Simetri Hastalığı
Yazar Beste Ergün Özel • Psikolog • 26 Ekim 2022 • Yorumlar:
Halk arasında simetri hastalığı veya simetri takıntısı olarak ifade edilen durumda bireyler eşya veya nesnelerin sürekli düzenli ve simetrik biçimde durmalarını isterler. Eğer onların olduğu ortamda bulunan eşya veya nesneler kendi zihinlerinde oluşturmuş oldukları düzende durmazlarsa, bu bireyler yoğun biçimde rahatsızlık hissederler. Genellikle oluşan rahatsızlığı giderebilmek adına da eşya ve nesneleri kendi zihinlerinde oluşturmuş oldukları düzende tutmaya çalışırlar. Örneğin bu bireyler duvarda yamuk duran bir tabloyu görünce aslında o tablonun yamuk durmaması gerektiğini düşünerek, tabloyu düzeltene kadar kaygı ve huzursuzluk gibi duygular hissederler. Oluşan duygusal rahatsızlığı gidermek adına da bu tabloyu yere paralel olacak bir biçime getirirler. Sonuçta tablonun zihinlerinde olması gerektiği şekle getirilmesi de bu bireyleri rahatlatmaktadır.
Simetri hastalığı veya takıntısı olarak halk arasında ifade edilen durumlar günlük yaşamda pek çok kişide görülebilir. Bazen bir kişinin düzene diğerlerinden daha fazla önem veriyor olması çevresi tarafından simetri takıntısı olduğu şeklinde değerlendirilebilir. Ancak yamuk eşyaları düzelten her kişi aslında simetri hastası veya takıntılısı değildir. Öyleyse bu kişilerin simetri hastalığı veya simetri takıntısı denilen duruma sahip olup olmadığını ayırt edebilmek için bu konuyu daha detaylı bir biçimde incelemek gerekir.
Simetri Hastalığı veya Simetri Takıntısı Nedir?
Simetri hastalığı veya simetri takıntısı olarak adlandırılan durum yalnızca eşyaları simetrik hale getirmek şeklinde gözlemlenmeyebilir. Bu durum eşyaları kategorize etmek, eşyaların belli yerde durmasını sağlamak gibi davranışlarla da ortaya çıkabilir.
Simetriye dair bir hastalık veya takıntı olarak nitelendirilebilecek bir durumdan bahsedebilmek adına belli ölçütlerin değerlendirilmesi gerekir. Simetri hastalığına dair ölçütler kişilerde sağlansa da her simetri hastasının veya simetri takıntısına sahip bireyin bu durumu yaşama yoğunluğu birbirinden farklıdır.
Simetri Hastalığı veya Simetri Takıntısına Sahip Olmaya Dair Kriterler:
-
Simetriyi sağlamaya dair davranışların kişinin günlük yaşamını önemli ölçüde sekteye uğratması,
-
Simetriye dair düşünce ve davranışların sürekli hale gelmiş olması,
-
Kişinin eşyaları düzenleme davranışını gerçekleştirmesinin günün ciddi bir zamanını alması,
-
Uygun olmayan ortamlarda bile düzenleme davranışlarının hiç engellenememesi veya bu davranışların engellenmesinin kişi için oldukça zor olması,
-
Simetrinin sağlanamadığı durumlarda çok yoğun biçimde rahatsızlık duyulmasıdır.
Simetri hastalığı veya simetri takıntısı aslında OKB (Obsesif Kompulsif Bozukluk) dediğimiz psikolojik zorlanma grubunun bir alt koludur. Yani her simetri hastası aynı zamanda bir OKB (Obsesif Kompulsif Bozukluk) tanı grubu içerisinde yer alırken, her OKB (Obsesif Kompulsif Bozukluk) tanısı alan kişi ise simetriye dair bir takıntıya sahip olmayabilir.
Amerikan Psikoloji Birliği (APA) tarafından oluşturulan ve psikolojik zorlanmalara dair standartları belirleyen en güncel kitap olan DSM-V ’te (Ruhsal Bozuklukların Tanısal ve İstatistiksel El Kitabı) simetriye dair takıntılı durumlar ayrı bir başlık altına alınmamış ve bu durum OKB (Obsesif Kompulsif Bozukluk) adı altında incelenmiştir. Bu durumda simetriye dair zorlayıcı düşünce ve davranışları sağlıklı biçimde inceleyebilmek ve anlayabilmek adına OKB (Obsesif Kompulsif Bozukluk) tanısını incelemekte fayda vardır.
OKB (Obsesif Kompulsif Bozukluk) Nedir?
Obsesif Kompulsif Bozukluğa (OKB) sahip kişilerde benzer rahatsız edici düşüncelerin sık sık zihne gelmesi ve bu rahatsız edici düşüncelerden kurtulmak adına belli başlı yineleyen davranışların gerçekleştirilmesi söz konusudur. Bu durumda huzursuzluk hissettiren düşüncelerin gün içinde çok sık biçimde akla gelmesi, bu düşüncelerden yoğun biçimde rahatsız olunması ve bu rahatsızlığı çözümlemek adına zamanla artan ve günün önemli bir kısmını kapsayan çeşitli davranışların tekrar edici bir biçimde gerçekleştirilmesi olarak dışarı yansımaktadır. Üstelik düşüncelerin saçma olduğu bilinse de düşüncelerin verdiği rahatsızlık oldukça fazla olduğundan ve bu rahatsızlığı ortadan kaldırabilmek için tekrar eden davranışları gerçekleştirmeye dair yoğun bir istek duyulması sebebiyle bu tekrarlayıcı davranışlar engellenemez.
