Sanal Kumarın Ardındaki Tehlikeler!

Yazar Nilgün Saltaş • 9 Ekim 2024 • Yorumlar:

Bağımlılık; beyindeki ödül merkezinin sık aralıklarla, aşırı uyarılması sonucu beyindeki nörotransmitterlerin dengesiz salınımına neden olan ve beyinde un hastalık durumuna gelmiş bir işleyiştir. Bir maddenin ya da davranışın psikolojik, fiziksel ya da sosyal sorunlara yol açmasına rağmen, kullanımına devam edilmesi, bırakma isteği olduğu halde bırakılamaması ve maddeyi alma ya da davranışı yapma isteğine engel olunamaması durumuyla gelişen kronik bir beyin hastalığıdır bağımlılık ve kişinin kendisiyle birlikte toplumun genelinin güvenliğini ve gelişimini de etkilemektedir.

Bağımlılık türlerinden biri de davranışsal bağımlılıklar kategorisine giren kumar bağımlılığıdır. Davranışsal bağımlılıkların da madde bağımlılığında olduğu gibi aynı şekilde beyinde patolojik bir kimyasal kısır döngü yarattığı bilinmelidir.

Kumar bağımlılığına eşlik eden belirtiler şu şekildedir:

1. İstediği coşkuyu sağlayabilmek için giderek daha çok parayla kumar oynamaya gereksinimi.

2. Kumar oynamayı bırakma ya da durdurma girişimleri sırasında huzursuz, kolay kızan biri olma.

3. Kumar oynamayı denetim altına almak, bırakmak ya da durdurmak için yineleyen, sonuç vermeyen çabalarda bulunma.

4. Sık sık kumar oynama üzerinde düşünüp durma (geçmişteki kumar oynama yaşantılarını yeniden yaşamayı sürekli düşünüp durma, bir sonraki girişimini engellemek ya da tasarlamak, kumar oynamak için para bulma yollarını düşünme).

5. Sıklıkla, sıkıntı duyarken kumar oynama (çaresiz, suçlu, bunalmış).

6. Parayla kumar oynayıp yitirdikten sonra, çoğu kez, eşitlenmek için bir başka gün geri gelme (yitirdiklerinin ardından koşma).

7. Kumar oynadığını gizlemek için yalan söyleme.

8. Kumar oynama yüzünden önemli bir ilişkisini, eğitimini ya da iş olanağını tehlikeye atma.

9. Kumar oynadığı için düştüğü maddi sıkıntı sebebiyle başkalarından borç alma.

Bu sebeplerle evet, bağımlılık beynin tedavi edilmesi gereken bir hastalığıdır ve kesinlikle kişinin iradesine bağlı bir mesele değildir, iradeyi safdışı bırakarak beynin içine düştüğü bir kısır döngüdür. Kişi normalde iradeli bir insan olsa bile bu kısır döngüye giren herkesin bağımlı olma potansiyeli vardır ve mutlaka uzmanlarca tedavi edilmelidir. Bağımlı kişiler haz odaklı yaşayan kişilerdir. Hemen hazza ulaştıracak maddeye ya da davranışa yönelmek isterler, sabırsızdırlar, sıkılma eşikleri düşüktür ve kurallara karşı tahammülleri azdır. İsteklerinin hızla gerçekleşmesini isterler ve engellenmeye karşı sosyal normları aşan tepkiler verme eğilimindedirler bu yüzden bağımlı kişinin hem kendisi hem de çevresi birçok sıkıntı yaşamaktadır. Bağımlı kişi işlevselliğini hayatının her alanında kaybetmeye başlar ve kar-zarar analizi yapıldığında zarar bölümünün gün geçtikçe artığı görülür . Kumar bağımlılığı olan kişi gündelik hayatındaki önceliği haz alacağı davranışlar olarak düzenleme eğiliminde olacaktır. Tıpkı madde bağımlılığında olduğu gibi haz odaklı bir şekilde hayatını düzenler. Çünkü madde bağımlılığında da, kumar bağımlılığında da beynin ödül merkezinde ve dopamin düzeyinde benzer şekilde düzensizlikler oluşmaktadır ve her iki sorunun tedavisi de bu yüzden benzerdir.

