Stresli Yaşam Olayları, Anksiyete ve Depresyonun Duygusal Yemeye Etkisi
Yazar Ezgi Aktaş • Psikolog • 16 Şubat 2022 • Yorumlar:
Duygusal yeme bozukluğu ilk kez Kaplan ve arkadaşları tarafından tanımlanmış, stres, üzüntü gibi olumsuz duygular sonucu kişinin yemeğe yönelmesi olarak tanımlanmıştır (Kaplan, 1957). Henüz DSM-5 tanı kriterine girmeyen duygusal yeme kavramı ile ilgili ülkemizde literatür çalışmaları çok azdır. Pandemi süreciyle birlikte bu konuyla ilgili çalışmalar artmıştır. Artan belirsizlik, korku ve stres sürecinin yeme davranışlarına etkisine dair çalışmaların sayısı artmıştır. Küresel salgın sürecinde artan olumsuz duygu durumun kişilerde baş etme yöntemi olarak duygusal yeme davranışına yol açmıştır. Kadınlarda depresyon, stres ve anksiyete sebebiyle duygusal yeme davranışı daha fazla olduğu bulgulanmıştır ( Özkan , Sevin, ve Avcı, 2021). Diğer bir çalışma da ise yeme davranışı ile ilişkili cinsiyet farklılığı bulunmamıştır (Köroğlu, Şerif, ve Taştan, 2021).
Deprem gibi doğal afet sonrası yeme davranışının stres geliştiren kişilerde arttığı bulgulanmıştır (Kuijer ve Boyce, 2012). Duygusal yeme ve stres gibi duygu durumlarının yeme davranışına sebep olduğu sonucu başka çalışmalara da ulaşılmıştır (Özer ve Okat, 2021).
Covid sürecinde yetişkinlerden ziyade diğer etki potansiyali olan çocuklarla yapılan araştırmalar da mevcuttur. İlköğretim çağındaki çocuklarda yapılan bir araştırmada pandemi sürecinden çocukların yeme davranışları ve depresyonlarının etkilendiği bulunmuştur (Köroğlu vd., 2021)
Pandemi sürecinde yapılan bir diğer araştırma bulgusunda kısıtlayıcı beslenme davranışı azalmış, dürtüsel ve duygusal yeme tutumları artış gösterdiği görülmüştür. 18-20 yaş arası daha kontrolsüz yeme davranışı görülürken, 35 yaş üstünde depresyon ve strese bağlı yeme davranışı tespit edilmiştir (Şimsek ve Şen, 2020.)
Pandemi sürecindeki izolasyon ve yasak süreçlerinin yeme davranışı üzerindeki etkisi incelenmeye değerdir. Kobal vd. (2012) tarafından sıkıntının duygusal yemenin farklı bir alt bölümü olduğu ve yeme davranışını tetiklediği İfade edilmiştir.
Egzersiz Davranışları
Kısıtlama boyunca insanlarda zorunlu davranış değişiklikleri olmuştur. Hareketsizlik ve kısıtlı alan fiziksel sorunlara yol açabileceği gibi yeme bozukluklarının veya kilo alımının risk faktörü olabilir. Avustralya’da yapılan 5.469 kişilik yemek bozukluğu geçmişi olan kişilerle yapılan araştırma sonucu artan egzersiz, kısıtlayıcı ve tıkınırcasına yeme davranışları tespit edilmiştir. Genel nüfusta ise tespit edilen sonuç; kısıtlama ve tıkınma türü yeme davranışı artmış olup, egzersizin eskiye göre azaldığı tespit edilmiştir (Phillipou , Meyer, ve Neill, 2020). Diğer bir araştırma da ise covid sürecinde artan kaygı ile belirsizliğe tahammülsüzlük seviyeleri arttıkça yeme patolojisi ve tekrarlayan egzersiz davranışları ilişkisi yüksek bulunmuştur (Scharmer vd., 2020).
Egzersiz yapmak insanların daha sağlıklı olmasını sağlamakta ve yaşam kalitelerini arttırmaktadır. Bu sebeple egzersiz yapmayan kişilerin fiziksel sağlıkları olumsuz etkilenmektedir. (Tunç, Zorba, ve Çingöz, 2020). Evde kilitli olma süreleri uzayan bireylerin fiziksel aktiviteleri azalmıştır (Macit, 2020). Evde uygulanabilecek fiziksel aktivitelerin arttırılmasına yönelik bazı öneriler sunulmuştur (Chen, Mao, Nassi, Harmer, ve Ainsworth, 2020).