OKB (Obsesif Kompulsif Bozukluk) olarak tanımlanan bu durumun içerisinde obsesyon ve kompulsiyon adı altında iki tanım mevcuttur.
Obsesyon ve Kompulsiyon Nedir?
Obsesyon: İstemsiz olarak zihne gelen, doğru olmadığı bilinse de sık sık tekrarlayan düşüncelerdir. Bu düşünceler kişiyi rahatsız eder ancak tüm bireysel uğraşlara rağmen yok edilemez.
Kompulsiyon: Belirli konular hakkında sürekli zihne gelen düşüncelerle baş etmek adına otomatikleşmiş biçimde yapılan yineleyen davranışlardır. Yapılan davranışın saçma olduğu bilinse de kişi tarafından bu davranışlar engellenemez duruma gelir.
Simetri Takıntısı Yaşayan Kişilerin Bazı Davranış Örnekleri:
-
Eşyaları sürekli kategorilerine göre düzenlemek,
-
Eşyaları her zaman belli bir düzen ve simetride tutmak,
-
Kişinin kendi evi, işyeri gibi özel ortamları dışında da düzeni sağlamaya çalışmak,
-
Kıyafetleri simetrik, muntazam ve kategorize edilmiş biçimde tutmak,
-
Yazı yazarken çok muntazam, simetrik yazmaya çalıştığı için oldukça yavaş yazmak,
-
Yazı yazarken çok fazla bastırmak, en ufak hatada çok fazla silgi kullanmak,
-
Dağınıklık ve düzensizliğe tahammül edememek,
-
Yapılan işlerin kusursuz yapılması isteği içinde olmak,
-
Kusursuz işler yapmak için yoğun çaba harcamak,
-
Düzen ve simetriyi sağlamak adına gün içerisinde uzun zaman harcamak. (Örneğin günde 2-3 saat gibi.)
Simetri Hastalığı veya Simetri Takıntısı Neden Oluşur?
-
Obsesif Kompulsif Bozukluğa (OKB) sahip olmak,
-
Çocukluk yaşantısında mükemmeliyetçi veya koruyucu aile tutumlarına maruz kalarak büyümek,
-
Çocukluk yaşamında ailede (özellikle anne veya babanın) OKB (obsesif kompulsif bozukluk) olması,
-
Kişinin mizaç özellikleri gereği kontrolcü, mükemmeliyetçi, disiplinli, detaycı, kuralcı olması,
-
Kişinin yaşamında var olan farklı iç çatışmaların veya başa çıkmakta zorlandığı yaşamsal olaylar ve durumların olması,
-
Herhangi bir fiziksel ya da psikolojik travmanın meydana gelmesi.
Simetri Hastalığı (Simetri Takıntısının) Tedavisi
Simetri hastalığı veya simetri takıntısının tedavisi bu durumun yaşanma süresi ve yoğunluğuna göre değişmektedir. Simetri takıntısını nispeten kısa süreli, hafif düzeyde yaşayan bireyler için Bilişsel Davranışçı Terapi çalışmaları oldukça faydalı olmaktadır. Bilişsel Davranışçı Terapi çalışmalarına ek olarak simetri takıntısı yaşayan bireylerin ailesinin ve yakın çevresinin de bu süreci nasıl destekleyecekleri hakkında bilgilendirilmesi önemlidir.
Simetri takıntısını uzun zamandır ve şiddetli biçimde yaşanması durumunda Bilişsel Davranışçı Terapi çalışmalarıyla birlikte ilaç desteği de gerekebilmektedir. Terapi seansları bir uzman klinik psikolog tarafından yürütülebilirken ilaç tedavisi için ise psikiyatri desteği gerekir.
Simetri hastalığı veya simetri takıntısı olarak ifade edilen obsesif kompulsif bozuklukta (OKB) tedavi gecikmeleri, aile ve çevrenin de yanlış tutumlarıyla kalıcılaşmakta ve daha da şiddetlenmektedir. Bu sebeple düzen ve simetriye dair bahsedilen belirtiler mevcutsa bu durum gecikmeden teşhis edilerek kişinin psikolojik sağlığını ve yaşam kalitesini korumak adına tedavisinin başlaması şarttır.
Eğer halk arasında simetri hastalığı veya simetri takıntısı olarak söz edilen obsesif kompulsif bozukluğun (OKB) bir çeşidine sahip olduğunuzu düşünüyor veya ilerleyen zamanda yaşadığınız durumun obsesif kompulsif bozukluğa (OKB) dönüşmesinden endişe ediyorsanız Mutlu Yaşam Psikolojik Danışmanlık Merkezi’ndeki uzman klinik psikologlarımızdan yüz yüze veya online olarak psikoterapi seansları alabilirsiniz.
Bu sayede yaşadığınız durumun bir obsesif kompulsif bozukluk (OKB) olup olmadığı uzmanlarımız tarafından değerlendirilebilir. Eğer yaşadığınız durum, obsesif kompulsif bozukluk değilse bile simetriyle ilgili düşüncelerin obsesif kompulsif bozukluğa (OKB) dönüşmemesi adına bilişsel davranışçı terapi çalışmaları ve psiko-eğitimle önleyici çalışmaların yapılması gerekebilir. Ancak yaşadığınız durum bir obsesif kompulsif bozukluk (OKB) ise yoğunluğu, süresi ve bireysel yaşantılar gibi koşullar göz önünde bulundurularak uygun bir tedavi planı oluşturulmalıdır. Yaşanan durum uzun süreli ve şiddetliyse psikoterapi seanslarına ek olarak psikiyatri görüşmeleri için de yönlendirmeler yapılır. Böylece süreç hem bilişsel davranışçı terapi çalışmalarıyla hem de ilaç desteği ile yürütülür.