Stresli Beyinden Bağırsağa Olumsuz Sinyaller

Yazar Murat KeskinGastroenterolog • 10 Nisan 2018 • Yorumlar:

En sık rastlanan sindirim sistemi hastalıklarından biri olan huzursuz (irritabl) barsak sendromu dünya çapında ciddi sosyal ve ekonomik yüke neden olan önemli bir halk sağlığı problemidir. Dünya üzerinde yaklaşık beş kişiden birini etkileyen irritabl barsak sendromu(İBS), altta yatan bir hastalık olmaksızın karın ağrısı veya karında rahatsızlık hissi ile birlikte dışkılama alışkanlığında değişikliklerin ön planda olduğu fonksiyonel bir barsak hastalığıdır. Kadınlarda erkeklere göre 2-3 kat daha fazla görülmektedir. Hastalık uzun süredir bilinmesine rağmen kesin sebebi tam olarak bilinmemektedir. Ancak günümüzde en çok kabul edilen görüş psikolojik, psikososyal, çevresel ve genetik faktörlerin birlikte rol oynadığıdır. Eskiden spastik kolon, spastik kolit diye adlandırılan bu hastalığın sıklığı yaşla birlikte artar ve genellikle 45 yaşından önce başlar.

Her hastada farklı şikayetler görülebilir. Karın ağrısı, karında rahatsızlık hissi, kabızlık, ishal veya kabızlık-ishal atakları, zeytin tanesi veya keçi pisliği şeklinde dışkılama, pelte kıvamında dışkılama, acil dışkılama hissi, karında şişlik, gaz, tokluk hissi, karında guruldama ve yellenme, dışkılama ile bağırsağı tam boşaltamama hissi en sık rastlanan şikayetlerdir. Hastalarda karın ağrısı hiçbir zaman uykudan uyandırmaz. Ağrı genellikle yemekle veya stresle artar, buna karşılık gaz çıkarmakla ya da dışkılama ile geçer. Hastaların yarısında salya veya sümüksü akıntı içeren dışkılama mevcuttur. Bu hastalarda dışkıda kan, kilo kaybı, beslenme bozukluğu, gece uykudan uyandıran ishal olmaz. Bağırsak ile yakınmalar dışında midede yanma, erken doyma, bulantı, kusma, sık idrara çıkma, idrar torbasını tam boşaltamama hissi, sancılı adet görme, ağrılı cinsel ilişki, iktidarsızlık, yaygın kas ağrısı, bel ağrısı, baş ağrısı, halsizlik, uykusuzluk ve konsantrasyon bozukluğu da İBS ile birlikte görülmektedir.

İBS tanısı, tanı kriterlerine uyan hastalarda ancak altta yatan başka bir hastalık olmadığının gösterilmesi ile konulabilir. Hastalık uzun sürelidir, tekrarlayıcıdır, kansere dönüşmez ve ölüme neden olmaz.

İBS’nin günümüzde kesin tedavisi yoktur. Hastaların % 70’ i hafif şiddetli hastalığa sahiptir. Bu grup hastalarda hayat tarzlarının ve diyet alışkanlıklarının değiştirilmesi önerilmektedir. Her hastada kullanılan standart bir diyet listesi yoktur. Kabızlığı olan hastalar bol su ve lifli gıdalar tüketmelidir. Laktoz intolerası(sütlü ürünleri sindirememe) ile İBS birlikte olabilir. Bu hastalarda laktozsuz süt ve süt ürünleri kullanılmalıdır. Fazla gaz, guruldama şikayeti olan hastalarda gazlı içeceklerden uzak durmak, fazla yutkunmamak, acele yemek yememek, fazla nişastalı besinlerden, baklagiller, karnıbahar, brokoli ve lahanadan uzak durmak gerekir. İshali olan hastalarda aşırı meyve şekeri (früktoz), tatlandırıcılar (sorbitol), kafein içeren gıdalardan sakınmak gerekir. Her hastada yararlı olacak standart bir ilaç tedavisi yoktur. İlaç tedavisi hastanın şikayetlerine göre düzenlenir. İlaç tedavisi dışında özellikle tedaviye dirençli hastaların psikiyatriste veya psikoloğa başvurması gerekebilir. Psikodinamik terapi, hipnoz, biofeedback, yoga ve reiki gibi stres kontrolü yapan yöntemler de bazı hastalarda etkili olabilir.

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yazar

Murat Keskin Gastroenteroloji Dr. Öğr. Üyesi

Randevu al Profili görüntüleyin

Yorumlar: (0)