Scar – İz Tedavisi
Yazar Ercan Mete Pehlivan • • 1 Aralık 2017 • Yorumlar:
Akne ya da sivilce yağ üreten bezlerin uzun süren ve tekrarlayan iltihabi bir hastalığıdır. Zamanla cildinizde kalıcı derin izler oluşturabilir. Deride siyah noktalar, kızarık sivilceler, bazen derin kist ve nodüller, tedavi edilmediğinde de izlerle kendini gösterir. Bu sebeple vakit kaybedilmeden, dermatoloji uzmanı tarafından tedavi edilmelidir.
Çoğunlukla ergenlik çağında başlar. Kadın ve erkekte eşit sıklıkta her yaşta görülebilir. Ergenlik çağından erişkine kadar uzun yıllar devam edebilir.
Sivilce ve Akne Tedavisi İZLER BIRAKMADAN Mutlaka Yapılmalıdır!!!!
Sivilce çıktığı dönemden itibaren SKAR denen kalıcı izler bırakabilmesi nedeniyle tedavisi çok önemlidir. Sivilce derin izler bıraktıktan sonra bu izleri gidermek çok zor ve pahalı bir iştir. Çoğu kez sivilce izleri hafifletilebilir ancak tamamen yok etmek mümkün olmayabilir. Sivilce yüz, sırt, göğüs ve omuzlarda en sık görülür.
Sivilceleri ve izleri kapatmak için yapılan makyaj cildi havasız bırakarak sivilceleri daha da derinlere iter. Bu durumda sivilce tedavisi daha zorlaşır.
Cildimiz güzelliğimizi tamamlar..Dış görünüşte, ilk imaj oluşturmada önemli rol oynar. Yağlı, gözenekli, siyah noktacıklı, iltihaplı, kırmızı lekeli ve izlerle dolu bir cilt ilk izlenimi bozar. Sivilceli kişi temizliğine dikkat etse bile, cildi temiz değilmiş görüntüsü verebilir. Sivilcelerin çıkması özellikle ergenlik döneminde kişilik gelişimini etkiler. Kişinin kendine olan özgüvenini sarsabilir.
Sivilce tedavi edilebilir bir cilt hastalığıdır. Sivilcenin tipine ve şiddetine uygun tedavi düzenlenen hastalarda, eğer düzenli bir şekilde tedaviye devam edilirse, iyileşme gerçekleşir. Sivilcede belli tekrarı engellemek için belli bir dozda ve sürede kullanılmalıdır ve buna rağmen hastalığın tekrar şansı % 30-40 civarındadır. O zaman tekrar bu ilaçla veya başka ilaçlarla tedaviler yapılabilir. Bazen yan etkileri nedeniyle bu ilacın kullanımı uygun olmayabilir. Çok sık tekrar eden şiddetli sivilcelerde hormon bozukluğu yönünden araştırma yapılmalıdır.
SİVİLCE İZLERİNİN TEDAVİSİ
Sivilce izlerinde tedavi, izin tipi ve derinliğine göre düzenlenir. Tek bir yöntem yerine, izin yapısına uygun birkaç yöntem bir arada kullanılması sonuçların daha iyi olmasını sağlar.
Tedaviniz dermatoloğunuz tarafından yapılmalıdır. Asılsız vaatlere lütfen güvenmeyin. Günlük yaşamınızda yüzünüzün güzelliğini gölgeleyen ve uzun vadede kalıcı iz bırakma riski olan sivilceyi, sabırla ve cilt hekiminizle çözmek günümüzde daha kolay.
Sivilce sonrası kalan izler Üç tiptedir:
•Yüzeyelizler (leke-hafifçöküklük)
•Derinizler (çukurlar)
•Keloid (kabarık deri)
Yüzeyel sivilce izleri:
Bu izler hafif kırmızı, çok az deriden çöküktür. Bazen kahverengi renkli değişiklikler de olabilir. Bu tür izler için çok derin işlemler gerekmez. Retinoik asit, meyve asitlerinin deriye uygulanması, yüzeyel peeling işlemleri bu tür izleri giderebilir.
