Sigara ve Hipnoz

Şimdi dostlar biraz matematik zamanı. Bir sigaradan kaç fırt çekilir? 10-15 arası sanırım, ortasını alalım 12. Bir günde 20 sigara içen bir kişiyi düşünün şimdi; yani 20*12=240. Evet bir paket sigara içen bir insan içine tütün doldurulmuş ucu yanan bir çubuğu en azından 240 kez parmaklarının arasına alıp ağzına götürüyor ve bir fırt çekiyor. Ayda 30*240=7400 kez ve yılda da toplam 12*7400=86400. Dilerseniz yazarak tekrar okuyalım, seksen altı bin dört yüz kez o malum hareketi yapıyor, sigara içen bir kişi.

Konuyla biraz ilgilenen biri hemen obsesif-kompulsif bozukluktan söz edeceğimi anlamıştır. Bildiğiniz gibi obsesyon, saplantılı düşünce demek ve kompulsiyon da bu saplantılı düşünceden kurtulmak için geliştirdiğimiz davranışlar demek. Daha bilindik bir örnekle anlatayım: El yıkama takıntısı. En bilindik takıntılardan biridir. Bu durumda kişinin “ellerim kirlendi” sürekli ve zihinden hiç gitmeyen şekilde saplantılı bir düşüncesi vardır. Sonuç olarak kişi durmaksızın el yıkar (kompulsiyon). Ellerini yıkamayı bitirip çeşmeyi kapatırken bile ellerinin kirlendiğini düşünmeye başlar artık kişi.

Biz tekrar sigaraya dönelim. Bir kişi 4 dakikada bir sadece parmaklarını şıklatsa uyanık kaldığı 16 saat boyunca 240 kez parmaklarını şıklatmış olur ve bu bir yıl boyunca sürekli yapsa seksen altı bin dört yüz kez yapmış olur. Ve dolayısıyla parmak şıklatma (burada kompulsiyon oluyor) kendi saplantılı düşüncesini oluşturur; parmak şıklatmadan yaşayamam. Nikotinin fiziksel bağımlılık kısmını biliyoruz. Ve iş te sigaranın psikolojik bağımlılığı… İçine tütün doldurulmuş ucu yanan bir çubuğu eğer siz 86400 kez parmaklarınız arasına alıp ağzınıza götürür ve bir fırt çekerseniz sigarasız yaşayamayacağınızı onsuz öleceğinizi düşünmeye başlarsınız. Bu düşünce zımni, gizlidir, dolayısıyla bilinçaltı bir inanıştır.

Bu kadar çok tekrarın sonucunda, her duygunuza; sevinç, üzüntü, öfke, elem, keder, dert, tasa, sıkıntı, bunaltı, mutluluk ne kadar duygu varsa artık hepsine eşlik eden bir fırtınız var. Her hatıramıza ve anımıza(zaman) eşlik eden, her kahvenize, çayınıza ve içkinize, sabahın ilk anından gece uyumazdan az önceki son anımıza kadar bir fırtınız var artık. Asetilkolin (merkezi sinir sisteminde yer alan bir kimyasal transmitter) taklitçisi olan nikotinin fiziksel bağımlılığından kurtulmak çok kolay. Sadece 72 saat. Yani kişi sigara içmez ve 3 gün geçirebilirse beyin tekrar asetilkolin üretmeye başlıyor. Yanlış duymadınız, fiziksel bağımlılıktan kurtulmak sadece 3 gün.

“Madem bu kadar basit neden insanlar sigarayı bırakmakta çok çok zorlanıyorlar?” diye sorduğunuzu rahatlıkla duyuyorum şimdi. Sigaranın fiziksel bağımlılığından kurtulmak işin sadece %5’lik kısmı. Asıl düğüm %95’lik psikolojik bağımlılıktan kurtulma kısmında. Siz bir hareketi binlerce kez tekrarlarsanız, bilinçaltınıza sadece ve sadece o hareketi yapmadan yaşayamayacağınız mesajını verirsiniz. Bilinçaltınız otomatik olarak o malum hareketi yapmanızı istetecektir size. Çünkü örtük olan, zımni olan, düşünce sigarasız ölebilirim, sigara çok değerli, ona çok bağlıyım vs. düşüncelerdir. Saplantılı bir düşünce yani obsesyondur. Ve bu katasrofik (kötü, iç karartıcı) düşünce için kompulsiyon çok kolay,  bir sigara yakmak ve ucu yanan o çubuğu ağzımıza götürüp bir fırt çekmek. Hop, katasrofik düşünce dumana karışıp kayboldu.

Ve biz biliyoruz ki bilinçaltından söz ediliyorsa mutlaka hipnozdan da söz edilmeli. İşte tam da bu noktada hipnoterapi devreye giriyor. Bilinçaltı nasıl ki sigara içme davranışını otomatik hale getirdi ve o harekete direk bağımlılık geliştirdiyse bunun tersine koşullanması da o kadar kolaydır. Biz bilinçaltını sigaraya bağımlı olmadığını, o hareketi yapmazsa aslında hiçbir sorun yaşamayacağına ikna edebiliriz. Hem de tek seansta. Düşünce ve davranışlarımızın temeli bilinçaltıdır. Ve bilinçaltı çok hızlıdır anında bilinci yönlendirir. Yani, çoğu zaman farkında bile değildir kişi yeni bir sigara yaktığının.

Eğer biz bilinçaltını sigara içmemenin çok kolay olduğu, sadece yakmamakla başarıldığı şeklinde yönlendirebilirsek ve bilinçaltına sigarasızlık özgürlüktür, sigarasız daha mutluyum, sigarasız çok daha dikkatliyim, sigarasız çok daha huzurluyum vs. nosyonlarını yükleyebilirsek kişinin sigara içmemesi artık an meselesidir.