Sınav Kaygısı
Yazar Aslı Hilal Çiftçi • 15 Nisan 2024 • Yorumlar:
Sürekli duyulan bu sınav kaygısı nedir, ne anlama gelir?
Sınav kaygısı; öğrenilen bilginin sınav sırasında etkili biçimde kullanılmasına engel olan başarının düşmesine sebep olan yoğun kaygı olarak tanımlanır. Yaşanılan yoğun kaygı durumunda birey var olan potansiyelini performansa aktarma konusunda aksaklıklar yaşar.
Peki ya sınav kaygısının sebepleri nelerdir diye bakacak olursak; bireyin ve ebeveynlerinin sınava yüklediği anlamlar, sınavla ilgili oluşan zihinsel imaj, sınav sonrası elde edilecek kazanımlar ve sınav sonrası duruma ilişkin atıflara verilen önem başlıca maddeler olarak sıralanabilir. Mükemmelliyetçi, rekabetçi kişilik yapısı olanlarda daha sık görülür. Bireyin kendisinin ve ailesinin yanında sosyal çevrenin söylemleri ve baskısı da önemli bir etkendir.
Öğrencinin başarısında belirgin düşüş varsa, ders çalışmayı erteleme, sınav hazırlığı hakkında konuşmayı reddediyorsa, soru sorulmasından rahatsız oluyorsa, dikkat dağınıklığı varsa, odaklanmada güçlük yaşıyorsa, çok çalıştığı halde performans düşüklüğü yaşıyorsa kaygı yaşadığı ihtimali göz önünde bulundurulmalıdır. Aynı şekilde fiziksel yakınmalarda da dikkat çeken bir artış gözlenebilir. Karın ağrısı, mide bulantısı, baş dönmesi, titreme/terleme, iştahsızlık/aşırı yeme, mutsuz bir ruh hali olabilir. Kaygının yönetilememesi; aşırı yaşanması durumunda bedensel kasılmalar ve yoğun düşünceler sebebi ile uyku problemleriyle de karşılaşılabilir. Birey uykuya dalmada ve uykuyu sürdürmede sorun yaşayabilir.
Kaygının duygusal, bedensel, zihinsel etkileri vardır. Düşünceleri organize etmekte zorluk, konsantrasyon güçlüğü, dikkatte azalma, öğrenileni aktaramama, okuduğunu anlamama; anlayamamadan kaynaklı üst üste tekrarlama ancak sonuç alamama, kendisine odaklanma, zihinsel becerilerde zayıflama, enerji azlığı, fiziksel şikayetler sınav kaygısının başlıca etkileridir. Kaygıyla birlikte gerçek dışı düşünce ve beklentiler oluşur. Bunun sonucunda birey farkında olmadan davranışını denetleyemez hale gelir.
Kaygının oluşumunda etkili olan düşüncelere alternatif düşünceler geliştirmek oldukça önemlidir. ''Başarırsam hayatımın bir dönüm noktasını aşacağım ancak başarısız olmam tembel ve beceriksiz olduğum anlamına gelmez. Daha fazla çalışmam gerektiği anlamına gelir'', ''zamanı kendi yararıma kullanmak benim elimde'', ''yapabildiğimin en iyisini yapabilirim'', ''bu sınavda başarısız olmak dünyanın sonu değil, telafisi var'' gibi alternatif cümleler geliştirilebilir.
Doğru olan şey kaygıyı bastırmak değil; onu kabul etmek ve baş etme yolları geliştirmektir. Bireyin unutmaması gereken en önemli nokta kontrolün kendisinde olduğu gerçeğidir. Olumsuz düşüncelere alternatif açıklamalar getirme, zamanı iyi kullanma,beslenme ve uykuya dikkat etme, sınava yönelik çalışmaları son güne/geceye bırakmamak, yanıtlayabileceği sorulardan başlamak önemlidir. Dikkat artırma teknikleri, nefes egzersizleri ve gevşeme egzersizleri gibi sınav esnasında kaygıyı azaltmaya yönelik teknikler kullanabilir.
Bireyin müdehalelerinin yanında ailenin desteği de bu konuda büyük rol oynar. Ebeveynler sınırlarının farkında olmalıdır. Önemli olan yönlendirmek değil yol gösterici olmaktır. Ebeveynler bireye güven ve sorumluluk vermeli, onu önemsemeli ve geri bildirimde bulunmalıdır. Sınava ilişkin konularda özenli davranmalı, mükemmelliyetçi tutumda değil destekleyici tutumda olmalı, beklentiler konusunda gerçekçi olmalıdır. Empati kurmak duygu ve düşünceleri paylaşmak son derece önemlidir. Sınavın bireyi sevmek ve kabul etmek için bir koşul olmadığını; sevginin koşulsuz olduğunu göstermek gerekir. Uygun rol model olmak ve sorun odaklı olmak yerine çözüm odaklı olmak kaygının azalamasında oldukça etkilidir.
Uzman Klinik Psikolog
Aslı Hilal ÇiFTÇi