varsa yürümeğe zorlamak, merdiven, çömelme hareketi ve dizi katlayarak iş yapmak son derece yanlıştır. Eğer el parmaklarımızda şişlik varsa, elimizi dinlendirmeye çalışmamız gerekir.
- Şiş eklem bizim için sıcak eklemdir. Dolayısıyla sıcaktan uzak durmamız gerekir. Sıcak su banyoları, kaplıcalar sakıncalıdır. Aksine aktif dönemde soğutma yani aralıklarla buz uygulaması yapılabilir.
- Sıfır hareket de yanlıştır. Eklemi rahat ettirmeye çalışmak doğru ancak bu dönemde bile kas kuvvetini korumak ve eklem bütünlüğünün devamlılığı ve katılaşmayı önlemek için, pasif egzersizler ve yumuşak hareketler yapılmalıdır.
Eğer hastalık sakin dönemde ise:
- Bu dönemde de eklemler zorlanmamalıdır. Ancak günlük aktivite daha fazla yapılmalıdır. Su ile uğraş gerektiren işlerden hep kaçınılmalıdır. Çamaşır ve bulaşık makinesi hayatın vazgeçilmez yardımcılarından olmalıdır.
- Sıkma, bükme, el bileklerine direnç uygulama da kaçınılması gereken yöntemlerdir.
- Eller, ince hareketlerle yorulmamalıdır. Uzun süreli eklem yorgunluğundan hala kaçınılmalıdır.
- Fazla kilolardan kurtulmak için bu dönem değerlendirilmelidir.
- Fazla basamaklı ve merdivenli evler imkan varsa değiştirilmeli, asansör kullanılmalıdır.
- Tarla, bağ bahçe gibi yumuşak toprakta yürümek diz eklemlerini zedeleyici olabilir, kaçınılmalıdır.
- Yine her hangi bir özel diyet bulunmamaktadır.
Mevcut tedaviler özellikle yeni tanı alan veya son 10 yıl içinde aksamadan ve hasarsız olarak bugüne kadar getirilebilmiş hastalarda daha da etkindir. Ancak sakatlık oluşmuş hastaların da bu durumları göz ardı edilmemelidir. Eğer eklemlerde sakatlık gelişmişse:
- Elleri kapatırken aralık kalıyorsa, eller tutma görevini yerine getirirken zorlanabilirler. Cisimleri kalınlaştırmak rahatlık sağlayacaktır. Örneğin bir kalemin etrafına sarılan bez veya uygun bir plastik hortum ile daha rahat kavrama sağlanabilir. Benzer şekilde uygulama yemek yerken de yapılabilir. Bugün için artık özel üretilmiş yardımcı cihazlar bulunmaktadır.
- Fermuar gibi ince demir/plastiklere, kalın çengelli iğneler takılarak daha kolay tutulması sağlanabilir.
- Uzun saplı çatal, kaşık temin edilebilir.
- Yürüme alanlarında ayağın takılmasına neden olabilecek eşik, halı, gibi şeyler kaldırılmalıdır. Görme kusuru varsa, uygun gözlük alınmalıdır.
- Evlerde ıslak ve kaygan zeminler olmamalı, varsa önlem alınmalıdır.
- Tuvalette uygun destek demirleri olmalıdır.
Sonuç itibariyle, hayat devam etmektedir ve kimin karşısına neyin ve ne zaman çıkacağı ise her zaman sürprizdir. Bugün bize düşen görev hastalığımızı kabullenmek, ümitle ve inançla hayatımıza devam etmek ve modern tıbbın bizlere sunduğu imkanları sonuna kadar zorlamak olmalıdır.