Sosyal Anksiyete Bozukluğu (Sosyal Fobi)

Yazar Kartal ŞahinPsikolog • 27 Eylül 2022 • Yorumlar:

Tanımadığınız insanlarla dolu kalabalık bir odaya giriyorsunuz ve bir anda kalp atışlarınızın hızlandığını, ellerinizin terlemeye başladığını, yüzünüzün kızardığını hissedebiliyorsunuz. Acaba sizin hakkınızda kötü bir şeyler mi düşünüyorlar? Acaba siz daha hiçbir şey yapmadan kıyafetlerinizi, yürüyüşünüzü, konuşmanızı alaya almaya mı başladılar? Belki de evde kalmalı ve böyle bir ortama hiç girmemeliydiniz. Kaygılarınız giderek büyürken kendinizi herkesten izole etmeye çalışıyorsunuz. İşte bu senaryo, yeni bir sosyal ortama giren sosyal fobi sahibi birisi için  gayet olağandır. 

Günümüzde depresyon ve alkolizmden sonra en sık rastlanan ruhsal rahatsızlık olan sosyal  kaygı veya sosyal anksiyete bozukluğu, bireyin başkaları tarafından yargılanabileceği kaygısını  taşıdığı toplumsal ortamlarda mahcup ya da rezil olacağı düşüncesi ve bu konuda belirgin ve sürekli  korkusunun olduğu bir kaygı bozukluğu olarak tanımlanmaktadır. Bir arkadaşınızın kalabalık  ortamlara girmeye korkması, sohbetlere dahil olamaması ve daha birçok şeyin sebebi sosyal fobi  olabilir. Sosyal anksiyete bozukluğuna sahip olan insanların çevrelerinden gördüğü tepkiler ve bu  bozukluğa yönelik ön yargılar ise semptomları ağırlaştırabilir ve baş etmeyi zorlaştırabilir.  Başkalarının önünde yemek yiyememek, konuşmakta güçlük çekmek, kendini ifade edememek gibi  durumlar da sosyal fobiye dahil olabilir. Zaman zaman sosyal fobiye panik atak veya anksiyete  atakları da eşlik eder. Bu ataklar ise genellikle nefes darlığı, kalp çarpıntısı, terleme, el titremesi gib  semptomlarla kendilerini gösterir. 

Sosyal anksiyete bozukluğuna sahip kişi, duruma göre ekstrem bulunan bir kaygıya sahiptir.  Yeni bir ortama girmek veya kalabalık önünde konuşmak çoğu insan için biraz endişe verici bir  durum olabilir ancak sosyal fobiye sahip olan kişilerde bu kaygı ekstrem uçlara ulaşır. Sosyal fobiyi  utangaçlık ve çekingenlikten ayıran şeylerden biri de budur. Bu kaygı, kişinin sosyal durumlardan  tamamen uzaklaşmasına ve kendisini çevresinden izole etmesine sebep olur. Bu arkadaş 

buluşmalarını kaçırmak, derslerde söz almaktan geri durmak, yeni insanlarla konuşması gerekeceği  ortamlara girmemek gibi durumlarla belli olabilir. Dolayısıyla, sosyal fobiye sıklıkla kaçınma  davranışının eşlik ettiğini söylemek mümkündür. Ayrıca, sosyal anksiyete bozukluğunun  depresyonla birlikte görülme oranı da oldukça yüksektir. 

Her ne kadar insanın hayatını zorlaştıran ve kendini insanlardan izole etmesine sebep olan  bir bozukluk olsa bile, uygun psikoterapi desteği ve ağır durumlarda ilaç ile tedavisi mümkündür.  Bu bozukluk hakkında bilinçlenmek ise çevremizdeki sosyal fobisi olan insanlara karşı daha  anlayışlı davranmamıza imkan sağlayabilir. Sosyal fobinin tedavi edilmesi, kişinin yaşam kalitesini  arttıracağı gibi daha doyuma ulaştığı bir yaşam sürdürmesine izin verir.

 

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yorumlar: (0)