Sosyal Fobi Nedir? Nasıl Başedilir?

Yazar Emine TurgutPsikolog • 6 Eylül 2018 • Yorumlar:

Sosyal fobiler, yani toplumsal kaygı bozukluğu, başkalarının varlığı ile ilgili mantıklı olmayan ısrarlı bir korkudur. Fobik kişi genellikle değerlendirilebileceği durumlardan kaçınmaya çalışır ve kaygı belirtileri göstererek utangaç bir tutum sergiler. Topluluk karşısında konuşmak ve performans göstermek, dışarıda yemek yemek, ortak tuvaletleri kullanmak ya da başkalarının olduğu yerde her hangi bir iş yapmak aşırı kaygı doğurur.

Sosyal fobiler oldukça yaygındır. Genel olarak yaşam boyu görülme sıklığı %15 civarındadır. Bu oran cinsiyete, yaşa, kültüre göre değişiklik gösterebilmektedir.
Başlangıcı, genellikle sosyal farkındalık ve başka kişilerle etkileşimin kişinin yaşamında çok daha önemli olduğunun düşünüldüğü ergenlik sürecinde meydana gelir. Fakat son yıllarda çocuklarda da yaygınlaşmaya başlamıştır.

Toplumsal kaygı bozukluğunda başlıca kaygı gerekçesi; başkalarının yanında küçük düşeceği sıkıntı duyacağı ya da utanç duyacağı bir biçimde davranacağı korkusudur. Yani aslında kişinin hem özgüveni hem de sosyal çevreye karşı güveni zarar görmüş durumdadır. Kendisini olduğu gibi doğal halinde kabul edemeyip hata yapmaya meyilli görür ve başkalarının da onu kabul etmeyeceği, onunla alay edebileceği, komik duruma düşeceği ve rezil olacağına yönelik güçlü bir inanca sahiptir.

Her çekingen olan ya da topluluk önünde utangaçlık gösteren kişi için sosyal fobik denemez. Tanı konulabilmesi için korku ya da kaçınma tutumu, kişinin olağan günlük işlerini, mesleki ya da eğitimle ilgili işlevselliğini, toplumsal etkinliklerini ya da ilişkilerini önemli ölçüde bozmalıdır. Gelip geçici toplumsal kaygı herkeste görülebilir, ancak kişinin tanı alabilmesi için işlevselliğinin, verimliliğinin bozulmuş olması gerekir. Ayrıca kaygıya eşlik eden bedensel durumlar da olmalıdır. Bunlar terleme, ağız kuruluğu, yüz kızarması, kaslarda gerilim, nefes ritminde bozulma şeklindedir.

Bu kişilerin, kişisel özellikleri arasında eleştirilmeye ya da olumsuz izlenim bırakmaya aşırı duyarlılık, haklarını savunma da güçlük çekme, benlik saygısında düşüklük, aşağılık duyguları da vardır.

Toplumsal kaygı bozukluğu vakalarının birçoğu korkularının aşırı ve anlamsız olduğunu bilirler . Hem utanç duymadan korku hem de bunun anlaşılacağı, zayıf, beceriksiz, aptal ya da tuhaf görülme korkusu vardır. Ellerinin sesinin ya da başına titreyeceğinden, başkalarının bunu anlayacağından korktukları için topluluk önünde konuşmak korkunç bir eylemdir onlar için ve aşırı kaygı duyabilirler. Aşırı kaygı duyabilirler.

Tüm kaygı ve korkularda olduğu gibi sosyal fobide de birbirini besleyen ve güçlendiren bir kısır döngü zinciri vardır. Kurtulmak için önce bu zinciri kopartmak gerekir.

Yaklaşmakta olan toplumsal bir durum, (örn: toplantı, buluşma, eğitim vs. ) Öncesinde beklenti kaygısına yol açar. Beklenti kaygısı çok korkacakmışız gibi bir algıya bu algı kaygı belirtilerini belirtiler sıkıntıda olmasına yeniden beklenti kaygısına yol açarak kısır bir döngü ye dönüşür.

Sosyal fobiden kurtulmak için, öncelikle kişinin bu problemden kurtulmaya gerçekten niyetli ve kararlı olması gerekir.
İkinci olarak problemini ve kendini iyi tanıması gerekir.
Sosyal fobi ilerlemiş durumdaysa ve uzun bir zamana yayılmışsa muhakkak bir uzmandan yardım alınmalıdır. Çünkü sosyal fobi doğru tedavi ile ortadan kalkması mümkün bir bozukluktur .
Tedavi de gevşeme kas ve nefes egzersizleri oldukça önemli bir yere sahiptir. Kişi öncelikle bedensel farkındalık kazanmalı vücudundaki değişimleri tanımalı ve yönetebilecek duruma gelmelidir.
Sonraki aşamada yüzleşme yani problemle karşı karşıya kalma esastır. Hiç kuşku yok ki herhangi bir problemden onu yaşamaktan onu yaşatabilecek ortamlardan kaçarak problemle baş edemeyiz. Yüzleşme önce zihinsel yani hayali biçimde yaptırılır. Daha sonraları kişinin kaygı hissedebileceği yerler planlanıp oralarda yüzleştirmeler yapılması çok yararlıdır. Mesela kişinin çok istekli olmadığı bir iş için başvuru yaptırtmak gibi. Çok dikkat çekmeyeceği sosyal ortamlarda gözlem yaptırtmak da uygun bir yoldur.

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yorumlar: (0)