Şiddete Hayır

Yazar Ayşegül CoşkunPsikolog • 16 Kasım 2020 • Yorumlar:

YETER; şiddetin her türlüsüne. Bitmeyen güç mücadelesine, gücü kadını ezerek hissetmeye. VAZGEÇ; siddetin fiziksel olanindan. Cinsel, ekonomik, sözel ve duygusal şiddet uygulamaktan vazgeç. FARKET; yara açmak yerine yaralarını sarmak zamanı. Güçlü hisseden güç uygulamaz, korkmayan korkutmaz. BİL; Hayatı paylasmayi, sevgi sözcüklerini, ayrılmayı, kabul etmeyi, reddedilmeyi, vazgeçmeyi, takdir etmeyi, seçmeyi, seçilmeyi. DÖN; Hayata, yaşamaya. BIRAK; nefes alsın kadın. Önce yasalar karşısında, sonra kendi yaşamında nefes alsın. Geleceğine nefes versin kadın.

KENDIMDEKI YANSIMA

Karsi tarafta rahatsız olduğumuz bir şey varsa, o kendi içimizdeki duygunun yansımasıdır. Kendisinin duygusal olmasindan hoşlanmıyorsa kişi, duygusal insanlardan uzak durma eğilimine girer. Utangaç, öfkeli, rahat, tembel, esnek, kaygısız, kaygılı, hayalperest, umutsuz, her koşulda pozitif, geveze, sessiz, isyankar insanlarla mesafesi varsa arasında, kendi içinde bunun bir yansıması vardır ve bundan hoşlanmıyordur. İnsan kendisine saldırdığı yerden saldırır diğerine. Kendisiyle kurduğu gibi iletişim kurar ötekiyle.

En saldirgan tarafımız en zayıf tarafımızdır. Kendi içimizde olup yara almadigimiz, mücadele vermediğimiz, kendimize kizmadigimiz, kendimizi kabul etmediğimiz hiçbir şeyden karşı taraftan rahatsız olmayiz. Hassas yerimizi iyi taniriz, nerde olsa görürüz.

Geçmişiyle ve bugünüyle her haliyle kucaklarsak kendimizi sakinleşiriz; büyümeye, gelişmeye, fark etmeye işte o zaman başlarız.

ÖNÜNÜ GÖREMEDİ...

 

Ağlamadı hiç güçsüz görünmemek için, gülmedi hiç basit görünmemek için, indirdi başını mutaasip görünmek için, kaldırdı başını dimdik yıkılmaz olduğunu göstermek için, kendi ihtiyaçlarına bakmadı hiç başkalarına yardım etmek için, "hayir" demedi ayıp olmaması için, fikrini söyleyemedi terk edilmemek için, sert bakışlarını yumuşatmadı hiç kırılgan tarafının görünmemesi için, aynanın başından ayrılmadı çirkin denmemesi için, yavaşlamadı hiç beceriksiz görünmemek için, elini belinin arkasina kavuşturdu kararlı görünmek için, kızmadı hiç yalnız kalmamak için, boşlukta savrulup durdu "hissetmemek" için, toplum içinde konuşmadı hiç gülünç görünmemek için, kendini açmadı hiç beğenilmek için, soru sormadi hiç soru sorulmaması için.

Etraftan sakınırken kendini, olduğu haliyle, olduğu gibi; sınıflama yapmaksızın tüm duygularına sahip çıkarak yaşamadı hiç...

Naif mi görünürdü yoksa kaba mı? Kırılgan, öfkeli, yumuşak, kararsız , dengesiz, sıkıcı, güçsüz, korkak, çaresiz, yetersiz... Nasıl görürdü onu dışardan bakanlar? Geveze mi derlerdi yoksa şaklaban mı? Azimli, hırslı, çalışkan, güleryüzlü, mülayim, şefkatli, canayakın, cömert belki de...

Etrafın gözüyle kendine bakmaktan önünü göremedi...

ANNELİK 

 

Anne oldunuz... Hastaneden çıktınız evdesiniz. Birsürü ziyaretçi, iyi dilekler, temenniler,. Alabildiğine sorular, tavsiyeler... Sütün var mi? Emiyor mu? Uyuyor mu? Gece kaç kere uyanıyor? Emzik ver, aman haa sakın emzik verme, yaninda uyusun, hayır hayır odası ayrı olsun, klasik müzik dinlet, emziğini bala batır ki tutsun, kundak mı dedin sen asla olmaz, gözünü tülbentle ört, gak dedi mi hemen kucağına alma, e ağlatma çocuğu?!, iyi bir anne olmanin on altın kurali..., ayağında salla ki uyusun, kucağa alıştırma, dur daha diş çıkaracak, 2 yaş sendromu diye bir şey varmış, iyice saldın sen bir kuaföre mi gitsen?... Bir anneyi kaygıya sürükleyen onlarca tavsiye, onlarca soru. Bir çeşit yeterlik sınavı. Bir uzman çocuk büyütürken sizden daha az hata yapabilir ama sizin çocuğunuzu sizden daha çok sevecek kimse yoktur.  Babalara ise tek bir soru: "Babalık nasıl bir duygu?" Ne kadar doğru, ne kadar hassas bir soru. Bu hassasiyeti annelere gostersek, kişisel merak sorularını, kişisel deneyimleri bir es geçsek sadece tek bir soru sorsak nasil olurdu? Sahi, annelik rolüne alıştıktan sonra tüm soruları, eş dost tavsiyelerini bırakıp da bir kendimize sorsak; annelik nasıl bir duygu ve bu duygularla baş edebilmek için neye ihtiyacim var? Ve sonra burdan devam etsek...


 

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yorumlar: (0)