Sağlığımı Düşünüyorum, Yoksa Fazla mı Düşünüyorum?

Yazar Bahar Can Aslan • 12 Şubat 2025 • Yorumlar:

Günlük hayatımızda sağlığımızla ilgilenmek, bedenimize kulak vermek oldukça doğal. Ancak bu ilgi, sürekli bir endişeye dönüşüp hayat kalitemizi düşürüyorsa, burada bir sağlık kaygısından bahsetmek mümkün. Peki, sağlık kaygısı nedir ve ne zaman bir sorun haline gelir?

Bir Semptom, Binlerce Senaryo

Başınız mı ağrıyor? “Dünden beri geçmedi, acaba beyin tümörü mü?” Mideniz mi rahatsız? “Belki de ciddi bir mide rahatsızlığım var!” Bu tür düşünceler tanıdık geliyorsa yalnız değilsiniz. Sağlık kaygısı olan kişiler, bedenlerindeki en küçük değişiklikleri bile ciddi bir hastalık belirtisi olarak yorumlama eğilimindedir. Google’a yazılan semptomlar, derinlemesine yapılan hastalık araştırmaları ve doktor doktor gezmeler… Bu döngü kimi zaman tıbbi testler yaptırmaya, kimi zaman ise doktora gitmekten tamamen kaçınmaya kadar varabilir.

Zihin, Bedeni Nasıl Etkiliyor?

Sağlık kaygısı sadece düşüncelerle sınırlı değildir. Zihnimizde sürekli hastalıklarla ilgili senaryolar dönerken, bedenimiz de buna eşlik eder. Yoğun stres ve kaygı, gerçekten de fiziksel belirtilere sebep olabilir. Örneğin:

• Kalp çarpıntısı → “Ya kalp krizi geçiriyorsam?”

• Baş dönmesi → “Beynimde ciddi bir sorun olabilir mi?”

• Mide bulantısı → “Kanser olabilir miyim?”

Bu belirtiler genellikle kaygının bir sonucu olarak ortaya çıkar ve kişinin daha da kaygılanmasına yol açarak bir kısır döngü yaratır.

Neden Bazılarımız Daha Fazla Kaygılanıyor?

Sağlık kaygısının kökeni, geçmiş deneyimlerimizde ve düşünce alışkanlıklarımızda gizli olabilir. Örneğin:

• Küçük yaşlarda ciddi bir hastalık geçirmek veya hasta bir yakına tanıklık etmek

• Aile içinde sağlık konusunda aşırı koruyucu veya endişeli bir tutum görmek

• Belirsizliğe tahammülsüzlük (Her şeyin kesin bir cevabı olmalı gibi düşünmek)

• Sürekli kontrol ihtiyacı ve en kötü senaryoya odaklanma eğilimi

Sağlık Kaygısıyla Başa Çıkmanın Yolları

Eğer sağlık kaygısı günlük yaşamınızı olumsuz etkiliyorsa, bununla başa çıkmanın yolları vardır:

1. Google Doktoru İşten Çıkarın

İnternette semptom aramak, kaygıyı besleyen en büyük etkenlerden biridir. Unutmayın ki her baş ağrısı tümör, her mide ağrısı ölümcül bir hastalık değildir.

2. Bedeninizi Dinleyin, Ama Abartmayın

Bedenimiz zaman zaman küçük rahatsızlıklar yaşar ve bu normaldir. Her belirtiyi büyük bir hastalık belirtisi olarak görmek yerine, bunun sıradan bir durum olabileceğini hatırlayın.

3. Zihinsel Filtrelerinizi Kontrol Edin

Kendi düşünce kalıplarınızı fark edin: “Acaba gerçekten hasta mıyım, yoksa sadece kaygılı olduğum için böyle hissediyorum?” sorusunu kendinize sorun.

4. Profesyonel Destek Almaktan Çekinmeyin

Eğer bu kaygılar günlük hayatınızı etkiliyorsa, bir uzmandan destek almak sağlıklı bir adım olabilir. EMDR gibi yöntemler, geçmişten gelen travmaların sağlık kaygısı üzerindeki etkisini azaltmada yardımcı olabilir.

5. Bedeninize Güvenin

İnsan bedeni güçlüdür ve kendini iyileştirme kapasitesine sahiptir. Hastalıklar hayatın bir parçasıdır ama her belirti ciddi bir hastalığın habercisi değildir.

Sonuç: Sağlıklı Olmak, Sürekli Endişelenmek Değil!

Sağlığımızı önemsemek güzel, ama bunun hayatı kısıtlayan bir kaygıya dönüşmesine izin vermemek daha da önemli. Unutmayın, sağlıklı bir yaşam sadece fiziksel olarak değil, zihinsel olarak da iyi hissetmekle mümkündür.

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yazar

Bahar Can Aslan Psikoloji, Aile Danışmanlığı Uzm. Kl. Psk.

Randevu al Profili görüntüleyin

Yorumlar: ()

Yazar

Bahar Can Aslan

Psikoloji, Aile Danışmanlığı Uzm. Kl. Psk.

Randevu al