Rubik Küp Metaforu Üzerinden Sorunlara Bulmaca Olarak Bakmak
Yazar Ahsen Bektaş • Psikolog • 7 Aralık 2021 • Yorumlar:
Rubik küp 1974 yılında Macar heykeltıraş ve mimar Erno Rubik tarafından icat edilmiştir. İcat edilme amacı tamamen bir zeka bulmacası türü yaratmak olan Rubik küp, bu eserde bir metafor olarak kullanılmıştır. Ne yazık ki, sanatçının yorumuna ulaşamamakla birlikte çeşitli takma adlarla yorumlarını yazan bir sürü sanatsever olduğunu mutlulukla belirtmeliyim. Sanatın içimizdekileri bazen süsleyerek, bazen de olduğu gibi aktarabilmenin en güzel yollarından biri olduğunu düşünmekle birlikte , “gizli olanın” açığa çıkabileceği bir alan olarak da görüyorum. Üzerine konuşacağımız ve yorumlamaya gerçekten çok açık olan bu sanat eserinin sahibini ne yazık ki bulamadım. Eğer bulursanız veya biliyorsanız sosyal medya üzerinden ulaşırsanız memnun olurum.
Rubik küp bir oyuncak olmanın dışında bizlere; karmaşıklığı, çözüm arayışını, sabrı, sabırsızlığı, imkansızlığa olan inancı, kişiliği, parça-bütün ilişkisini, dış etkenleri anımsatıyor olabilir. Siz değerli okuyucudan öncelikle bu sanat eserine yoğunlaşarak bakmanızı rica ediyorum.
Kendi içinizde anlamı hakkında yorum yapabilir, düşünebilir veya salt gözden geçirebilirsiniz…
Eserde öncelikle göze çarpan bir rubik küp görüyoruz. Sonrasında dikkatimizi rubik küp üzerinde bulunan gözler, dudak, kulak ve burun çekiyor. Peki ya eller? Eller kime ait? Eğer mümkünse tekrar dönüp bakabilir misiniz?
Muhtemelen iki temel görüş olacağını tahmin ederek devam ediyorum.
-
Eserdeki yüzün sahibinin iki eli ve geriye kalan 3 el (O ellerin kime ait olduğu hakkındaki cevaplarınız tahmin edemeyeceğim kadar çok, değerli ve çeşitli anlamlar içerebilir. Bu yüzden yorum katmadan devam ediyorum.)
-
Eserdeki yüz ve geriye kalan, yüze ait olmayan 5 el. (Beş elin yüzün sahibi dısında kime ait olduğu hakkındaki cevaplarınız tahmin edemeyeceğim kadar çok, değerli ve çeşitli anlamlar içerebilir. Bu yüzden yorum katmadan devam ediyorum.)
Eseri detaylıca incelediğimize göre, öncelikle esere takma adları ile yorum yapmış kişilerin yorumlarını sizlere aktarmak isterim sevgili okuyucu. Yaratılışımız gereği benzersiz yorumlar yapmaya elverişliyiz. Bu yüzden her bir yorumu dikkatle ve eserle bağdaştırarak okumanızı tavsiye ederim. Ortak paydada buluştuğunuz yorumcular olabilir. Aynı görüşte olduğunuz yorumcular varsa aitlik hissetmek iyi gelebilir veya farklı görüşteyseniz yorumları okuyup başka bakış açılarından bakmak esnek ve yeni görüşlere açık hissettirebilir.
Yorumlar
Her yorum farklı bir bakış açısını bize sunuyor…
‘Kendinizi anlamaya başladığınızda, diğer her şey yerine oturacaktır.’ Roccio Saldana
‘Kişinin zihninin karmaşıklığını okumak, bir rubik küpün algoritması kadar kafa karıştırıcıdır.’ Toyamon Lulu
‘Bilinmeyen bir yüz, karıştırılmış bir rubik küp gibidir. Çözmeye nereden başlayacağınızı bilemezsiniz.’ Nidhi Garg Kansal
‘İş, aile ya da arkadaşlar gibi çeşitli nedenlerle farklı şapkalar taktığım için… Herkes benim bütünümün farklı bir versiyonunu görüyor.’ Dionne
‘Zihin gözü ve zamanın elleri, bir küpün asla sadece bir kare olamayacağını bilir.’ Laksmi Nair
‘Tıpkı bir rubik küp gibi, yüzüm gerçek rengini gösterene kadar başımı döndürdü. ‘ Araliza Arias
‘İnsanlar vizyonunuzu yanlış hizalasa ve gerçeği yalana çevirse bile sözlerinizi eylemlerinizle bir tutun.’ Sweta Panigrahi
(Hizalamak ve çevirmek kelimeleriyle birlikte eserde bulunan rubik küp’e atıfta bulunmuştur.)
