Şah damarı tıkanıklığı felce neden olabilir!
Yazar Mehmet Güzeloğlu • Kalp Ve Damar Cerrahı • 9 Ekim 2017 • Yorumlar:
Beyin, medulla spinalis ve retinada infaklara yani kanlanma bozukluğuna bağlı olarak gelişen, nörolojik fonksiyonların ani, hızlı ve ilerleyici bozulmasında inme denir. Burada oluşan nörolojik fonksiyon bozukluğu 24 saatten daha uzun sürer. İskemik inmeler tüm inmelerin %80’nini oluşturur ve bu hastalarında %10-30 u ölümle sonuçlanır.
Geçici iskemik atak (GİA veya TİA) ise adından da anlaşıldığı gibi beyin, medulla spinalis veya retinanın iskemisi sebebiyle ortaya çıkan geçici nörolojik fonksiyon bozukluğudur. Eğer bulgular 24 saatten daha az sürüyor ise GİA olarak tanımlanır.
GİA geçiren hastaların %10-20 si ilk üç ay içerisinde inme geçirme adayıdır. Bu açıdan ileri yaşı olan, diyabetik ve geçici atak sırasında şikâyetleri 10 dakikadan fazla süren hastalar yüksek risklidir.
İskemik serebravasküler olayların beyin dışında en önemli kaynağı karotis bifurkasyonunu etkileyen aterosklerozdur, yani beyni besleyen şah damarının çatallanma bölgesinde oluşan yağ plaklarıdır.
Nörolojik semptomları olan bir hastanın semptomlarının karotis darlığından veya başka bir nedenden kaynaklanıp kaynaklamadığını anlamak için nöroloji uzmanı tarafından değerlendirilmesi gerekir. Karotisteki yağ plağına bağlı oluşan nörolojik bulgular genelde hastalığın karşı tarafındaki uzuvlar da karıncalanma, güçsüzlük ve paralizi gibi semptomların kombinasyonu veya konuşamama, görme kaybı gibi bulgularla kendini gösterebilir.
Karotis arter darlığının tanısında kolay ulaşılabilir, ucuz, invaziv olmayan aynı zamanda radyasyon içermeyen bir yöntem olduğundan en yaygın kullanılan tanı yöntemi renkli doppler ultrasonografidir. Bunun yanında bilgisayarlı tomografi ve manyetik rezonans (MR) anjiyografide diğer non invaziv testlerdir. Dijital substraksiyon anjiyografi yani DSA günümüzde halen hastalığın tanısında altın standart olarak kabul görmektedir. Fakat buna rağmen non invaziv yöntemlerle incelenen olgularda bu sonuçlardaki uyumsuzluk veya yeterli değerlendirilememe durumunda ya da endovaskuler tedavi planlaması yapılan hastalarda tedaviye eş zamanlı olarak kullanılması önerilmektedir.
Hastalığın tedavisini planlama da nörolojik semptomlar, karotis darlığının derecesi ve darlığı oluşturan plağın yapısı son olarak da damarın anatomik yapısı önemlidir.
Karotis Arter (Şah Damarı) Tedavisi
İlaç tedavisi, cerrahi onarım ve endovaskuler yöntemler yani damar içi stent uygulamaları alternatifler arasındadır. Medikal tedavi de sigaranın bırakılması, düzenli egzersiz, normal bir vücut kitle endeksi ve Akdeniz diyeti son derece önemlidir. Tansiyonun ve kolesterolün kontrolü özellikle LDL dediğimiz kötü huylu kolesterolün 100 mg/dl altında tutulması gerekir. Diyabetik hastalarda sıkı bir kan şekeri kontrolü de yapılmalıdır. HbA1c değeri %7 olmalıdır. Aynı zamanda hastalara mutlaka uygun kan sulandırıcı tedavi başlanmalıdır.
Karotis arter hastalıklarında uygun hastalarda cerrahi tedavinin ilaç tedavisine üstün olduğu gösterilmiştir. Cerrahi tedavide genel veya bölgesel anestezi altında şah damarında dar olan bölge açılarak orada darlığa neden olan yağ plağı çıkarılıp daha sonra damar ya direk dikilerek yada bir yama yardımı ile kapatılmaktadır.
Karotis arter hastalığında diğer bir tedavi seçeneği de endovaskuler yöntemlerdir yani damar içi stent uygulamasıdır. Ciddi kalp yetmezliği, KOAH gibi ilave hastalıkları nedeniyle cerrahi riski yüksek hastalarda veya darlığın damardaki yerleşim yeri gibi nedenle cerrahiye cok uygun olmayan hastalarda deneyimli merkezlerde karotis arter stentlemesi güvenle yapılabilir.