Safra Kesesi Hastalıkları

Yazar Ahmet KaramercanGenel Cerrah • 28 Mart 2018 • Yorumlar:

Safra kesesi karaciğerin alt yüzüne yapışık konumda bulunan ve armut şekline benzer bir organdır. Temel görevi, yemek yenmediği dönemlerde karaciğerden salgılanan safranın içerisinde bir depo gibi biriktirilmesi ve konsantre hale getirilmesidir. Daha konsantre hale gelen safra yemek yenildiği dönemlerde ince barsaklara salınarak etkili olur.

Safra kesesi taşları ise özellikle kolesterol ve pigment adı verilen maddelerin safra kesesi içerisinde çökelmesi ile oluşur. Safra kesesi taşları, kadınlarda, 40 yaş üzerinde, kilolu ve çok çocuk doğurmuş, açık tenli bayanlarda özellikle sık görülür ki bunlar 5 özellik olarak bilinir. Ancak safra kesesi taşları erkeklerde, gençlerde, zayıf ve esmer kişilerde de görülebilmektedir.

Safra kesesinde taş bulunması hastaya tüm yaşamı boyunca ≈%90 ihtimalle bir problem yaşama riski getirir. En belli başlıcaları: akut kolesistit (safra kesesinin ani iltihaplanması), safra taşlarının safra kanallarını tıkaması sonucu gelişen sarılık, yine pankreas bezinde meydana gelen ve ölümcül sonuçlara yol açabilen pankreatit bunlardan sadece bir kaçıdır. Safra kesesi kanserlerinin hemen tamamı (%95) safra kesesi taşları ile birlikte görülürler. Gerçi aralarındaki ilişki net olarak ispatlanmamış olsa da bu kadar sıklıkla birlikte görülmeleri dikkat çekicidir.

image004

Safra kesesi taşlarının en sık bulgusu özellikle yemeklerden sonra başlayan karnın sağ üst tarafında dolgunluk, ağrıdır. Ağrı sağ omza ve sırta yayılabilir. Pankreatit gibi bir ek hastalık ortaya çıktığında ağrının karakteri değişir sırtın orta kesimlerine doğru yayılır. Çikolata, yumurta, yağlı yiyecekler ve kızartmalar ağrıyı belirgin ölçüde tetikleyen yiyeceklerdir. Çoğu hasta uzun yıllar gastrit, eklem romatizması, kalp rahatsızlığı gibi tanılarla tedavi alırlar.

image006

Tanıda Karın Ultrasonografisi yeterlidir.

Safra kesesi taşları, yapısı ve safra kesesinin özellikleri dolayısı ile böbrek taşlarından çok farklıdır. Dolayısıyla tedavilerinde kırmak, taşları almak veya eritmek gibi yöntemler kullanılmaz. Tedavide tüm dünyada ve ülkemizde altın standart “Laparoskopik Kolesistektomi”dir. Karın bölgesine genellikle 4 adet 0.5 – 1cm genişliğinde delik açılır ve buradan giren ince aletler yardımı ile operasyon gerçekleştirilerek safra kesesi dışarı alınır. Bu operasyon son derece güvenli ve konforlu bir girişimdir. Hasta genellikle 6-8 saat sonra gıda almaya başlar, ertesi gün taburcu olur ve 7-10 gün içerisinde normal günlük yaşantısına döner. Her hangi bir sorunla karşılaşılması durumunda açık operasyona geçmek her zaman mümkündür ancak bu deneyimli cerrahlar tarafından gerçekleştirilen operasyonlarda ≈%1 oranında yaşanmaktadır. Başlıca neden daha önceden karın ameliyatı geçirmiş olan veya birkaç kez taşa bağlı iltihaplanma yaşamış hastalarda açık operasyona geçme daha sık yaşanan bir problemdir.

 

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yazar

Ahmet Karamercan Genel Cerrahi, Cerrahi Onkoloji Prof. Dr.

Randevu al Profili görüntüleyin

Yorumlar: (0)