Derin sivilce izleri:
Bu tür izlerde derinin alt tabakaları etkilenir. Deriden oldukça çökük, başlangıçta kırmızı , zaman içerinde beyaz renkte derin izlerdir. Bu tür izlerde daha farklı ve derin işlemler yapılarak bir dereceye kadar düzelme sağlanabilir.
Keloid:
Deriden yukarı doğru büyüyen kabarık yara dokusu yani keloid oluşur. Daha çok erkeklerde gövde bölgesinde görülür.
Sivilce İzleri Nasıl Geçer
Sivilceyi tedavi ederek, iz oluşumuna engel olmak çok daha kolaydır. Sivilcelerinizi tedavi ettirmek en başarılı iz tedavisidir.
Sivilce izlerinin yaygınlığı, derinliği ve tipine göre hangi yöntem kullanılacağı belirlenir. Sivilce izi tedavisinde birkaç yöntem bir arada kullanılabilir.
Yüzdeki Sivilce İzleri Nasıl Geçer ?
Deriden çökük izlerin (atrofik skar) tedavileri
1-Tretinoin ( %0.05-1)
2-Spot TCA yöntemi
3-Lazer tedavileri:
a-Cildi soymadan yenileyen lazerler -Fraksiyonel lazer
c-Cildi soyarak yenileyen lazerler
4-Kimyasal peeling
Lazer ile sivilce izlerini gidermek
Lazer ile cilt yenileme yöntemi kullanılarak derin ve yüzeyel izler hafifletilebilir. Sivilce izlerinin tedavisinde kullanılan lazer yöntemi ikiye ayrılır.
•Cildi soymadan yenileyen lazerler (non-ablative laser)
•Cildi soyarak yenileyen lazerler (ablative laser)
1. Cildi soymadan yenileyen lazerler (non-ablative laser)
Bu yöntemde kullanılan fraksiyonel lazerler üst deriyi soymadan, derinin alt tabakalarını etkileyerek tedavi etmektedirler. Lazer ışığı ciltteki kollajenin ısınmasını sağlayarak, kollajen bantlarını kısaltmaktadır. Böylece cildi gererek sivilce izlerini azaltır. Lazerin alt deride yarattığı yeni kollajen gelişimini uyarır. Deriyi tazeler. Fraksiyonel lazer ile 4-6 seans uygulama sonrasında sivilce izlerinde belirgin olarak azalma olur.
Fraksiyonel Lazerler
Fraksiyonel lazer ile cilt yenileme üst deride minik alanlar halinde hücreleri yeniler. Bu yenilenme esnasında üst deriye ait lekeler giderilebilir. Alt deride ise sütunlar halinde ısı hasarı yapar ve bu bölgelerde yeni kollajen oluşumunu tetikler.
Fraksiyonel lazer uygulamalarında:
•İşlem sonrasında hafif bir kızarıklık ve ödem olabilir. Ciltte hafif soyulmalar ve bronzluk olabilir. Ancak bu tür durumlar 3-7 gün içinde geriler.
•Fraksiyonel lazerde tedaviler seanslar halinde yapılır. Şikayetin cinsine göre 2-4 hafta aralıklarla yapılabilir. Ortalama 3-6 seans gerekebilir.
•Operasyon sonrasında şikayetler hafif ve geçicidir. İşlemden sonra, bir saat kadar güneş yanığı duygusu hissedilebilir.
•Tedavi sonrası makyaj yapılabilir.
•Fraksiyonel lazer sonrası hafif nemlendiriciler sürülebilir.
•Yüzde ödem olursa buz paketleri ile soğutma faydalıdır.
•Fraksiyonel lazer sonrası güneşlenmekten kaçınılmalı ve güneşten koruyucu kullanılmalıdır.
Lazer tedavilerinin uygulanmaması gereken durumlar:
Cildi soymadan yenilen lazerlerin uygulanmaması gereken durumlar:
oYakın zamanda güneşlenerek veya solaryumla bronzlaşmış olanlar
oEpilepsi, ışık hassasiyeti yaratan ilaç kullanımları, hamilelik
oHastaların gerçeğe uymayan tedavi beklentileri
2.Cildi soyarak yenileyen lazerler (ablative laser)
Cildi soyarak yenileyen lazerler, derinin üst tabakasını soyarak etkili olurlar. Bu amaçla CO2 lazer ve erbium (YAG) lazer kullanılır.