Yetişkinler arasındaki kumar oynama bozukluğunun yaygınlığı %0.1 ile %5.8 arasında değişmektedir. Yılda yaklaşık 350 milyon kişi problemli kumar oynama davranışı sergilemektedir. Erkekler kadınlara oranla kumar oynama davranışıyla daha erken yaşlarda tanışabilmektedir. Kumar oynama bozukluğu olan kişilerin intihar düşünceleri geliştirmesi ya da intihar ile ilgili konuşmalar yapması ciddiye alınmalı ve psikolojik destek için yönlendirilmelidir. Çünkü Kumar bağımlılığı olan kişilerin yüzde yetmişbeşi tedaviye başvurmamaktadır ve üçte biri ancak kriz dönemlerinde yani ciddi kayıplar yaşadığında tedaviye başvurmaktadırlar. Yani bağımlı kişinin çevresinin, iş işten geçmeden tehlike sinyallerini farkedebilmesi önemlidir. Kumar oynama bozukluğu; halk sağlığı ve suça karışma davranışları açısından da risk oluşturmaktadır. Kumar bağımlısı kişi ailesinden davranışlarını gizleme eğiliminde ve para ihtiyacını saklama ve dışardan sağlama eğilimindedir. Maddi kayıpları giderebilmek için suç sayılabilecek davranışlarla yasal olmayan yollar denemeye yatkındır. Kumar oynamak için gereken parayı sağlamak üzere, sahtekârlık, dolandırıcılık, hırsızlık, zimmetine para geçirme gibi yasa dışı eylemlerde bulunabilir.

Kumar Bağımlılığı Olan Kişiler Neler Yapmalıdır :

İlk önce mutlaka tedavi için bağımlılık alanında uzman bir psikoterapiste ya da psikiyatri uzmanına başvurmalıdır .Kişinin kumar oynanan yerlerden ve internette kumar oynatılan sitelerden(at yarışı programları, casino reklamları, piyango biletleri vs.) uzak durması gerekir. Kumar ile ilişkili arkadaşlıklarını ve çevresini adeta silmelidir. Günlük ihtiyacı kadar yanında para bulundurmalı kredi kartı ve dijital para kullanımını tamamen bırakmalıdır. Sağlıklı davranışlarla hayattan haz alarak dopamin sağlamayı öğrenmelidir yani dopamini riskli davranışlarla değil faydalı etkinliklerle sağlamalıdır, bunun için yeni ilgi alanları bulmalı ve faydalı etkinliklerle hayattan zevk alabildiğini görmek için kendine zaman vermelidir .Psikolojik ve psikiyatrik destek almalı gerekli durumlarda ilaç desteği ile psikoterapi sürecine devam etmelidir. Terapi süresince aile de, hasta ile nasıl iletişim kuracağı konusunda bilgilendirilmelidir. Bağımlı bireylerin topluma yeniden adapte olması tedaviye fayda sağlayacaktır , bu yüzden aile ve çevresinin desteği çok çok önemlidir. Çünkü özellikle ilk 2 ay bu hastalar vazgeçme eğiliminde ve tekrar patalojik kumar oynama döngüsüne girmeye meyillidirler. Çünkü kişinin beynindeki ödül merkezinde oluşan hasarın giderilmesi için zamana ihtiyaç vardır. Şu cümleyi unutmamak gerekir “ Bağımlıyı boş bırakmayacaksınız” . Neden mi; bağımlı kişinin beyninde alıştığı ve kontrolden çıkmış bir kısırdöngü vardır ve o döngü der ki “ herşeyi boşver, tedaviyi boşver, yeminleri boşver, son bir kez oyna , ya kazanırsan”…! Ve kişi eğer yeterince meşgul değilse , motive değilse, ilaçlarını kullanmıyor ya da terapi desteğini aksatıyorsa, çevre desteği yoksa, evi ganyan bayiinin karşısındaysa, kumarbaz arkadaş çevresi değişmediyse, cebinde kredi kartı elinde cep telefonu varsa; işte o ses kişinin önceliği olacaktır ve unutmayın "kasa sonunda herzaman kazanacaktır"

Uzm. Kl. Psk. Nilgün Saltaş

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yazar

Nilgün Saltaş Psikoloji, Aile Danışmanlığı Uzm. Kl. Psk.

Randevu al Profili görüntüleyin

Yorumlar: (0)