Saygıyla Seven Ebeveyn, Sevgiyi Bilen Saygılı Çocuk

Saygılı kelimesi nedense hep yetişkinler dünyasına aitmiş gibi düşünmekteyiz. Çocuklara saygısızlık yapılabilir ama yetişkinlere yapılamaz veya çocuklar saygısızlık yapabilir büyüyünce nasılsa geçer gibi.. Peki ya geçmiyorsa?…

En sevdiğim atalarımızın o güzel özlü sözlerinden olan “görgülü kuşlar, gördüğünü işler “ diye bir deyimimiz var. Pek çok anlama gelebileceğini gibi benim ilgilendiğim bölümü; evlerimizdeki kuşlarımız ne ile muamele görürlerse, içlerine o işler ve artık onlar da aynı şekilde muamele etmeye başlarlar. Yetişkinlerin genelde içine düştükleri yanılgı, sevgi ile saygının birbirine karışmasından ortaya çıkmakta. Yani “seni çok seviyorum, o yüzden seninle istediğim gibi konuşabilirim “ veya “biz birbirimizi çok seviyoruz, Bunu da biliyoruz, o yüzden birbirimize istediğimiz gibi davranabiliriz” bunlar birer yanılgı olmakta çünkü, saygısız sevgi zedelenir. Bir süre sonra kırılmalar incinmeler başlatır. Sevginin varlığından bazen cümlelere dökmesi veya karşı tarafa iletmesi güçleşmeye başlar. Bir süre sonra altından kalkılamaz hale gelince, ilişkilerde kopmalar kırılmalar, istemsiz genellemeli hitaplar başlar. Bunlar da ilişkilerde geri dönüşümsüz yollara girmeye sebep olabilir. Bunlar sanmayın ki sadece yetişkin ilişkileri için geçerli. Bilakis çocuklarla olan ilişkiler için de geçerli…

Ne biçim bir çocuksun sen, Hep böyle yapıyorsun, Hiç laf dinlemiyorsun, ahırda mı doğdun kapat kapıyı, Senden adam olacak da ben göreceğim, leş gibi kokuyorsun git bir duş al, Bazen benim çocuğum olduğundan şüphe ediyorum kime çektin anlamıyorum…. Bunun gibi söylemler… Empati ile yaklaşırsanız ne kadar kırıcı yaralayıcı olduklarını fark edersiniz. Hayatta en çok sevdiğiniz kişiyi düşünün ve o kişiden bu cümleleri işittiğinizi… Gerçekten incinirsiniz. Her Çocuk için geçerli olarak hayatı ilk anne ve babalarımızla tanımaya başlarız. Dolayısıyla en sevdiğimiz, İlk kızdığımız, kırıldığımız, İlk kahkaha attığımız, İlk ağladığımız… Bunların hepsi ebeveynlerimizdir. Dolayısıyla iletişimi de ilk onlardan öğreneceğiz. Ebeveynlerin iletişim şekilleri nasılsa en çok onlara maruz kalındığından çocukların iletişime dair yönelimleri de öyle olacaktır. Ağzınızdan çıkan her söz altından değerli, Her söz onun insan olma yoluna bir tuğla daha eklemekte… Kendinizle nasıl konuşulmasını istiyorsanız bebeklik itibariyle çocuklarınızla o şekilde iletişim kurmaya özen gösterin. Tahammülünüzün düştüğü, iletişim tarzınızı kontrol edemeyeceğinizi düşündüğünüz zamanlarda ortamdan uzaklaşarak mola verin. Öfkelendiğiniz zamanlarda konuşmaya devam etmek zorunda değilsiniz. Ancak molaya ihtiyacınızın olduğunu karşınızdaki kişiye bildiriniz. Tabi bunu yaparken de yine saygılı cümle özeniyle:” git seni gözüm görmesin “ değil, “yalnız kalmaya, sakinleşmeye ihtiyacım var “ gibisinden ihtiyacınızı belirterek. Sinirlenmek, öfkelenmek kişinin kendisi ile ilgilidir. Çünkü kimin neye ne zaman ne kadar öfke hissedeceği kişiden kişiye değişir. Sevmek başka saymak başka. Saymak; karşımızdakinin varlığını tanımaktır. Sevgi saygıyı saygı da sevgiyi besler. Birinin varlığı diğerini gereksiz kılmıyor, yeterliliği sallamıyor. Bilakis ikisine de ihtiyacımız var.

Çocuklarımız ebeveynleri ve onların ilişkilerini model alırlar. Çocuklarımız saksı bitkileri değil, İnsan beynine sahip sosyal varlıklardır. Bebeklik dönem itibariyle, Hatta anne karnındaki dönemleri itibariyle insan olma yolculuğundalar. Yapılan çalışmalarla artık biliyoruz ki bitkiler bile onlarla güzel konuşulduğunda hoş sohbet edildiğinde daha canlı gelişirlerken, Kötü söylemlere maruz kaldıklarında soluyorlar. Her hayat her canlı birer lütuf, Hem kalplerimizi karartmadan, ruh ve beden sağlığımız için, tükenmeden tüketmeden, Hem de bizim dışımızdaki canlıların hayatlarının sağlığı için sevelim, sevgimizi ifade edelim, sevgimizi iletmenin yollarını bulalım, saygımızı kaybetmeyelim, her koşulda her canlıya, nefes alan her canlıya.. İnsan olarak daha da insan olma çabası ve gayretiyle kendimizle yarışalım.

Sevgiyle kalın saygıyla muamele görün ve saygıyla muamele edin. Sağlıcakla…