Sporun Vücut Sağlığı İçin Önemi ve Ramazan Ayında Spor

Yazar Recep LokmaoğluFizyoterapist • 16 Mayıs 2019 • Yorumlar:

Sporun Vücut Sağlığı İçin Önemi:

Spor, günümüzde tanım olarak çok geniş temellere oturmakla birlikte kabaca; insanoğlunun fikir ve ruh unsurlarıyla birlikte bütünlüğünü meydana getiren maddesinin yani vücudunun belli maksatlar için eğitilmesi olarak tanımlanabilir.

Egzersiz; planlı bir şekilde, yapılandırılmış ve fiziksel uygunluğa ulaşmak için ya da geliştirmek veya sürdürebilmek amacıyla tekrar edilmesi gereken bir etkinliktir ve fiziksel aktivitenin alt sınıfı olarak kullanılmaktadır.

Bu iki tanımdan yola çıkarak planlı fiziksel aktivitenin, adına ister spor ister egzersiz diyelim, günümüzde sağlıklı yaşam üzerinde olumlu etkilerinin olduğu yadsınamaz bir gerçektir.

Sporun vücut sağlığı üzerindeki etkileri ise uzun yıllardır araştırmacıların üzerinde çalıştıkları bir alandır. Günümüzde de teknolojinin hızla gelişmesi ile bu yararlar artık nesnel olarak da kanıtlanmaktadır. Kabaca fiziksel aktivitenin yararlarından bahsedecek olursak şöyle bir liste karşımıza çıkmaktadır.

1. Kalp-dolaşım sistemi aracılığı ile yüksek tansiyon, şeker hastalığı, aşırı kilo, kolestrol ve hareketsizlik gibi risk faktörlerini önler.

2. Kişide zihin açıklığın oluşturur. Ruhsal durumu ve enerji seviyesini geliştirip insanın stresten uzaklaşmasına katkıda bulunur.

3. Kalp hastalıklarını ve kanseri önler.

4. Romatizmal hastalıkları geciktirir. Kemik ve kaslarda olumlu etkisi ile yaşlanmaya karşı bedeni daha güçlü tutar. Kan basıncını düşürür ve vücutta oluşan toksinlerin dışarı atılmasına yardımcı olur

5.Kas kuvvetinde ve dayanıklılığında gelişim sağlar. Bir kasın çapı, yüksek gerilimde uyarılar verilmesiyle büyür. Enerji depolarının büyümesi ve kılcal damarların genişlemesi kas dayanıklılığını sağlar. Çabukluk sağlayan uyarılarla kasın kasılma hızı yükseltilir.

Kısaca özetleyecek olur isek egzersiz; yüksek tansiyon, şeker hastalığı, aşırı kilo, kolestrol ve hareketsizlik gibi risk faktörlerini önler. Zihin açıklığı ve ruhsal dengeyi korur, enerji seviyesini geliştirir. Stresi, kalp hastalıklarını, kanseri önler. Kemik ve kas sağlığını destekler. Kan basıncını düşürür ve vücutta oluşan toksinlerin dışarı atılmasına yardımcı olur.

Ramazan Ayında Spor

Son yıllarda sıcak yaz aylarına rastlayan ve oruçlu geçilen sürelerin uzadığı bu periyotta, egzersizin yapılıp yapılmaması oldukça tartışmalı bir süreçtir. Ramazan ayının havanın ısındığı döneme  rastlaması nedeni ile yüksek hava sıcaklığı ve nemin vücudumuzun oruçtan etkilenimini artırması kaçınılmazdır. Buna rağmen ramazan süresince daha önce yapılan egzersizlere/fiziksel aktivitelere devam etmekte ek sağlık sorunu yoksa sakınca yoktur.

İftar öncesi veya iftarı takip eden saatlerde (1-2 saat sonra) yapılacak yürüyüşler sağlıklı yaşam için en kolay ve ideal olanıdır. Bu dönemlerde yapılacak sporun ardından su içilip, yemek yenilebileceği için aç karına egzersiz yapmanın olumsuz etkileri en az hissedilecektir. Eğer iftar yemeğinin ardından aktivite yapılacak ise iftarda fazla yağlı, sindirimi zor besinler tercih edilmemeli ve spor için yemeğin üstünden 1-2 saat geçmesi beklenilmelidir. Aktiviteyi takiben de tekrar hafif şeyler yenilebilir.

İftar öğünün ara öğün ile bölünmesi, hem iftarı takiben yapılan egzersizde oluşabilecek olası olumsuzlukları engeller hem de metabolizma ve sindirim sistemi açısından daha ideal olur.

Ancak oruçlu iken gereğinden fazla ve zamansız yapılacak egzersizin is yararından çok zararı olacaktır. Bilinçsiz ve ağır bir antrenman yapmak, ciddi miktarda fazladan sıvı harcanmasına sebep olup oruç tutmayı zorlaştıracağı gibi, vücutta sıvı eksikliği olacağından antrenman performansı kayda değer oranda düşer. %3 su kaybında bile kas gücünüzün %12 oranında azaldığını bilmelisiniz. Ayrıca antrenmanların uzun ya da zorlayıcı olması durumunda aşırı su kaybı gerçekleşirse istenmeyen çok daha olumsuz, hayati sorunlara bile kapı açılmış olur (felç, kalp krizi).

Sonuç olarak antrenman saati olarak sahurdan birkaç saat sonrası (sabah) veya gün içi yerine sporcuların kayıplarını rahatlıkla yerine koyabilecekleri iftardan önceki saatleri veya iftar ile teravih arası zaman tercih edilmelidir. Antrenman saatindeki bu değişiklik vücudun biyolojik saatinin değişmesine neden olmaktadır. Vücudun buna uyum sağlaması 7-10 günlük bir süreci ihtiyaç göstermektedir. Dolayısı ile sportif performans açısından etkilenimin en önemli olduğu dönem oruç tutulan ilk haftalar olmaktadır. Ramazanın ilk günleri antrenmanın dozunun, şiddetinin azaltılması uyum sürecinin daha sorunsuz geçmesini sağlayabilir.

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yazar

Recep Lokmaoğlu Fizyoterapi Ve Rehabilitasyon Uzm. Fzt.

Randevu al Profili görüntüleyin

Yorumlar: (0)

Yazar

Recep Lokmaoğlu

Fizyoterapi Ve Rehabilitasyon Uzm. Fzt.

Randevu al