Safra Kesesi Taşları
Yazar Atilla Çökmez • Genel Cerrah • 10 Kasım 2016 • Yorumlar:
Safra kesesi, karaciğerde üretilen ve safra kanalları ile on iki parmak bağırsağına iletilen safranın
depolandığı armut biçiminde, 50 ml hacimli bir organdır. Karaciğerin altında yani karnın sağ üst
tarafında yerleşmiştir.
Karaciğerde üretilen safra, yağlı yiyeceklerin sindirimi için kullanılır. Safranın içeriğindeki bazı
değişiklikler, içeriğinde kristalleşmeye ve takip ederek de taş oluşumuna sebep olur.
Safra kesesi taşlarının görülme sıklığı yaş ile birlikte artar. Kadınlarda daha sık görülmesine karşın,
kabaca her 10 kişiden biri yaşamı boyunca safra kesesi taşı ve bulguları ile karşılaşır. Bu kişilerin
yaklaşık olarak %60’ında herhangi bir şikayet oluşmaz. Başka bir nedenle yapılan tetkikler esnasında
tesadüfen safra kesesi içinde taş olduğu saptanır.
Safra kesesi taşlarının oluşturduğu basit şikayetler; özellikle yemek sonrası karnın sağ üst tarafında
sırta vuran ağrı, hazımsızlık, bolca geğirme gibi müphem bulgulardır. Taşların safra kesesinin kanalını
tıkaması durumunda “biliyer kolik” ve “akut kolesistit” denilen ve çoğu kez hastanede yatmayı
gerektiren tablolar oluşabilir. Biliyer kolik genellikle ilaç tedavisi ile yatıştırılabilirken, akut kolesistit
bazen acil olarak ameliyatla safra kesesinin çıkarılmasını gerektirebilir.
Safra kesesi taşları eğer safra kesesi kanalından geçerek ana safra kanalına düşerler ise, sarılık ve
pankreas iltihabı gibi çok daha ciddi durumlara yol açabilirler. Safra kesesi taşlarına bağlı sarılık
geliştiği zaman safra kesesi ameliyatından önce safra yolundaki taşların çıkarılması için önce
endoskopik bir işlem olan “ERCP” yapılması gerekecektir. Pankreas iltihabı ise bazen ölümle
sonuçlanabilecek ciddi bir tablodur.
Tüm bu nedenler ile, safra kesesi taşı saptandığında şikayete sebep olsun ya da olmasın eğer ameliyat için çok ciddi bir engel yok ise, safra kesesi ameliyat ile çıkarılmalıdır.