Sinüzit
Yazar Semih Mumbuç • Kulak Burun Boğaz Doktoru • 9 Ekim 2018 • Yorumlar:
Burun çevresinde bulunan ve burun boşluğuna açılan sinüs ya da paranazal sinüsler, alında, yanakta ve iki göz arasındaki mesafede bulunurlar. Normalde burun içinden çevre kemik dokulara bir girinti olan sinüsler ana karnında gelişimine başlarlarsa da 20-21 yaşına kadar gelişimlerine devam ederler. Sinüslerin içinde hava dolu bir boşluk ve bu boşluğu kaplayan mukoza bulunur. Sinüs içinin mikroplardan arındırılmış olması gerekir. Bunu sağlamak üzere mukoza üzerinde silia denilen mikroskopik kıllar bulunur. Bu kıllar hareketlidir ve üzerindeki yapışkan mukus tabakasını hareket ettirerek sinüs içindeki doku atıklarını, mikroorganizmaları ve sıvıları temizlerler. Bu temizliğin mümkün olabilmesi için siliaların hareketli olması ve mukusun normal olması gerektiği gibi sinüs ile burun boşluğu arasındaki geçiş sahası ya da kapının da tıkalı olmaması gerekir. Akut sinüzit sinüs mukozasının ani gelişen iltahabıdır. Bir akut sinüzitin tamamen düzelmesi üç ayı bulabilir. Bu iltahaplanmadaki temel faktör sinüslerin buruna doğru temizlenmesini sağlayan geçiş kapılarının kapanmasıdır. Akut sinüzit belirti ve bulguları 3 aydan daha uzun süre devam ederse kronik sinüzitten bahsedilebilir.
Gerek akut gerekse kronik sinüzitte enfeksiyona zemin hazırlayan bazı faktörler olabilir. Bunlar alerji, sinüs ve burun arasındaki geçiş sahalarındaki anatomik anomaliler, silia anomalileri, mukus anomalileri ve bağışıklık sistemindeki bozulmalardır. Akut sinüzitin tedavisi medikaldir (ilaç tedavisi). Ancak tedaviye cevap vermiyorsa cerrahi düşünülebilir. Akut sinüzit düzeliyor ama çok sık tekrarlıyorsa, kronikleşmişse, ve anatomik anomaliler varsa cerrahi tedavi mutlaktır. Sinüzit tanısı endoskopik burun muayenesi ile konur. Bir akut sinüzitte radyografik yöntemin yeri yoktur. Ancak enfeksiyon sık sık tekrarlıyorsa, tedaviye cevap vermiyorsa ya da kronikleşmişse, ya da ameliyat öncesi tomografi yapılabilir. Her tomografi bir şua olduğundan bu işlemin mümkün olduğu kadar kronikleşme sırasında ameliyat öncesi yapılmasında yarar vardır. Çünkü bu grafi ameliyatta yol gösterici olacaktır. Çok nadiren endoskpik muayenede sinüzit bulguları olmadığı halde atipik baş ağrısı gibi sinüzit, ya da burun içi bir baskıyı düşündüren bir durum nedeniyle film istenebilir. Eskiden çok kullanılan Water’s grafinin artık çok fazla yalancı sonuçlar vermesi nedeniyle, ve özellikle de elimizde endoskopi ve tomografi varken kullanılmasının yeri yoktur.
Sinüzit belirtileri: burunda dolgunluk, tıkanıklık, baş ve yüz ağrıları, öne ve arkaya genize doğru akıntılar yanında; koku alma bozuklukları, yorgunluk, konsantrasyon bozuklukları, işitme ve konuşma fonksiyon değişiklikleri, öksürük olarak sayılabilir. Sinüs enfeksiyonları burun ve sinüs sınırlarının dışına yayılabilir. Gözyaşı kanal sistemi tıkanıklıkları, orta kulak iltahapları, alt solunum yolları enfeksiyonlarına yol açabilir. Bunun dışında nadiren gözlere yayılıp ciddi göz enfeksiyonları ve beyine yayılıp beyin zarı iltahapları ve beyin apselerine sebep olabilir. Sinüzit virüsler, bakteriler ya da mantarlar ile olabilir. Mantar enfeksiyonları diğerlerinden daha farklıdır. Özellikle bağışıklık sisemi baskılanan kişilerde (şeker hastalığı, kanser tedavisi gören kişiler) ölümcül olabilir. Sinüzit hemen daima ortamda patojenite kazanan mikroorganizmaların etkisiyle burun yoluyla gelişir. Ancak nadiren diş enfeksiyonlarından, kanda dolaşan bakterilerden veya travmalar neticesi de olabilir. Sinüs enfeksiyonları mukoza enfeksiyonudur. Enfeksiyon mukoza dışına çıkar, kemiğe geçerse, ya bağışıklık düzeyinde bir sorun vardır ya olağan dışı mantar enfeksiyonu gibi bir durum vardır. Ya da sinüzit gibi davranan bir tümör söz konusudur.