Stres ve Genel Adaptasyon Sendromu
Hans selye’nin, 1956 yılında strese gösterilen fizyolojik reaksiyonlar hakkında yaptığı incelemelerle beraber “Stres ve genel adaptasyon sendromu” başlıklı bir makale yayınladı ve bu makale, stres alanında yapılan çalışmalarda bir ön harita olarak bilime hizmet etmeye devam ediyor.
Genel adaptasyon sendromu 3 aşamadan oluşuyordu:
İlk faz olan alarm reaksiyonu aşaması, strese verilen ilk tepkidir ve savaş-kaç tepkisi devreye girer. Buradaki amaç, vücudu hızlı tepki vermeye hazırlamaktır. Vücut, bir stres faktörüne maruz kalmanın karakteristik değişikliklerini gösterir. Hem eustress hem de distress bu aşamada oluşabilir. Özellikle stres ve hastalık ilişkisi bu fazda gelişir.
İkinci faz olan direnç aşamasında, kişi stresle başa çıkmaya çalışır ve stres faktörüne sürekli yaşanan maruziyetle beraber direnç gelişir. Tabii ki uyaranla savaşılan bu dönemde vücut kaynaklarını tüketmektedir.
Üçüncü faz olan tükenme aşamasında, vücudun uyum sağladığı aynı stres faktörü karşısında adaptasyon enerjisi tükenir. Vücut, alarm aşamasındaki tepkileri vermeye başlar ve bu tersine çevrilemez. Bu aşamada vücudun kaynakları tükenmiştir ve stresle başa çıkma kapasitesi azalmıştır. Fiziksel yorgunluk, tükenmişlik sendromu, depresyon, anksiyete gibi sorunlar ortaya çıkabilir. Stresle başa çıkılamazsa beraberinde ciddi sağlık problemlerini de beraberinde getirebilir.
Hans selye, stresin kaynağı ne olursa olsun vücudun aynı şekilde tepki verdiği sonucuna varmıştı. Selye, stresi “vücudun kendisine yöneltilen herhangi bir talebe verdiği belirsiz tepki” olarak tanımlıyordu. Yani eustress ve distress fizyolojik olarak aynı şekilde deneyimleniyordu.
Bu, iş terfisi gibi uyum sağlamamız gereken iyi şeyler, yani eustress; ve sevilen birinin kaybı gibi uyum sağlamamız gereken kötü şeyler, yani distress anlamına gelmekteydi.
Stresin türünü tanımak ve doğru yönetmek, bireyin sağlığını ve yaşam kalitesini koruması için kritik önem taşır. Stres yönetimi stratejileri geliştirerek distress etkileri azaltılabilir. Bu noktada kişinin hayatındaki stres faktörlerinin farkındalığı da önemlidir.