Serebral Palsi (SP)

Yazar Dilay NamlıPsikolog • 4 Şubat 2021 • Yorumlar:

Serebral palsi (SP) çocukluk çağında görülen, dünyada ve ülkemizde de sıklığı hiç azımsanmayacak derecede çok olan nörolojik bir sorundur. Serebral palsi olan vakalarda gördüğümüz beyin hasarı sonucunda istemli kas hareketleri ve koordinasyonunda bozukluk görebilmekteyiz. Serebral palside gelişmekte olan beyni (0-3 yaş) etkileyen birtakım risk faktörleri ile birlikte hasar meydana gelmekte ama bu durum ilerleyici olmamaktadır. Duruş ve hareket bozukluklarının yanı sıra epilepsi, zeka geriliği, kalça çıkığı, konuşma ve işitme sıkıntıları, öğrenme güçlükleri, algılama problemleri, ağız ve diş sorunları, günlük yaşam aktivitelerinde bağımsız olabilme becerilerinin etkilenmesi problemleri görülmektedir.

Serebral Palsi Risk Faktörleri

Prenatal (Doğum öncesi) Dönem Faktörler

En çok patolojilerin yer aldığı gruptur. Faktörlere değinecek olursak genetik sıkıntılar, annenin geçirdiği enfeksiyonlar, kullanılan ilaç, alkol, sigara ve uyuşturucu gibi zararlılar, radyasyona maruz kalma, kanamalar, çoğul gebelik, olumsuz çevresel şartlar serebral palside neden olan %70 nedenler sayılabilmektedir.

Perinatal (Doğum sırası) Dönem Faktörler

Erken doğum (prematüre doğum), güç doğum, düşük doğum ağırlığı, beynin oksijensiz kalması gibi nedenler sayılabilir.

Postnatal (Doğum sonrası) Dönem Faktörler

Beynin oksijensiz kalması, enfeksiyonlar, solunum sıkıntıları, geçirilen nöbetler,travmalar, sarılık hikayesi gibi riskler sayılabilir.

Serebral Palsinin Sınıflandırılması

Serebral Palsi rahatsızlığı, beyinde meydana gelen hasar ve hasarlı bölgenin etkilenimine bağlı olarak çeşitli tiplere ayrılmaktadır. Bu   

    etkilenim kas tonusunun değişkenliği ve vücutta oluşan hareket paterninin türüne göre farklılıklar göstermektedir.

    1. Spastik tip serebral palsi

        Kol ve bacak kaslarında tonus artışı, gövdede ise tonuysa azalma görülür. Bu tarz çocuklarda zor ve yavaş hareket edebilme

    paternleri izlenir ve kas kuvvet dengesizliklerine bağlı olarak duruşta ve yürümede bozukluklar ve birçok eklem deformasyonları     

    gözlenir.

    2. Hipotonik tip serebral palsi

        Bu tarz çocuklarda ise kasların tonusunda azalma izlenir, istemli hareketler azalmıştır ve buna bağlı olarak gövdede yığılma  

    reaksiyonları, zayıf baş kontrolü, yerçekimine karşı harekette zorluklar ve eklemleri hipermobil ( normalin üzerinde artmış eklem açıklığı)       

    olmaktadır.

    3. Diskinetik tip serebral palsi

        Bu tip serebral palside ise gövde ve kollar bacaklarda istemsiz hareketler, kasların ko-kontraksiyonunda yetersizlikler, değişkenlik    

   gösteren kas tonusu, daha çok kendilerini düzeltme reaksiyonları zayıf ve stabilizasyon sağlaması zor bir gruptur.

    4. Ataksik tip serebral palsi

        Bu tür çocuklarda ise koordinasyon ve dengenin bozulması tablosu hakim, genel bir instabilite, dismetri gibi belirtiler görülür.               

   Genelde bu tablo oluşmadan önce çocuk ilk yıllarında hipotoniktir ve ikinci yılıyla birlikte ataksik tip serebral palsi gelişir.

    5. Miks (karışık) tip serebral palsi

    Bu tip serebral palside ise spastiste (kas tonusu artışı), ataksik veya diskinezi ile birlikte görülür.

Serebral Palsi Tedavi

Serebral Palsi tedavisi bir ekip çalışması işidir. Serebral Palsi rehabilitasyonu uzun soluklu bir yoldur ve aileye sunulacak doğru yaklaşım ve yönlendirmeler bu süreci sağlıklı kılacaktır. Bu ekip içerisinde çocuk nöroloji uzmanı (çocuğun tanısını koyma ve gelişimini takip etme) çocuk ortopedisti (var olan ortopedik problemleri takip etme ve oluşabilecek kısıtlılıklar için önlem alma), çocuk fizyoterapisti (uygun fizyoterapi ve rehabilitasyon programını oluşturmak ve aileye evde yapabilecekleri konusunda gerekli yönlendirmeleri yapmak ve eğitimi vermek konusunda),çocuk psikiyatristi, klinik psikolog, iş-uğraşı terapisti, özel eğitim alan öğretmeni, dil ve konuşma terapisti, diş hekimi ve aile görev alırlar. Bu ekip içerisinde ailenin dahil edilmesi  çok önemli bir noktadır. Çünkü çocukla anne ve babanın kuracağı iletişim ve ailenin vereceği sevgi ve bakım önceliklidir.

 

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yorumlar: (0)