Cildi soyarak yenileyen lazerlerin (ablative laser) günümüzde çok tercih edilmemektedir. En önemli dezavantajları, tedavi sonrası uzun süren iyileşme dönemidir. Tedaviden sonraki ilk hafta kızarıklık ve ödem vardır ve yara bakımı gerektirir. Operasyon sonrası ödem 3-4 günde azalmaya başlar. Ancak kızarıklık ilk hafta çok belirgindir. Azalması bir kaç hafta sürer. Operasyon sonrası iz, leke ve infeksiyon riski vardır. Lazer sonrası kızarıklığı gizlemek için haftalarca makyajla kapamak gerekli olabilir. Üst deri hasarı nedeniyle allerji olma olasılığı artar. Yoğun pansuman malzemeleri sivilceyi tetikleyebilir. Lazer yapılan alanlarda renk açılması veya koyulaşması olabilir.
Dermabrazyon
Dermabrazyon yönteminde cilt, bir alet yardımı ile zımparalanır. Ciltte girintili çıkıntılı bölgeler zımparalanarak, ciltteki seviye farklılıkları giderilir Bu bölgede tekrar taze deri oluşarak, cilt yenilenmektedir. Dermabrazyonun sonuçları etkili ve kalıcı olmaktadır. Yeni deri oluşumuyla, yavaş yavaş normal bir cilt görünümüne kavuşulur. Deri uzun süre pembe veya kırmızı kalabilir. Kırmızılığın geçmesi 12 haftayı bulabilir.
Dermabrazyondan 15-20 gün sonra, günlük yaşama dönülebilir. Ancak işlemden sonra 3 ile 6 ay arasında güneşlenmemeli, direkt güneş ışığına maruz kalınmamalıdır. Güneş koruyucu kullanılmalıdır.
Sivilceli dönemde de dermabrazyon uygulanmaz. Sivilce tedavisi tamamlandıktan sonra, kalan izler için uygulanır.
Yan etki riski tecrübeli ellerde yapılırsa çok düşüktür.
Dolgu maddesi uygulamaları:
Dolgu maddeleri deri altına enjekte edilerek, çökük sivilce izlerinde düzelme sağlanabilir.
İdeal dolgu maddesi insan dokusuyla uyumlu, kolay uygulanır, kalıcı olan ve yan etkisiz olmalıdır. Dolgu maddeleri deriden çökük sivilce izlerini doldurarak düzeltirler.
Yağ İnjeksiyonları
Hastanın kendi yağı, vücudundan, liposuction veya kalın uçlu iğnelerle alınır. Alınan yağ deri altına zerk edilir. 6-18 ay kalma süresi olabilir. Akne izlerinde yağ enjeksiyonlarından sonra, verilen yağın kalıcılık oranı , 12 ay sonra %30 bulunmuştur.
Peeling ( soyma):
Hafif yani yüzeysel kimyasal peelingler Yüzeysel izlerde etkilidir. 1-4 hafta aralıklarla uygulanan yüzeysel peelingde, değişik konsantrasyonlarda resorcinol, salisilik asit, laktik asit, pyruvic asit veya glikolik asit kullanılmaktadır. Derin peelingler (%50 TCA, fenol…) derin sivilce izlerinin giderilmesinde kullanılır.. Ancak Fraksiyonel lazerle iz tedavisine göre etkinliği daha düşüktür..
g- Mikrodermabrazyon
Mikrodermabrazyon, yüksek basınçla kristallerin veya suyun deri yüzeyine püskürtülmesiyle, derinin soyulmasını sağlar ve cildi yeniler.
Mikrodermabrazyon, yüzeysel bir soyma yöntemidir. Bu yüzden derin izler ve kırışıklıklarda etkisizdir. Yüzeysel izler ve ince kırışıklarda, düşük riskli olması ve çabuk iyileşme süreci nedeniyle tercih edilebilir.
