SINAV KAYGISI
Yazar Sema Kahveci Kaanoğlu • Psikolog • 22 Ocak 2018 • Yorumlar:
Kaygı, bireyin dış ortama uyum çabasında yaşadığı korku, gerilim, sıkıntı gibi koruyucu tepkidir. Kişinin kontrolü dışına çıktığında problem oluşturur ve yaşamın işlevselliğini aksatır.
Sınav kaygısı ise, sınava hazırlanan kişilerin yaşadığı, ders çalışmayı planlayamama, ders çalışamama, öğrendiklerini sınavda kullanamama,dikkatlerin dağılması, bilinen konuların hatırlanmaması, mide bulantısı,terleme, baş ağrısı, uyku bozukluğu,, gerginlik, sinirlilik, yapamayacağım düşünceleri gibi bir çok fizyolojik, davranışsal,duygusal ve zihinsel belirtileri olan kaygı durumudur.
Kaygı ve korku kavramları farklıdırlar. Korku, kaygının daha yerleşik bir biçimidir. Korku yaşanan ortamda, gerçekçi bir fiziksel tehdit söz konusudur. Örneğin; yılandan kaygılanmayız, korkarız. Bunun aksine, kaygı yaşanan durumlarda yorumlara dayalı, benliğe yönelik sanal bir tehdit vardır. Bilgimizin sınandığı sınavlardan ya da yeni bir iş başvurusunun ardından insan kaynakları uzmanı ile yaptığımız görüşmeden korkmayız, kaygılanırız. Tüm bunlara ek olarak, korkunun kaynağını biliriz, ancak kaygının kaynağı belirsizdir, biz sadece bildiğimizi zannederiz. Korku, kaygıdan daha kısa sürelidir. Yani, korku duygusuna vesile olan durum ya da obje ortadan kalktığında kişi rahatlar. Fakat, kaygı daha genel bir durumdur, uzun süre devam eder.
Bir öğrencinin eğitim-öğretim hayatı boyunca biriktirdiği bilgiyi, sınav sırasında etkili bir biçimde kullanılmasına engel olan ve başarısının düşmesine yol açan yoğun kaygıdır. Buradaki önemli nokta, kaygının performans üzerinde olumsuz bir etki yaratmasıdır. Yoksa, sınava girecek bütün herkes kaygı yaşar ki belli bir seviyeye kadar olan kaygı yararlıdır, uyanıklık sağlar, koruyucudur, dikkati toplamaya yardımcı olur ve öğrencinin motivasyonunu arttırır. Kaygının hiçbir zaman “0” düzeyine inmesi faydalı değildir, çünkü uyanıklığı ve motivasyonu yok eder.
Sınav Kaygısının Başlıca Nedenleri;
Sınav kaygısının en çok karşılaşılan sebebi sınava yeteri kadar hazırlanmamış olmak; zamanı etkin kullanamamak, konuların yetişmemesidir.
Anne baba tutumları; sınava farklı anlamlar yüklenmesi, tutarsız ve yüksek beklenti, reddedici ve küçümseyici tutumlar, kaygılı anne ve babanın fark etmeden bu özellikleri çocuğa aktarması.
Kişinin duyguları, deneyimleri ve inançları ile ilişkili olan başarısızlık korkusu, çaresizlik hissi ve sınavı kendilik değerine karşı bir tehdit olarak görme sınav kaygısına sebep olur.
Eğer birey başarısızlıkların abartıldığı, başarıların küçümsendiği, sürekli başka yaşıtları ile karşılaştırıldığı, belirli bir düzeyin altındaki başarısının başarısızlık olarak görüldüğü bir ortamda yaşıyor ise sınav kaygısı geliştirme riski oldukça fazladır.
Fizyolojik ihtiyaçların karşılanmaması; düzenli beslenmeme, düzenli uykunun olmaması
Sınav Kaygısıyla Baş Etmek İçin;
Sınav kaygısını en az düzeye çekmek ve aşırı kaygıdan kurtulmak için öncelikle bireye özgü olan kaygının nedenlerini iyi saptamak gerekir.
Yüksek gerilim ve stres düzeyinin azaltılması, olumsuz felaket düşüncelerinin değiştirilmesi, zamanın iyi planlanması, uygun olmayan çevre koşullarının iyileştirilmesi, daha önceki olumsuz sınav deneyiminin olumsuz etkisinin azaltılması, çalışma ve etkin öğrenme tekniklerinin kullanılması, dikkat eksikliklerinin giderilmesi, sınav sonucunun gerçek analizinin yapılması gerekir.
Sınav kaygısıyla baş etmede, kaygıyı bastırmak yerine onu kabul etmek, tanımak ve kontrol altına almak daha iyi bir yöntemdir.
Uyku ve yemek düzenine dikkat edilmelidir, fizyolojik ihtiyaçlar dengeli bir biçimde karşılanmalıdır.
Anne babaların sınavların kişiliği değerlendirmediğini, kazanmanın ve kaybetmenin hayatın bir parçası olduğunu kabul etmeleri ve çocuklarına bu bilinci vermeleri gerekir.
Ana babalar çocukları başkasıyla kıyaslamamalı, olumsuz yönlerden çok olumlu yönlere vurgu yapılmalıdır. Olumsuz algı kaygıyı arttıracağından, güven verici ortam oluşturulmalıdır.
Gerçekçi hedefler konulmalı, uygulanabilir çalışma programı yapılmalıdır.
Sınav kaygısının bazı durumlarda otoriteyle çatışma gibi ciddi dinamik nedenleri olabilmektedir. Bireyin güven duygusunun arttırılması, kendinin önemli, başarılı ve değerli görmesi, rahatlıkla başarabileceğini düşünmesi gerekir. Bunu aile ve sosyal çevre desteği ile sağlayamıyorsa uzman desteği alınmalıdır. Biliçdışına ulaşılan hipnoz tekniği ile sınav kaygısı azaltılmakta ve rahatlatıcı, olumlu telkinler verilmektedir. Özgüven desteği sağlanan kişi kendine güvenmekte, sınava karşı kaygı dolu bakış açısı değişmektedir.