‘Zihnimizin kendini keşfetmesi rubik küpü gibidir. Her bükülme ve dönüş, bizi kişisel gelişim ve öğrenmeye doğru başka bir seviyeye getirecektir.’ Judy Soh
‘Bazen kafamızı karıştıran şey kendimizdir, kendimizi doğru perspektifte düzeltmemiz ve hizalamamız gerekir.’ Matthew Diengdoh
‘Kimin yardımcı olduğunu ve bizi doğru görmekten kimin alıkoyduğunu bilmek bazen zordur.’ Felicia Renteria-Holmes
‘Zihnimiz, aşırı düşünme ve şüphelerden oluşan bir örümcek ağıdır. Zihinsel huzurumuzu korumak için bulmacayı kendimizin çözmesi gerekiyor…’ Banti Adhikary
‘İnsanların aklınızı karıştırmasına izin vermeyin.’ Adriana Caicedo Nino
‘Rubik küpün yaşam bulmacasını çözmek için sabırla ve bütünlük içinde oynayın.’ Dipanweeta Das
‘Başkalarının kafanızla oynamasına izin vermek, hayatı bir bulmacaya dönüştürür.’ Vyvienne Chamberlain
‘Çok fazla insan benim içsel yapbozum için akıl yürütüyor, kendi yapbozumu çözmeme izin verin.’ Renu Suri
‘Her akıl zardır, akıllıca oynayın.’ Harpreet Saini
‘Zihinlerimiz bir bilmece, mücadeleyi çözmek için sürekli bir mücadele içindeyiz.’ Teresa-T
‘Sen, benliğin bilmecesini çözmek için diğer ellere verdiğin rızanın sadece bir muammasısın.’ Ho’oponopono
‘Rubik'in yüz ifadeleri küpü, her zaman EQ'nuzu (dygusal zeka), IQ'ya karşı temsil etmek için değişir. Hangisi doğruyu söylüyor? ‘ Margaret M.
‘54 kişilik ve hiçbiri uymuyor.’ Amanita Ocreata
‘İnsanların zihninizi bir rubik gibi çarpıtmasına izin vermek, kendiniz olmanızı engeller.’ N- Browny
‘Hayat, küpü anlamlandırmanız için sizi farklı yönlere çeker.’ Za Ba
‘Zihniniz veya hayatınız, başkaları tarafından manipüle edilen bir yapboz gibi göründüğünde, bu parçaların nasıl bir araya geldiğini bilen tek kişinin siz olduğunuzu unutmayın. ‘ Andrea Keener
‘ “Programlanmış zekamızın” kalıbını çözmenin anahtarı… onları aynı şekilde hizalamaktır! ‘Josua Paul Francis Sacro
‘Zihin o kadar karmaşık ki, düşüncelerinizi hizaya getirmek için düşünme şeklinizi sık sık değiştirmelisiniz…’ Linda S. Mansolf
‘Kalıp haline dönüşmüş ve bükülmüş yan yana. Kim olduğuma karar vermeye çalışıyorum.’ Kelley Higgins
‘Perspektif için bilinmezliği değiştirmek.’ Marelize Jooste
‘Bizler, kendi içimizde hizalanmak için matrisi kendimiz çözmeye çalışan farklı duyguların yüzleriyiz. ‘ Jessica Arora
‘İnsanların onayına göre şekillenmek, gerçek imajınızı bozar.’ Arabella Shane Yakit
Okurken ve üstüne tek tek düşünürken keyif aldığım bu yorumları sizlerle de paylaşmanın katkısı olacağını düşündüm. Şimdi yazımıza kaldığımız yerden devam edelim.
Kendi yorumuma geçecek olursam,
Öncelikle hüzünlü ve belki de kişinin çözüm yolları ararken yaşadığı tükenmişliği yansıtan bir çift göz görüyoruz.
