Sınav Kaygısı
Yazar Metin Aksu • Psikolog • 16 Ocak 2018 • Yorumlar:
Son yıllarda daha fazla duyduğumuz ve bir çok öğrencinin (özellikle üniversiteye giriş sınavına hazırlanan öğrencilerin) yaşadığı kaygı türü; Sınav Kaygısı. Hemen hemen her öğrencinin yaşadığı bu kaygı nedir, oluşmasına ne sebep olur, faydası nedir, nelere engel olur, faydası var mıdır, belirtileri nelerdir ve çözüm yolları nelerdir birlikte inceleyelim.
Sınav Kaygısı nedir?
Kişinin bilgi ve becerilerinin belli ölçütlerle incelenip değerlendirildiği durumlarda yaşanan ve başarının düşmesine yol açacak kadar yoğun olan kaygı türüdür.
Sınav Kaygısı nasıl oluşur?
“Başarılı olamayacağım”, “Konuları anlamıyorum,aptal olmalıyım”, “Hazırlanacak zamanım yok”, “Sınava hazır değilim”, “Çok fazla konu var yetişmeyecek”, “Bu bilgiler çok gereksiz ve saçma. Nerede ve ne zaman kullanacağım ki?” sıklıkla gözlenen olumsuz otomatik düşüncelerdir. Gerçekçi olmayan düşünce biçimlerine sahip olmak kaygı oluşmasında en önemli süreçlerdir. Mükemmeliyetçi ve rekabetçi kişilik yapısı olan kişilerde daha sık görülür. Sosyal çevrenin beklentileri ve baskısı da önemli bir etkendir. Yanlış ders çalışma alışkanlıkları ve zamanı etkin kullanamama da sınav kaygısı oluşumunda öneme sahiptir.
Sınav Kaygısının belirtileri nelerdir?
Zihinsel,dugusal ve davranışsal belirtiler olarak üçe ayrılır.
-
Unutkanlık, olumsuz yorum içerikli düşünceler, dikkat toplamada güçlük gibi belirtiler zihinsel belirtileri oluşturur.
-
Heyecan, sinirlilik, korku hali, panik ve karamsarlık gibi durumlar ise duygusal belirtileri oluşturur.
-
Sınavı tamamlamama, ders başından kalkma, kaçma, ders çalışmayı erteleme, sınava girmeme gibi durumlar ise davranışsal belirtileri oluşturur.
Olumlu yanı nedir?
Sınav kaygısı aşırı ve yüksek düzeyde değil ise faydalıdır. Öğrenmeye ve hedef belirlemeye motive eder. Yüksek kaygının başarısızlığa sebep olduğu gibi çok düşük olanı da istenilen kaygı düzeyi değildir. Faydası olacak olan kaygı orta düzey kaygıdır.
Olumsuz yanı nedir?
Öğrenilmiş olan bilginin yararlı kullanılmasını engeller, karar verme süresini dengesizleştirir, bilgiye olan güveni düşürür, söz konusu olan sınava hazırlanmayı engeller ve rahatsız hissettirir.
Sınav kaygısı ile başetme yolları nelerdir?
-
Söz konusu sınava planlı ve programlı çalışmak zamanı verimli kullanma açısından ve konuların sıkıştırılmaması açısından öneme sahiptir.
-
Sınavdan bir gün önce çalışmayı bırakmak daha verimli olacaktır. Son gün ders çalışıldığı zaman öğrenilenler karışabilir.
-
Olumsuz düşünceler (ya başarısız olursam? Ailem beni sevmez, dünyanın sonu olur, başarısız olma şansım yok vb.) yerine olumlu düşünceler (ailemin sevgisi ile sonucun bir bağlantısı yok, sınav için kendimi yeterli ve hazır hissediyorum, başarılı olacağım vb.) oluşturmaya çalışmanın faydası olacaktır.
-
Sınav gecesi yeterince uyumak ve dinlenmek sınavına olumlu yansıyacaktır. Rahatsız edecek yiyeceklerden de uzak durmak önemlidir.
-
Sınav öncesinde gergin hissedildiğinde arkaya yaslanılarak derin nefes alınmalıdır.Alınan nefes 3-5 saniye içerde tutulmalı ve sonrasında tümünün dışarıya verilmelidir. Derin nefes alış-verişinin 3-4 kez tekrarlanması gerginliğin azalmasına katkı sağlayacaktır.
-
Söz konusu sınavda yapılamayan soruda çok zaman harcanmaması ve sona bırakılması sınav içinde kaygı seviyesinin artmamasına ve zamanı iyi kullanmaya yarayacaktır.
Sınav sonrası için;
Keyif veren aktivitelerde bulunmak, kendini ödüllendirmek ve eksikler üzerine düşülerek geleceğe yönelik yeni planların yapılmasının faydalı olabileceği düşünülmektedir.
Ailelere öneriler;
Aileler sınırlarını bilmelidirler. Çocuklarına güvenle beraber sorumluluk vermeli, önemsediklerini hissettirmeli ve olumlu geri bildirimde bulunmalıdır. Sınavla ilgili konuşmalarda gerçekçi olunmalı, özen gösterilmeli ve en önemlisi akranlarıyla karşılaştırmaktan uzak durulmalıdır. Duyguların ve düşüncelerin paylaşımı önemlidir. Sınavı ölüm kalım meselesi yapmama ve cesaretlendirici davranma önerilmektedir. Aile bireyleri uygun rol modeli olmalıdır. Uygun aile ortamının sağlaması çocukların başarısına katkı sağlayacaktır. Son olarak ise çocukların koşulsuz sevilmesi gerektiği bilinmelidir.