SINAV KAYGISI
Yazar İrem Özalan • Psikolog • 18 Aralık 2017 • Yorumlar:
Her sene değişen sınav sistemi zaten zor olan sınava hazırlanma sürecini daha da zor hale getiriyor. Sürekli bir yarış içinde olan ve sınavlarda iyi puan almak için uğraşan gençlerin bu süreçte kaygı yaşamaları çok doğal bir durum. Daha geleceklerinde ne yapmak istediklerine karar vermeden, üniversiteye girebilmek için sürekli bir çalışma halindeler. İlkokula başlanılan günden itibaren sınava hazırlanma süreci de başlıyor. Bu dönemde kendi zevklerini keşfedip, doğru bir tercih yapabilmek gerçekten çok zor ve karmaşık bir durum. Bütün bu durumlar da strese, kaygıya ve neticesinde konsantrasyon sorunlarına, panik ataklara ve daha farklı psikolojik rahatsızlıklara neden olabilir.
Burada anlamamız gereken bir diğer nokta da şudur. Kaygı duymak, stresli olmak zararlı veya hemen çözülmesi gereken durumlar değildir. Nasıl kendimizi iyi ve mutlu hissediyorsak, arada kaygılı da hissedebiliriz. Bu da mutluluk gibi bir duygudur ve şiddetli seviyede olmayan kaygı ve stres duyguları, performansın daha da artmasına neden olabilir. Korku ve kaygı duyguları evrimsel süreçte hayati görev taşımışlardır. Sınava hazırlanan gençlerde kaygı olması da gayet doğaldır. Önemli olan bu kaygının şiddetidir. Kaygı sonucu konsantrasyonda bozukluklar oluyorsa, unutkanlık oluyorsa, fiziksel olarak belirtileri şiddetliyse (kalp atışlarının hızlanması, mide bulantısı, kasılma, baş ağrısı gibi) o zaman kişinin hayatı olumsuz yönde etkilenir.
Sınav kaygısının azaltılması için öncelikle kaygının nedenleri araştırılmalıdır. Birçok farklı neden olabilir, bunlar ayrıntılı bir şekilde konuşulup, neler yapılacağına ondan sonra karar verilebilir. Bir psikolog ile görüşmek bu süreçte çok yardımcı olacaktır.
Anne baba olarak çocuğunuzun yanında olup, onunla iletişim kurmanız ve onu anlamaya çalışmanız çok önemli. Böyle zamanlarda gençlerin desteğe, ilgiye ve anlayışa ihtiyaçları var, onları verdiğimizde gençler de kaygıyı yenebilirler.