Sınırlayıcı İnançlarımız
Yazar Bita Ghandchilar • Psikolojik Danışman Ve Rehber • 6 Kasım 2018 • Yorumlar:
İnançlarınız büyük ölçüde hayatınızın kurallarıdır. Bunlar hayatınızda bazı şeylere ulaşmanız ve önemli olduğunu düşündüğünüz şekilde yaşamanız için sizi özgürleştiren kurallardır. Bu kurallar aynı zamanda sizi kısıtlıyor veya geride tutuyor da olabilir, hatta hedeflerinize ulaşmak için yetersiz olduğunuz inancını bile yaratabilirler. Veya biriyle uzlaşmacı olmanızı engelleyebilirler. Kaç tanenizin yeni yıl hedef veya çözümlemeleri şimdiden görüş alanından çıkmaya başladığını merak ediyorum.
İnançlarınız pekâlâ başarınızın derecesini etkiliyor olabilir. Yerçekimine inanırım ve sizin de inandığınızı tahmin ediyorum. Yerçekimi benim inancım tarafından hiçbir yönden, şekilden veya formdan etkilenmez veya değişmez. Fakat ilişkilerimiz, yeteneklerimiz ve olasılıklar, onlar hakkındaki inançlarımız tarafından etkilenirler.
İnançlarımızı deneyimlerimiz sonucunda oluştururuz ve sonra sanki kesin doğrularmış gibi onları uygularız. Onlar bir anlamda bizi tatmin eden kehanetlerdir. Eğer sevilebilir bir insan olduğunuzu düşünüyorsanız bu şekilde davranırsınız; insanlara açıklıkla yaklaşın ve onlarla olmaktan keyif alın. Size ılımlı yaklaşacaklar ve böylece inancınızı onaylayacaklardır.
İnançların tecrübelerle oluştuğunu düşünüyoruz, fakat eşit olarak tecrübeler de inançlardan oluşur. Yani bu da inançlarınızı seçebildiğiniz anlamına gelir.
İnançların değiştirilebilir olma inancı, kendi içinde birçok insan için meydan okuyucudur. Çünkü onlar, inançları sahip oldukları bir mal gibi görüyorlar. İnsanlar inançlara “sahip olmaktan”, onları “kaybetmekten” veya “kazanmaktan” bahsediyorlar. Hiç kimse bir şey “kaybetmek” istemez. “Kaybetmek” yerine, onlardan bahsederken ayrılmak veya vazgeçmek demek daha iyi olurdu.
Dahası hepimizin kendi inançlarına kişisel bir yatırımı vardır. Dünya onları onayladığında bize anlam ifade etmeye başlarlar, o zaman önceden tahmin edilebilirler ve bize bir güvenlik ve kesinlik duygusu verirler. Hatta önceden tahminde bulunarak sapıkça bir zevke bile kapılabiliriz; kaçınız “ben sana söylemiştim” dedi ve bunu tatmin edici bir cümle olarak buldu? Bir şeylerin yanlış gitmesini istediğinizden değil, fakat inançlarınız doğru çıktığı için…
Sınırlayıcı inançlar hedeflerimize ulaşmamızı ve rüyalarımızı yaşamamızı engelleyen ana suçlulardır. İçimizde var olan potansiyele ulaşmamızı durduran kurallar gibi davranırlar ve yeterince dokunmadığımız o kadar çok potansiyelimiz var ki…
O zaman şu soruyu iyi düşünün: “Sizi hedefinize ulaştırmaktan alıkoyan ne?” Ve cevabın çoğunlukla sınırlayıcı inançlarınız olduğunu görürsünüz.
Erken sınırlayıcı inançlar, ailelerden, öğretmenlerden veya fikirlerini inanacak kadar değerli bulduğumuz çocukluk çağındaki etkili kişilerden gelir. Bu erken inançlar genellikle gizli kalır ve yetişkin olarak onları geliştirmeyiz. Ayrıca basından da sınırlayıcı inançlar ediniriz. Arkası yarın tarzındaki dizilerde karakterler (zaman geçirmek için) gülünç sınırlayıcı inançlar içinde hareket etmek zorundadır. İşte inanılmaz yaygın olan bazı sınırlayıcı inançlar:
“Acısız kazanç olmaz”
“Kimseyi anlayamıyorum”
“Hayatta kötü bir başlangıcın üstesinden gelemezsin”
“Bilgisayar öğrenmeye başlamak için çok yaşlıyım”
“Hiçbir zaman peşinde olduğum şeyi elde edemem”
“Diğer insanlar benden daha iyi”
“Sınırlarıma ulaştım”
“Yaşamak için yeterli param olması için çok çalışmam lazım”
“Başarı çok uzun zaman alır”
Bu gibi inançlar siz onlara gerçekmiş gibi davranırsanız doğrudurlar. Onların yanlış olduğunu düşünün. Nasıl bir fark olurdu?
Hedeflerinize ulaşma sürecinde bazen, sadece var olan sınırlayıcı inançlarınızı açıklığa kavuşturmak ve etkilerini fark etmek bile, ondan kurtulmak için yeterli olabilir. Böylece kendi gerçekliğinizi değiştirebilir ve güncelleyebilirsiniz.
Deneyimlerime göre insanların büyük çoğunluğu sınırlayıcı inançlarının farkında değildir. O zaman ilk adım, onları dile dökmek veya yazmaktır. Bu sayede açığa çıkarlar, incelenebilirler ve sonra da gitmelerine izin verilebilir. Bunu yapmanın iki kolay yolu vardır:
Bunlardan birincisi neden şu an hedefinize ulaşamamanızın sebeplerini kendinize sormaktır. Sizi tutan şeyin ne olduğunu düşünüyorsunuz? Kendinize bu soruyu sorun ve baştan sona cevaplayın. Cevap sizin sınır olarak algıladığınız şeyi ortaya çıkaracaktır. Genellikle bu inançlar dünyadan çok sizinle ilgili olacak. Sizinle alakalı oldukları zaman değiştirilebilir veya güncellenebilirler.
İnsanlar bu soruları kendi zihinlerinde sordukları zaman kendilerine karşı çok nadir dürüst davranırlar, bu yüzden işte sınırlayıcı inançlar varsa onları keşfetmek için kullanılan bir teknik:
Birinci adım; bir parça kâğıda önemli bir hedefinizi yazın. Ona iyi bakın ve gerçekten onun hakkında düşünün.
İkinci adım; bu hedefi düşünürken aşağıdaki her bir cümleye değer biçin ve puan verin. Her bir önermeye 10 üzerinden puan verin. 1 puan ona inanmadığınızı ve 10 puan ona şüphesiz inandığınızı gösterir:
Hedefime ulaşmayı hak ediyorum.
Hedefime ulaşmak için gerekli beceri ve yeteneklere sahibim.
Hedefim net ve iyi tanımlanmış.
Hedefim benim için arzulanan bir şey.
Hedefim peşinden gitmeye değer.
Cevaplarınızdan en düşük puanlı olanlara bakın ve onları keşfetmeye başlayın. Düşük puanlar bir sınırlayıcı inanç olduğunu belirtir ve ona dikkat çeker veya o hedef hakkında yeterince düşünmediğinizi gösterir. Bu muhteşem bir şekilde aydınlatıcı olabilir. Hedefinizin bazı bölümlerinde şüphe keşfettiyseniz şimdi kendinize şüphe ile ilgili sebepleri sorun veya sizi şüpheye itenin ne olduğunu düşünün?