Safra Kesesi Taşı Ameliyatı (Yararları & Zararları)
Yazar Ertan Beyatlı • Genel Cerrah • 14 Mart 2017 • Yorumlar:
Hastalarımdan ve internet üzerinden siteyi takip eden okurlarımdan safra kesesi taşlarının tedavisi hakkında sık sık karşılaştığım bazı sorular vardır. Bu sorulara vereceğim yanıtları tek makale başlığı altında toplamayı düşündüm. Ayrıca hastalarıma uyguladığım kendi algoritmam hakkında bilgi vereceğim ve bir çok hastanın kafasında soru işaretlerine cevap ve endişelerinin giderilmesi doğrultusunda bundan yararlanmasını umuyorum.
Sık sık karşılaştığım soruları şöyle özetleyebilirim:
Safra kesemde taş var ameliyat gerekli mi veya şart mı?
Safra kesesi taşı için ameliyat olmazsam ne olur? Tehlikesi var mı?
Safra kesesi taşı için ne zaman ameliyat olmalıyım?
Ameliyattan sonra sıkıntı yaşar mıyım?
Bu sorulara cevap vermeden önce çok kısa bir özetle hatırlanması gereken bir söz söyleyeceğim:
Her safra kesesi taşı ameliyat gerektirmez..
Yukarıdaki sorulara cevap vermeden önce Safra Kesesi taşları hakkında bazı önemli hususlara değinmemde yarar olduğunu düşünüyorum. Safra kesesi taşının tanısı konulduğunda en önemli kriterlerden birisi şikayetlerin olup olmamasıdır. Hastanın şikayeti yoksa, ameliyat kararı tekrar ve tekrar gözden geçirilmelidir.
Safra taşları bazen yıllarca şikayet yapmayabilir bu duruma “sessiz taş” veya “asemptomatik safra taşı” denir ve tedavi gerektirmez. Safra taşının büyüklüğü ve sayısı ile belirtiler arasında direkt bir bağlantı yoktur, çok küçük bir taş aşırı şikayet yaptığı gibi çok büyük taşlar hatta safra kesesini tamamen kaplayan taşlar şikayetsiz olabilir.
karnın sağ üst tarafında yoğun ağrı safra taşının karakteristik bir belirtisidir ve buna tıp dilinde “safra taşı atağı veya saldırısı” denir. Bu ağrı sık sık giderek birkaç saate kadar artar, mide bulantısı ve kusma eşlik eder. Hasta aynı zamanda kürek kemikleri arasında veya sağ omuzun altında acı hissedebilir. Bazen bu belirtiler bir “böbrek taşı sancısı” na benzerlik gösterir. Genellikle , ataklar özellikle yağlı bir yemekten sonra ortaya çıkar ve hemen hemen her zaman geceleri ve içki sonra olur. Pozitif Murphy bulgusu fiziki muayenede sık rastlanan bir bulgudur.
Gelişmiş ülkelerde yetişkin insanların %10-15’inde safra taşı vardır, ancak %80’ninde şikayet yoktur.
Safra kesesi taşının tanısında batın ultrason duyarlılığı ve özgüllüğü % 95 tir.
Şimdi gelelim yukarıdaki soruların cevaplarına
Safra kesemde taş var ameliyat gerekli mi veya şart mı?
Cevap: Genel olarak şikayetiniz yoksa ameliyata gerek yok. ameliyat için bazı kriterleri sıralamamızda yarar vardır
Şikayetler: Şikayetiniz yoksa yılda 1-2 defa karın ultrasonu ve karaciğer enzimlerin (KFT) kontrol edilmesi yeterlidir. Sadece bir defaya mahsuz ve çok şiddetli olmaması kaydıyla şikayet yaşadıysanız hemen ameliyat olmanıza gerek yok, medikal tedavi ve safra kesesi koruyucu diyet uygulamanız bu şikayetlerin tekrarlamamasını sağlayabilir. İkinci bir atakta ameliyat şart!
Safra kesesi faktörü: Safra kesesinde duvar kalınlaşması, kolesistit bulguları varsa ve yahut kese diğer batın için organlara yapışık durumda ise ameliyat olmanızda yarar vardır.
Safra Taşı faktörü: <3mm altındaki taşlar en fazla 2 adet taş şikayet yapmıyorsa ameliyat edilmesine gerek yok. bu taşların zamanla medikal tedavi ve diyet uygulayarak kendiliğinden kaybolma şansı vardır. 3-7mm boyutundaki taşların safra yollarına düşüp tıkanma yapma riski olduğundan dolayı ameliyat edilmesinde yarar vardır. >7mm üzerindeki taşların kanala düşme şansı olmadığından ameliyat edilmesine gerek yok.
