Sınav Kaygısı
Yazar M. Süleyman Atabek • Psikiyatrist • 29 Ağustos 2017 • Yorumlar:
Sınav kaygısı sıkça yaşanan bir duygu olup, öğrencinin yetiştirilmesi, eğitimi ve toplumun değer yargıları ile yakından ilişkilidir. Sınav kaygısı öğrenilerek kazanılmaktadır.
Yapıcı ve yıkıcı iki tür kaygıdan bahsedebiliriz:
1- Yapıcı kaygı olumludur, kişinin motivasyonunu artırarak başarıya götürür.
2- Yıkıcı kaygı ise olumsuzdur, kişinin konsantrasyonun azaltarak başarısızlığa sürükler.
Eğer okul döneminde yaşanan gerçek, öğrenme heyecanı yerine korku, yaratmak yerine sürekli ezbere tekrarlar, yaptıklarından zevk almak ve bireyin kendisinden hoşnut olması yerine bıkkınlık, bezginlik ve kuruntu ise, sınav kaygısı oluşumuyla karşı karşıya gelinmiş olur.
Sınav kaygısının gelişmesine neler zemin hazırlar ?
-
Evdeki sıkı disiplin, kısıtlayıcı ve güven kırıcı ebeveyn tutumları
-
Olumsuz ve kırıcı öğretmen eleştirileri
-
Cezalar
-
Kıt not verme
-
Zorlu sınav koşulları
-
Sık tekrarlanan okul başarısızlıkları veya başarının küçümsenmesi (örneğin; başarısını sürekli diğerlerine göre değerlendirilmesi)
-
Yetişkinlerin olumsuz değerlendirmeleri ve bunların çağrıştırdığı öz’e tehdit duygusu
Sınav kaygısının farklı iki boyutu:
1- Kuruntu sınav kaygısının bilişsel (zihinsel) yönüdür. Bireyin kendisine dönük olumsuz düşünceleri (kuruntuları), sınavda dikkatlerinin kolayca dağılmasına neden olabilir.
- Daldım, kendimi veremiyorum
- Ya bu sınavdan iyi sonuç alamazsam ?
- Ben zaten yeteneksiz, beceriksiz biriyim, türünden iç konuşmalar bireye yarar yerine, zarar getiren kuruntu örnekleridir.
2- Duyuşsallık ya da heyecansallık, sınav kaygısının duyusal fizyolojik yönünü oluşturan otonom sinir sistemi uyarılmasıdır.
Örneğin;
*hızlı kalp atışları*kızarma,sararma
*mide bulantıları *sinirlilik ve gerginlik
*erleme *üşüme
Genelde yüksek sınav kaygılı bireyler, başkalarının eleştiri ve yargılarına aşırı duyarlılık gösterirler. Sürekli olarak özeleştiride bulunurlar. Özkavramları olumsuz, özgüvenleri düşüktür. Davranışları savunucudur.
Bir sınav insan için ne kadar önemli ise, o ölçüde kişiyi etkileyecektir. Öğrenci seçme ve yerleştirme sınavı gibi önemi yüksek bir sınav, kişiliğe yönelik bir tehdit olarak algılanabilir.
Sınav kaygısı sonucu sınav başarısı % 40’a varan bir oranda düşebilmektedir.
Aile üyeleri sınav için yaşadıkları kaygılarını çocuklarına yansıtırlar ise zarar vermeye başlarlar. Ailenin sınava hazırlık döneminde aşırı özveride bulunması ve bunu sıkça dile getirmesi, çocuğu daha çok yük altında bırakmakta, yaşadığı gerilimi arttırmaktadır.
Neler yapılabilir:
- Stress ile başaçıkmada kişinin kendi kontrol duygusu çok önemlidir.
- Herşeyden önce gencin kendi yaşamına sahip çıkmasına olanak tanımak gerekmektedir. Çocuğa kendi sorunlarını kendisinin çözeceğini, fakat ihtiyaç duyduğunda imkanlar dahilinde ona yardım etmeye hazır olunduğu mesajını vermek, onu rahatlatacaktır.
- Üniversite seçme sınavı herşeyin başlangıcı ya da herşeyin sonu demek değildir.Sınavın yaşam içindeki yeri ve öneminin gerçekçi bir biçimde belirlenmesi, sınava girecek olan kişiyi olumlu etkilemektedir.
- Herşeye rağmen sınav kaygısı bireyin başarısını düşürecek, hatta sağlığını bozacak kadar etkiliyorsa, profesyonel yardım almakta yarar vardır.