Suda Doğum

Normal doğumun su içinde gerçekleşmesi suda doğum olarak tanımlanır. 9 ay boyunca anne karnında amnion sıvısında olan fetüs için suda doğum doğal bir yöntem olarak düşünülmüştür. İlk kez 1800 lü yıllarda Fransız bir bayanın çok uzun süren doğumunu kolaylaştırmak amacıyla su dolu bir küvette doğum yapması ile süreç başlamıştır. Anne adayının su içinde rahatlaması, ağrı hissinin azaldığının tespiti üzerine modern doğum kliniklerinde de son 30 yıl içinde kimi zaman uygulanan bir yöntem haline gelmiştir.
Suda doğum yönteminin güvenilirliği konusunda tartışmalar vardır. Anne adayı ve fetüsün enfekte olma olasılığı , bebeğin boğulma tehlikesi bu tartışmaların odağını oluşturur. 2009 yılında büyük çaplı bir çalışma yapılmıştır. Sonuç olarak suda doğumda gebeliğin ilk devresinde daha az epidural anestezi gerekmiş ve epiduralin yan etkileri azalmış olarak saptanmıştır. Doğumun son evresinde ise suyun kaldırma gücü anne adayına fiziksel olarak güç vermektedir . Hidrostatik kuvvet annenin ağırlığını azaltır ve hareket serbestliği sağlar. Suyun ısısı ve kaldırma gücü ile rahime giden kan akımı artar ve daha etkili rahim kasılması , daha iyi oksijenizasyon sağlanır. Su stresi azaltarak annede anksiyeteyi ,korkuyu önler. Suda doğumda vaginal yırtıkların daha az olduğu, epizyotomi ihtiyacının azaldığı saptanmıştır.
Suda doğumun bahsedilen yararlarının yanı sıra bazı çok önemli risklerinden söz edilmektedir. Bu riskler özellikle yeni doğan için önem arzeden tehlikelerdir. Bebeğin boğulma riski, asfiksi tehlikesi, akciğer ödemi, hiponatremi ve bundan kaynaklanan nöbetler, hipoksiye bağlı gelişen beyin hasarı , enfeksiyonlar özellikle pseudomonas enfeksiyonu bebeği bekleyen tehlikeler olabilir. 1999 yılında British Journal isimli İngiliz tıp dergisinde yayınlanan bir makalede 4029 suda doğum vakası için yapılan çalışma sonuçları yayınlanmıştır. Bu yayında karada ve suda doğum sonuçlarında fark olmadığı vurgulanmıştır . Bununla birlikte İngiltere’de sadece komplike olmayan gebelikler için suda doğuma izin verilmektedir. Amerika ‘da yapılan kısıtlı çalışmalar sonucunda ise suda doğumun anne adayını rahatlattığı, pek çok başarılı doğum yaptırıldığı, ancak birçok vakada da yeni doğanda sorun yaşandığı tespit edildiğinden popüler bir doğum şekli olmaması gerektiği sonucuna varılmıştır. Ancak bu konuda kesin yargıya varılacak yeterli bilimsel , kanıta dayalı , randomize kontrollü çalışmalar yoktur.
Anne adayında herpes enfeksiyonu varsa suda doğum yaptırılmaz. Çoğul gebeliklerde , fetal başla geliş dışındaki makadi doğumlarda ,ayak gelişi, yan geliş gibi malprezentasyonlarda , erken doğum vakalarında , inutero bebek mekonyumunu yaptıysa, anne adayında yüksek tansiyon, preeklampsi varsa bu yöntem kullanılamaz.
Suda doğum için özel yapılmış havuzlar kullanılır. Suyun ısısı , temizliği son derece önemlidir. Su ısısı 37 derece civarında olmalıdır. Eğer su kirlendi ise aralıklı olarak değiştirilmelidir. Doğum mutlaka hastane ortamında olmalıdır. Doğum travayı esnasında fetüsün kalp atımı aralıklı olarak mutlak takip edilmelidir. Yeni doğanın hemen değerlendirilmesi için ekip hazır olmalıdır.

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yazar

Serap Yaltı Kadın Hastalıkları Ve Doğum Doç. Dr.

Randevu al Profili görüntüleyin

Yorumlar: (0)