Tedaviden sonuç alabilmek için en az 5-12 seans uygulama gereklidir.
Mikrodermabrazyonun ciltte yarattığı kızarıklık, genellikle bir kaç saat içinde geriler. Mikrodermabrasyonda, kimyasal peeling, dermabrazyon ve lazer tedavilerinin taşıdığı leke riski yoktur. Koyu tenli kişilerde rahatlıkla kullanılabilir. Cilt soyan yöntemlerde yara izi riskine sahip bir bölge olan boyunda, rahatlıkla kullanılabilir.
Mikrodermabrazyon sonrası, güneşten korunulmalıdır.
Bu yöntem, sivilce izlerinde sadece çok yüzeysel olanlarda kullanılır. Dermatolog tarafından uygulanmalıdır.
Mezoterapi ve PRP tedavisiyle kök hücre uygulamaları:
Sivilce izlerinde mezoterapi yöntemi kullanılır. Mezoterapi kollajen yapımını uyararak deriyi onarır ve sivilce izlerini azaltabilir. Deriyi onaran mezoterapi karışımlarının içinde aminoasitler, mineraller, vitaminler, silisyum, antioksidanlar, büyüm faktörleri ve hyaluronik asit bulunmaktadır. Derin sivilce izlerinde mezoterapi tedavisi diğer yöntemleri desteklemek amacıyla yapılabilir.
Kök hücreler, insan vucudunda bulunan ana hücrelerdir bulundukları alanda hasarı onarırlar.. Hangi tip hücre ve dokuya ihtiyaç varsa ona dönüşürler.
PRP tedavisi, kırışıklık, cilt yenileme, yara izi ve sivilce izleri tedavisinde kullanılmaktadır. Hastanın kendi kanı alınarak kırmızı kan hücrelerinden ayrışan plazma kısmı mezoterapi yöntemi ile cilde uygulanır. Elde edilen bu plazma yoğun trombosit (pıhtı hücreleri) içerir ve ayrıca lökositler (beyaz kan hücreleri) de mevcuttur. Lökositler ve aktive olmuş trombositler büyüme faktörleri salgılar. Büyüme faktörleri kök hücrelerin göçünü ve çoğalmasını tetikler. Böylece dokuda yenilenme meydana gelir. PRP yönteminin en önemli avantajı hastanın kendi kanından elde edilmiş olması ve alerji riski taşımamasıdır.
Keloid tedavisi
Keloid, aşırı fibröz doku gelişmesi( deriden kabarık sert doku) şeklinde olur. Pembe, kırmızı renkte, düzensiz yumru görünümünde ,sert , elastik kıvamlı bir oluşumdur. Yara dokusunun iyileşmesinden sonra yaklaşık 1 yıl içinde ortaya çıkar.—– Deri yaraları, iltihap, sivilce, cerrahi müdehaleler, aşı bölgesi, yanıklar, su çiçeği hatta böcek sokması sonrası bile görülebilir. Cerrahi işlem sonrası yaranın mikrop kapması, çok sert dikişler ve yara içinde yabancı cisim kalması keloid oluşumunu tetikler.
En sık 10-30 yaş arası görülür. 10 yaş öncesi ve 30 yaş sonrası nadirdir. Esmer kişilerde keloid şansı yüksektir.
Vücutta göğüs ön yüzü, omuz, sırt, çene, kulaklar ve alt bacaklar keloidin en sık görüldüğü alanlardır. Keloid alanının güneşe maruz kalması keloid ve çevre derisinin rengini koyulaştırabilir.
Bazı ciltlerde basınç uygulamak ve masaj keloidi hafifletebilir. Topikal ilaçlar (krem-pomad) keloidi azaltabilmektedir.
Keloid içine lokal ilaç injeksiyonları keloid tedavisinde faydalıdır.
Kryoterapi yani buz tedavisi keloidlerde düzleşme sağlayabilir.
Keloidin kesilerek yani cerrahi olarak çıkarılmamalıdır. Çünkü keloid, cerrahi tedavi sonrası % 45-100 oranında tekrar eder hatta daha da büyüme yapabilir.