Şeker Ameliyatı Nedir ? Şeker Hastalığı ile ilgili Merak Edilenler
Yazar Hasan Erdem • Genel Cerrah • 8 Kasım 2018 • Yorumlar:
Metabolik cerrahinin mantığı bağırsak sisteminde yer değiştirme veya bypass yöntemleri bağırsağı kısaltmaktadır. Şeker hastalığı ameliyatlarının en önemli özelliği ince bağırsaklardan GLP-1 (pankreasta insülin üretimi hücrelerini artırır) isimli hormonun salgısının artırılmasıdır. GLP-1 hormonunun ilaç olarak üretilmesi ile diyabeti düzenlemek amacıyla diyabet hastalarına kullandırılmaktadır ancak hiçbir zaman şeker ameliyatının düzenleyici etkisini göstermemektedir.
Şeker hastalığı ameliyatının obezite cerrahi ameliyatlarından farkı ince bağırsağın by-pass edilmesi yani devre dışı bırakılmalıdır. Şeker hastalığı ameliyatlarının tamamında kombine ameliyat yapılmaktadır. Hem tüp mide (mide küçültme) hem de bağırsakların kısaltılması veya yönlerinin değiştirilerek, hem ince bağırsağın son kısmı ile besinlerin buluşması sonucu emilim bozukluklarının düzelmesi ve hormon düzeylerindeki artış sağlanmaktadır. Böylelikle şeker hastalığı tedavisinde hem mideden emilim sağlar hemde bağırsağın tüm prosedürlerinde emilim gerçekleşmesi sağlanır. Şeker hastalığı ameliyatı da laparoskopik cerrahi yöntemi ile yapıldığı için hem ağrı az hissedilir hemde iyileşme süreci hızlı olmaktadır. Şeker hastalığı ameliyatı hem obezite problemine hemde diyabet hastalığı problemini çözmektedir.
Bu operasyon sayesinde kişi hem şeker hastalığından, hem fazla kilolarından hem de bu kiloların sebep olduğu metabolik sendromun etkilerinden zamanla kurtulmaktadır.
Şeker Hastalığı Ve Obezite İlişkisi
Obezite grubunda yer alan kişilerde aşırı kiloya bağlı insülin direnci gelişmektedir. Tip 2 diyabet hastalarında en büyük sorun insülin direncidir. İnsülin direnci gelişen kişilerde kan şekeri seviyesinin düzenlenmesi için normalde ihitiyaç duyulan insülinden çok daha fazla insülin gerekmektedir. İnsülin direnci olan kişilerde pankreastan normal miktarlarda salgılanan insülin bu direnç karşılığında yetersiz kaldığı için kan şekerini düzenleyemez. Kişinin kilosu arttıkça kandaki insülin direnci düzeyi artar ve pankreas daha fazla çalışarak bu durumu telafi etmeye çalışır. Buna bağlı olarak aşırı kilolu kişilerin kan insülin seviyeleri genelde yüksektir.
Belirli bir aşamadan sonra kişinin şeker hastalığını düzeltmek için dışarıdan anti diyabetik ilaçlar veya kişinin insülin kullanması gerekebilir. Vücutta yüksek düzeyde buluna insülin açlık merkezini uyararak kişinin daha sık aralıklarla acıkmasına buna bağlı olarak normalden daha çok yemesine ve şişmanlığının daha da artmasına neden olur. Bu kişilerin diyet programlarına uyması, kalıcı kilolar vermesi ve kilo ve şeker kontrolü oldukça zordur. Çünkü bu tip şeker hastaları çok zor bir kısır döngünün içerisinde bulunmaktadırlar.
Ameliyat Şeker Hastalığı Tedavisinde Neden Etkilidir?
Şeker hastalığı ameliyatında öncelikle hastaya tüp mide (mide küçültme) ameliyatı uygulanır hemde gıdaların 2/3 ünün ince bağırsakların son 200 cm'lik bölümüne ulaşmalarını sağlayan 1/3 'ü ise oniki parmak bağırsağından (doğal yol) geçmesi sağlanır. Bağırsakların son bölümüne ulaşan gıdalar bu alanda yer alan hormonların etkisiyle pankreastan insülin salınımı başlatır. Hastalar artık dışarıdan şeker ilacı almak ya da iğne ile takviye kullanmak zorunda kalmayacaklarıdır çünkü kendi vücutlarından salgılanan insülini bu operasyon sayesinde kullanabilir hale geleceklerdir.
Kimlere Yapılır, Şartlar Nelerdir? Ameliyata Uygun Muyum?
İnsülin rezervleri bitmemiş Tip 2 diyabet hastaları bu ameliyatı olabilirler. Şeker ameliyatının başarılı geçmesinin en önemli şartı kişinin az da olsa pankreasında insülin üretiliyor olmasıdır. Bu yüzden şeker ameliyatını düşünen kişilerin rezervlerinin bitmeden gerekli kurumlara başvurmaları gerekmektedir.18 ile 65 yaş arasında tüm şeker hastalığı ameliyat yöntemleri (ileal interpozisyon, gastrik by-pass, transit bipartisyon) uygulanabilmektedir.
Bu ameliyat sonrası hastalar kilo kaybı yaşayacağı için belirli vki oranının üzerinde olması istenmektedir. Vki (vücut kitle indeksi) değeri 30'un üzerinde yer alan hastalar için obezitenin getirdiği yandaş rahatsızlıklar (hipertansiyon, şeker, uyku apnesi vb.) için de büyük çözüm olmaktadır. Bmı (vücut kitle indeksi) 40 yani morbid obez (aşırı kilolu) hastalar obezitenin getirdiği yandaş rahatsızlardan çok daha fazla etkilenmektedirler, bu hastaların vücutta oluşabilecek zararlar olmadan obezite ve metabolik cerrahi operasyonlarını olmaları önerilmektedir.