Şiddet Döngüsü

Yazar Derin KubilayPsikolog • 7 Haziran 2022 • Yorumlar:

2019 yılında 474 kadın cinayeti işlendi. 2009 yılında yapılan “Türkiye’de Kadına Yönelik Aile içi Şiddet Araştırması” verilerine göre fiziksel veya cinsel şiddet türünden en az birine uğrayan kadın oranı ise %42. Neredeyse her iki kadından biri şiddete uğruyor. Aile içi şiddette görülen ve birbirini tekrarlayan şiddet eylemleri ise bir döngüye dönüşüyor: Şiddet Döngüsü. Kendini tekrar eden ve tehlikeli olan şiddet eylemlerinin bir döngü haline gelerek devam etmesine şiddet döngüsü denir. Peki, bu döngüyü neler oluşturur? İnsanlar şiddete uğramasına rağmen neden bu döngüyü kırıp çıkamaz? Şiddet deyince akla ilk gelen fiziksel şiddet olsa da aslında çok yaygın gözüken başka şiddet türleri de vardır. Post’ta paylaştığım şiddet türlerine ek olarak gelişen teknoloji ve dünyanın bir ürünü olan “Dijital veya Sanal Şiddet” türü de ortaya çıkmıştır. Ancak buna başka bir postta yer vermek istiyorum. Peki, şiddete uğrarsak veya şiddete uğrayan birini tanırsak ne yapabiliriz? Kimi aramamız gerekiyor? Mor postlarda bugün bu soruları tartışalım. Bu konu hakkındaki yorumlarınızı da okumayı çok isterim.

  • Şiddet Döngüsü

  • Neden insanlar döngüde kalmaya devam eder?

  • Şiddet türleri

  • Ne yapabiliriz?

Şiddet Döngüsü

Şiddet Döngüsü, kendini tekrar eden ve tehlikeli olan şiddet eylemlerinin bir döngü halinde devam etmesidir. Şiddet döngüsü 3 aşamadan oluşur:

  1. Gerginliğin yükselmesi: Şiddet uygulayan kişi gerilim yaratır. Küçük konular hakkında tartışma yaratır, kıskançlık gösterir, öfkeli bir ruh haline sahip olur, partnerini kontrol etmeye çalışır ve psikolojik şiddet uygular. Alkol kullanımı da görülebilir.

  2. Şiddet: Şiddet uygulayan kişi öfkesini kontrol edemez ve partnerine fiziksel şiddet uygular. Şiddetin boyutu değişebilir. Partneri yaralanır ve hatta ölüm tehlikesiyle karşı karşıya kalabilir. Partner ise fiziksel şiddet uyguladıktan sonra bahaneler sıralar. 

  3. Balayı: Şiddet uygulayan kişi yaptıklarından pişman olur, partnerinin gönlünü almaya çalışır. Hediyeler alarak, sevecen davranarak, bir daha yapmayacağına dair ikna etmeye çalışarak partnerini geri kazanmaya çalışır. Partneri de bu tutum ve davranışlara inanmak ister; ancak balayı dönemi ancak bir dahaki gerginliğin yükseleceği ana kadar sürer.

Neden insanlar bu döngüde kalmaya devam eder?

  1. Kültürel faktörler: Toplumsal cinsiyet eşitsizliği, dilimize yerleşmiş atasözü ve deyimler, kadınlara karşı kalıplaşmış tutumlar, ataerkil inançlar, kalıplaşmış toplumsal cinsiyet rolleri, kanunu haklarından haberdar olmamak, adli kurumlardan yeterli desteği alamamak, boşanmanın kültürel olarak hoş karşılanmayacağı düşüncesi.

  2. Psikolojik faktörler:

    1. Sosyal öğrenme: Çocukluğunda şiddete maruz kalan veya şahit olan erkekler daha fazla şiddet uygulayan taraf olurken çocukluğunda şiddete maruz kalan veya şahit olan kadınlar daha çok şiddet mağduru oluyor.

    2. Öğrenilmiş çaresizlik: Mağdur, kendisini güçsüz hissediyor ve ne yaparsa yapsın bu döngüyü kıracağına inanmıyor.

    3. Duygusal sebepler: Mağdurun kendisini suçlaması, bu şiddeti hak ettiğine dair yanlış inancı, umutsuz-çaresiz-kapana kıstırılmış hissetmesi, duygusal desteğe sahip olmaması, şiddet uygulayan kişinin değişeceğine inanması, utanç.

  3. Tehdit:

    1. Tehdit: Partnerini, ailesini ve sevdiklerini öldürmekle ilgili; partnerin çocuğu varsa onu kaçırmak ve göstermemekle ilgili; mahremiyetini ifşa etmekle ilgili; ekonomik özgürlüğünü kısıtlamakla ilgili tehdit.

Şiddet Türleri

  1. Fiziksel şiddet: Şiddet uygulayan kişi, karşısındakine kasıtlı bir şekilde kaba kuvvet uygulayarak kişide yaralanma, psikolojik zarar ve hatta ölüme yol açar. Fiziksel şiddet; tokat atmak, tekmelemek, boğmaya çalışmak, eşya fırlatmak, yumruklamak, kesici aletlerle zarar vermek gibi eylemlerdir.

  2. Psikolojik (duygusal) şiddet: Şiddet uygulayan kişi, karşısındakini duygularını kullanarak onu aşağılar, eleştirir ve özsaygısını tehdit edecek şekilde davranır. Partnerinin duygu ve düşüncelerini hiçe sayar, onu suçlar, kendisini değer hissettirir, toplum içinde küçük düşürür, duygu sömürüsü yapar, aşırı kıskançlık gösterir, alay eder, tehditler savurur ve duygularını manipüle eder. Kişide psikolojik sağlığını etkileyerek zarara yol açar.

  3. Cinsel şiddet: Şiddet uygulayan kişi, karşısındakinin rızası olmadan yapılan cinsel içerikli eylemlerdir. Karşısındakini cinsel ilişkiye zorlamak, tecavüz etmek, taciz etmek, hayır cevabını kabul etmeden cinsel ilişkiye girmek, cinsel bölgelere dokunmak gibi eylemler olmakla beraber kişide hem fiziksel zarara hem de psikolojik travmaya yol açar.

  4. Ekonomik şiddet: Şiddet uygulayan kişinin, karşısındakinin ekonomik özgürlüğünü kısıtlaması ve parayı bir baskı aracı olarak kullanmasıyla oluşur. Ekonomik istismara örnek davranışlar; karşısındakinin çalışmasına engel olmak, iş bulamamasını (varsa işinden olmasını) sağlamak, para vermemek, eğer varsa karşısındakinin gelirini kullanarak tüketmek olabilir.

Ne yapabiliriz?

  • 6284 sayılı Ailenin Korunmasına ve Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesine dair Kanundan yararlanarak şiddet uygulayan kişiyi şikayet edebilirsiniz.

Başvurabileceğiniz kuruluşlar:

  • Polis merkezleri, jandarma karakolları

  • Aile Mahkemeleri

  • Sağlık kuruluşları

  • Cumhuriyet Savcılığı

  • Şiddet Önleme ve İzleme Merkezleri (ŞÖNİM)

  • Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı İl Müdürlükleri

  • Belediyelerin Kadın Danışma Merkezleri

  • Baroların Adli Yardım Büroları

  • Kadın Örgütlenmeleri

 

(Bu kısım yararlandığım sayfalar ancak APA şeklinde referans olarak vermedim çünkü makale ağırlıklı değil. Ayrıca Klinik Psikolog Serap Altekin’in de konuşmalarından esinlendim.)

 

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yorumlar: (0)