Hareket açısından aktif ve pasif olarak ayırmakla başlayacağım. Beş adet (ikisinin kişiye ait olduğunu düşündüğüm) aktif el görüyoruz. Kişi kendi elleriyle bulmacasını çözmeye çalışırken, dış etkenler devreye giriyor. Rubik küp ise pasif olan, dış etkenlerle birlikte aktifleşen bir metafor.
Burda bir virgül koyup bize ne yansıttığı hakkında düşündüğümüz zaman,
Olasıklar, ihtimaller, hayaller ve düşünceler biz onları aktif etmedikçe hep pasif olarak kalırlar. Daha sonrasında tıpkı kişinin iki eliyle şekil verdiği gibi hayallerimizi, olasılıkları ve ihtimalleri değerlendirerek onlara şekil verebilir, kendimizce düzene sokabilir, bir plan yürütebiliriz.
Peki ya geriye kalan üç el, bunun hayatımızdaki karşılığı ne olabilir? Elbette buna verilebilecek en olası cevap dış etkenlerdir. Dış etkenler, tüm bu olasılıkları ve hayaller üzerinde oynama yapabilir. Tıpkı görseldeki gibi kendi elimizmişcesine görünüp, kararlarımız ve düşüncelerimiz üstünde etki bırakabilir. Bu etkiler faydalı ve işlevsel olacağı gibi manipülatif ve zararlı olabilirler. Biz o sırada bunu kendimizin istediğini, şekillendirdiğini düşünüyorken bir noktada kendimizi kontrolü kaybetmişken bulabiliriz. Zararlı olduğu noktada veya iyi niyetli olsa bile kişiyi rahatsız ettiği noktada bir sınır çizilmesi gerekir. Sınır çekme ihtiyacı doğduğunda, kişi bunu pratik etmediyse zorlanabilir – ki bu çok normaldir- bu noktada bir uzmandan destek alması faydalı olacaktır.
Eserde, ellerde ve zeminde benzer tonlar kullanıldığını görüyoruz. Bununla dikkat rubik küpe çekilmiş ve kullanılan renklerle parlak tonlarla yarattığı karmaşa ile birlikte stres veya zorluk yansıtılmış olabilir. Ellerde ve zeminde kullanılan rengin nötrlüğü adeta ellere ve ellerin sahiplerine bir blur katıyor ve netliğini azaltıyor. Ellerde ve zeminde aynı renk kullanılması ve nispeten rubik küpe göre daha yumuşak ve nötr renkler kullanılmış olması kimin elinin işin içinde olduğunu, kimin olasılıklar veya hayaller üzerinde etkili olduğunu zor seçip, zor anlamamıza işaret ediyor olabilir.
Yorgun ve bitkin gözler, durumun karmaşıklığını ve bulmacanın zorluğunu açıkça ve net bir şekilde aktarıyor. Rubik küp metaforuyla bulmaca üzerine odaklanılmış bu eserde, herkesin kendinden bir şey bulabileceğine inanıyorum.
Son kelimelerime gelirken; hayat bulmacasını çözmek için bir kelime, bir sanat eseri, bir şarkı veya doğru sorulmuş bir soru belki de yeterli olacaktır. Tıpkı bir bulmaca oyunu gibi, bir bulmacayı çözdükten sonra belki de daha karışık ve daha yüksek seviyede bir bulmaca önümüze çıkabilir… Önemli olan doğru sorularla, kendini iyileştirme gücü kapasitesini arttırarak ve eğer istiyorsak sevdiklerimizin desteğiyle her bulmacayı bir oyun gibi görmek, çözüm için gönüllü ve hevesli olmak olacaktır.
- Sorunları bir bulmaca gibi görmek sizi nasıl hissettirirdi?
- Hayat bulmacanızı bir oyuna dönüştürmenin rahatlamanıza faydası dokunur mu?
- Sorunları aşamalı bir oyun haline getirmek çözüm odaklı olmanızı sağlar mı?
- Destek alabilmek, bulmacayı çözmeyi kolaylaştırır mı?
- Bulmacaları çözmenin sonucunda nasıl hissediyorsunuz?
- Bulmacaları çözerken zorlandığınızda, veya çözemeyeceğinize inanıyorken bir uzmandan destek almak hakkında ne düşünüyorsunuz?