Stres Sessiz Bir Katildir! & Oturarak Çalışanlar Dikkat!
Yazar Uğur Durmaz • Fizyoterapist • 6 Temmuz 2018 • Yorumlar:
Stres günlük hayatta bir çok formda karşımıza çıkıyor. Yaşadığımız çağda teknolojinin aktif kullanımıyla beraber hayatımız hızlanıyor ve hepimiz çok meşgul durumda oluyoruz. Vücudumuz ve sinir sistemimiz yaşadığımız çağın hızına göre tasarlanmamıştır. Bu yüzden sürekli stresli oluyoruz.
Stres birçok sistemi etkiliyor. Klinikte gördüğümüz bir çok problemin temelini oluşturuyor. Bilinen negatif etkileri ağırdır ve genellikte klinikte göz ardı edilir.
Vücudumuz stresin günlük hayatta nelerden kaynaklandığı ile ilgilenmez. Beynimize göre stres strestir. Beynimizde bulunan beyne sinyal gönderen primitif bölümler örneğin amygdala( beynin panik butonu) , vücuttaki hormonlar ve kimyasallar vücudumuzu “savaş ya da kaç” komutuyla strese karşı savunma oluşturuyorlar. Bu sistem tehlike anında işe yarasa da kronik durumlarda kırmızı alarm oluşturuyor.
Peki stresle nasıl baş edebiliriz ?
Egzersiz = savaş ya da kaç. Strese verdiğimiz cevap bizi hormonlarla, kimyasallarla, kaslarımıza kan akışıyla Savaş ya da kaç olayına hazırlıyor. Egzersiz yaparak vücudumuzu kuvvetli bir şekilde kullanıp vücudu doğal haline geri getirip beyindeki primitive bölümleri kandırabiliriz. Egzersiz aslında beyin kimyamızı değiştirerek durumumuzu hemen değiştirir ve stres düzeyimizi azaltır. Bu Egzersizler de uzmanlar tarafından planlanmalı ve kişiye özel olmalıdır.
Düzenli ve doğru egzersizle stresi yok edelim !
Günümüzde iş yerlerinde ve günlük hayatta zamanımızın çoğunu oturarak geçirmekteyiz. Peki kötü bir oturma pozisyonunun vücudumuzda nelere yol açtığını biliyor musunuz? Arka cepte olan cüzdanın üzerine oturma veya hep aynı yönde bacak bacak üstüne atmanın omurgamızı etkilediğini biliyor musunuz?
Oturma pozisyonumuz bizim hayat tarzımızı göstermektedir. Yukarıda belirtmiş olduğumuz iki oturma alışkanlığı düzgün olmayan omuzlara, kalçalara ve omurganın çevresindeki kasların kasılmasına ve omurganın şekil değiştirmesine neden olur. Arka cepte bulunan cüzdan üzerine oturmak veya hep aynı tarafa bacak bacak üzerine atıp oturmak kalçaya yük bindirip o bölgeden geçen siyatik sinire baskı oluşturabilir. Bu da bacaklarda uyuşmaya neden olabilir.
Bu oturma pozisyonlarında leğen kemiğimizin bir tarafı diğer tarafa göre daha yukarıda kalacağından eklemlere ve omurgaya aşırı stres bindirerek bel, kalça, boyun ve omuz ağrısına neden olabilir. Bu alışkanlığımız zamanla; Bel/boyun ağrısı, yorgunluk, baş ağrısı, zayıf bir bağışıklık sistemi, eklem dejenerasyonları ve uyuşmalara neden olabilir.
Vücudumuzu her zaman bir bütün halinde düşünüp, bir bölgede oluşan değişimin diğer bölgelere de etki edebileceğini unutmamalıyız!
Bu gibi durumlardan korunmanın yolları basittir.
- Oturma alışkanlığımızı değiştirmek özellikle masa başında uzun süreler çalışıyorsak. Öncelikle düzgün oturma algısını kazanarak bu işe başlamalıyız. Omurgamızı nötralde tutmak çok önemlidir. Bunun için sandalyelerinizi arkasına küçük bir minder/yastıkla koyarak destekleyebilirsiniz. Bunu araç kullanırken de yapabilirsiniz.
- Her 30 dakika oturarak çalışmadan sonra ayağa kalkıp küçük bir tur atmak bel, boyun ve baş ağrısından bizi kurtaracaktır. Ayrıca beyin sağlığı açısından da çok faydalı olacaktır.
Vücudumuzu dinlemeliyiz. Eğer bir şeyden rahatsız oluyorsak ve bu rahatsızlık sürekli olarak devam ediyorsa uzmanlara danışmak faydalı olacaktır.