Hasta faktörü: özellikle şeker hastalarında safra kesesini besleyen sinir dokularında hasar olduğundan dolayı şikayetler çok fazla şiddetli olmayabilir ve kandırıcı olur. Bu grup hastada zamanla safra kesesi duvarında delinme ve safra kaçağı oluşabilir. Dolayısıyla bu hastalarda ameliyat önerilir. Yaşlı (>70y) veya çok genç (<16y) hastalarda ise ameliyat önerilmez. Diğer sağlık sorunları (örneğin ileri kalp yetmezliği, felçli hastalarda, terminal dönemdeki kanser ve metastaz hastaları, vb.) olan hastalarda ise ameliyatın yararları ile zararları arasında bir muhakeme yapılmalı ve baskın olan duruma göre karar verilmelidir.
Diğer faktörler: sık sık safra yoları iltihabı (kolanjit atakları), pankreas iltihapları (akut pankreatit atakları) geçiren hastalarda ameliyat önerilir.
Safra kesesi taşı için ameliyat olmazsam ne olur? Tehlikesi var mı?
Cevap: Özellikle 3-7mm boyutundaki taşların safra kanallarına düşüp tıkanma yapma riski olduğundan dolayı ameliyat edilmesinde yarar vardır aksi takdirde ciddi sorunlara yol açabilir (örneğin tıkanma sarılığı, pankreatit). Bir yıl içerisinde ikiden fazla şikayet yaşayan hastalarda safra kesesinin çevre dokulara daha fazla yapışmaması ve ameliyat durumunu zora sokmaması açısından ameliyat önerilir.
Safra kesesi taşı için ne zaman ameliyat olmalıyım?
Cevap: Bazen medikal tedaviye yanıt vermeyen safra kesesi taşına bağlı akut kolesistitler ve safra kesesi delinmesi acil ameliyat gerektirebilir. Bunun dışında safra kesesi ameliyatı elektif bir durumdur ve uygun bir zamanda planlanabilir. Her zaman acele etmeye gerek yok!
Ameliyattan sonra sıkıntı yaşar mıyım?
Cevap: Belki de en önemli sorulardan birisi de budur! Yukarıda anlatıldığı gibi belirlenen kriterlere göre doğru bir şekilde karar verildiğinde hastaların %85-90’nında ameliyat sonrasında çok ciddi sıkıntılar yaşanmaz ve çoğu ameliyat sonrası şikayetleri (örneğin geğirti, bulantı, şişkinlik, karın ağrısı, vb) geçici olup ortalama 2-3 ay içerisinde tamamen kaybolur. Bu hastalar ömür boyu rahat bir nefes alır ve ameliyat olduklarına her zaman şükreder.
Ancak ne yazık ki hastaların %10-15’inde herşeyin iyi gitmesine rağmen ameliyat sonrası farklı şikayetlerle karşı karşıya kalırlar. Bu şikayetler bazen ömür boyu devam eden basit bir bulantı olabilir ve yahut dayanılamaz karın ağrıları ve kramplar. Bu gruptaki hastalar “Post Kolesistektomi Sendromu” olarak adlandırılır. Bu hastalarda şikayetler ne yazık ki safra deposunun olmamasından kaynaklanır ve bu durumu ameliyat öncesi tahmin etmek veya görmek imkansızdır. Ancak önemli bir husus vardır ki asla unutulmamalı. Özellikle son yıllarda Safra kesesi ameliyatlarında altın standart haline gelen kapalı kese (Laparoskopik kolesistektomi) ameliyatlarının bazen ciddi kopmlikasyonlara yol açtığını görüyoruz. Bu gruptaki hastalar da “Post Kolesistektomi Komplikasyonu” olarak adlandırılır. Her iki gruptaki hastaların hemen hemen aynı şikayetleri vardır ancak patolojiler çok farklıdır. Örneğin ameliyat esnasında farkında olmadan karaciğer, ince barsak veya diğer organların delinmesi, safra kesesinin sadece bir kısmının çıkartılması, ameliyatta safra taşlarının karın içerisine düşmesi, sistik kanalın uzun bırakılması veya koledokun kesilmesi, ameliyatta esnasında klipslerin yanlış bir şekilde atılması, vb. Safra Kesi ameliyatından sonrası gelişen şikayetler konusunu bir sonraki makalemde geniş bir şekilde ele alacağım. Yeni Makaleyi buradan takip edebilirsiniz.