Stres Kavramı

Yazar Büşra KaraPsikolog • 20 Eylül 2022 • Yorumlar:

Stres, günlük yaşantının varoluşunun tipik bir özelliğidir. Benzer bir durum ise başka bir kişi için garip olmasa da, günlük yaşamdaki arzuların kişi üzerinde büyük bir fiziksel ve zihinsel etkisi vardır. Çeşitli varsayımsal ve uygulamalı stres ile çalışma olsa da, her şeye rağmen stresin anlamı üzerine ortak karara ulaşılmamıştır (Veach ve ark., 2003). Günlük yaşamdaki en temel tıbbi konulardan biri olan stres (Kinman ve Jones, 2003), çeşitli yaratıcılar tarafından farklı şekillerde tasvir edilmiştir. Bu tanımlar stres bir kısmı “vücudun fizyolojik ve zihinsel olarak verilmiş tepkilerdir (Sdorow, 1998), organizmanın fiziksel ve zihinsel sınırlarının baskı verilmesi sonucunda ortaya çıkan bir durumdur (Baltaş ve Baltaş, 2000).

Günümüzün hızlı sosyal, politik ve parasal değişimlerin olduğu dönemdir. İnsanların bu gibi süreçlerde meydana gelebilen ilerlemelere uyum sağlayıp sağlayamayacakları önemli faktördür (Kara ve Koç, 2009). Zaman geçtikçe, bir ilerleme artıyor, mevcut olanlar hızla güncelleniyor, bireylerin ihtiyaçları değişiyor ve plandaki konular sürekli gelişiyor. Bireyler genel olarak dönüşüme uyum sağlayacakları için, şimdi ve tekrar birkaç sıkıntı ile karşı karşıya kalıyorlar ve karşılaştıkları zorluklara teslim olmak ya da karşı çıkmak arasında sık sık mantıklı bir tutarsızlık yaşıyorlar (Akgemci, 2001; Doğan ve Eser, 2013).

Stres, bir kural olarak, bir kişinin hayatındaki değişikliklere uyum sağlama çabasıdır, fiziksel ve diğer birey ve nesnelere karşı uyum ayarlanamadığı zaman dengede problemler yaşanır(Şahin 2007). Bireyler, yaşamları boyunca hareketlilik halinde olacağı ve isteyen olaylarla karşı karşıya kalabilirler. Stres, kişinin niteliklerinin bu sıkıntıya uyum sağlayamaması durumunda ortaya çıkar (Baltaş, 2007). Bugün, stres fikri, günlük ortamlardaki değişiklikler, çağın getirdiği teknolojik gelişmeler ve dönemin modernizasyonu ile ön plana çıkmıştır. Gerçek şu ki, stres günlük varoluşun düzenli bir parçasıdır ve pek çok insanın bunu anlamamasına bakılmaksızın ciddi bir baskı yüküne sahiptir (Güçlü, 2001).

Stres, birey üzerindeki bir aktivite veya durumun getirdiği fiziksel ve zihinsel gerginlik durumunda meydana gelen tepki olarak karakterize edilir (Hellriegel, 1992). Stres alternatif bir tanımda, kişinin çevreden fiziki veya soyal durumdan oluşan zahmetli koşullar sebebiyle fiziksel ve zihinsel kısıtlamalarını geride bıraktığı efor olarak karakterize edilir (Cüceleoğlu, 1993). Bu şekilde, kişinin refahını tehlikeye atan stres, bireyin sınırını azaltır ve ikna edici bir etkiye sahiptir (Akbağ, 2000; Ünal ve ümmet, 2005).

Hans Selye’nin ifadelerinde, stres, aşırı derecede dikkat çekici ve aşırı derecede az kavranan ve insan vücudunda baskılara neden olan durumları yaratan mantıksal bir değerlendirmedir (Hesson ve Olpin, 2012). Diğer bir deyişle iş dünyasında merkezlenmesi gereken ve çağın vebası olarak bilinen mevcut çalışma bağlantılarını yönlendiren stres, ” iş hayatında kişiyi baskı altına alan, işçiyi işten soğutan ve performansını düşürmesine neden olan bir tanımdır.”Aynı şekilde” yükseltme reaksiyonu veya her ikisi arasında bağlantı olarak tasvir edilebilen stres fikri (Dewe ve ark., 2010) ve bu fikrin yükselişine karşı yoğun bir çaba harcamaktadır.

 

Tanımların temel özellikleri:

  1. a) stres tipik yöntemlerle kısıtlanabilecek bir reaksiyon değildir.

  2. b) stres, bireyi normal durumdan daha hareketli bir yapıya geçirir,

  3. c) stres, birey ve koşul arasındaki işbirliği nedeniyle olur,

  4. d) endişe içinde, bir risk görünümü vardır ve bu tehlike izlenimi yüksektir,

  5. e) stres kişinin tüm organizmasını etkiler,

Diğer tanımlarla aynı şekilde, stresin farklı fikirlerle, “gerginlik”, “yorgunluk”, “sıkıntı”, “tıkanıklık” ve “bozulan denge” ile sıkı bir şekilde özdeşleştirildiği söylenebilir (Okutan, 2002).

 

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yorumlar: (0)