SÜNNET HAKKINDA MERAK EDİLENLER
Yazar Haluk Söylemez • Çocuk Cerrahı • 9 Ekim 2017 • Yorumlar:
Sünnet bütün dünyada en yaygın olan ve tarihi en eskiye dayanan cerrahi bir işlemdir. Bu işlemde amaç penis ucundaki dokunun alınarak penis başının dışarıda kalmasını sağlamaktadır. Bu konuda uluslararaıs tıp dergilerinde yayınlanmış yüzlerce bilimsel makale mevcuttur ve bunların sonucunda sünnet işleminin faydaları şöyle sıralanmıştır; cinsel yolla bulaşan hastalıkların bulaşmasının azalması, idrar yolu enfeksiyonlarının engellenmesi, penis kanseri riskini azaltma, fimozis (sünnet derisinin dar olması) ve idrar yapma güçlüğü yaşayanlarda bu sorunun giderilmesi, sünnetli erkeğin eşinde rahim ağzı kanseri riskinin azaltılması, penis ucu iltahaplarının azaltılması. Bu konuda akla gelebilecek soruları şöyle sıralayabiliriz.
Soru 1: Çocuğumun pipisinin ucu kapalı (fimozis mevcut), derisini geriye doğru açmalımıyım?
Cevap 1: BU İŞLEM KESİNLİKLE ÖNERMEDİĞİMİZ BİR HAREKETTİR. Yenidoğan erkek çocuklarının yaklaşık %95'inde sünnet derisi çok dardır ve penis başı dışarı çıkarılamaz. Buna tıpta fimozis adı verilir. Ancak bu durum normal (fizyolojik) bir durumdur. Bu durumda aileler bazen çevreden duydukları telkinlerle bazen de maalesef doktor tavsiyesi ile bu deriyi geriye çekerek açmaya çalışırlar. Yapılan bu hareketten sonra penis başı bazen sıkışır, boğulur, gangren gelişir (parafimozis) ve acil sünnet yapmak gerekir. Normal (fizyolojik) olan fimozis olduğu gibi anormal (patolojik) olan fimozis de vardır. Bu durumda sünnet, tıbbi gereklilikle bir an önce yapılmalıdır.
Soru 2: Fimozisin normal mi anormal mi (patolojik mi) olduğunu nasıl anlarım
Cevap 2: En basit yöntem çocuğu işerken izlemektir. Eğer belli hızda ve kalınlıkta işeyebiliyorsa (karşıya doğru bir akım) bu durumda endişelenecek bişey yoktur. Ancak idrarını damla damla yapıyorsa, yaparken penis ucundaki deri balon gibi şişiyorsa bu durumda patolojik fimozis vardır ve bir an önce sünnet edilmesi gerekir. HER İKİ DURUMDA DA DERİYİ GERİYE ÇEKEREK AÇMAYA ÇALIŞMAK YANLIŞTIR.
Soru 3: Sünnet için en uygun yaş ne zamandır?
Cevap 3: Bazı durumlarda sünnet zorunludur ve çocuğun yaşına bakılmaz; tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonu varsa, patolojik fimozis varsa, doğuştan olan bazı böbrek ve idrar yolları problemlerinde. Eğer bunlardan birisi yoksa geleneksel veya inanç nedeniyle sünnet yapılıyorsa en ideal yaş ilk 6 aylık dönemdir. Bu dönemde çocuğun farkındalığı çok az olduğu gibi hareketliliği de azdır. Yara iyileşmesi de daha iyidir. İkinci iyi dönem ise 6-24 ay arasıdır. Yine bu dönemde bebek bezli oludğundan yara iyileşmesi ve bakımı çok kolay olur. 2-6 yaş arasında yapılan sünneti nadir de olsa bazı psikolojik problemeler oluşturma ihtimali nedeniyle önermiyoruz. 6 yaşından sonra ise herhangi bir zaman yapılabilir.
Soru 4: Yenidoğan (ilk 1 ay) sünneti zararlı mı?
Cevap: 4: Yenidoan dönemi, yara iyileşmesi açısından en iyi dönemdir. Dolayısıyla önerilen bir zamandır. Ancak ilk 1 haftalık dönemin çocuğun olması gereken kiloya ulaşması, kendi bağışıklık sisteminin gelişmesi için atlanmasında fayda vardır. Yenidoğan döneminin diğer avantajları; kanama ve enfeksiyon gibi komplikasyon (istenmeyen durumlar) oranının düşük olması, ve bakımının kolay olmasıdır. Ancak bu dönemde yapılacak sünnetin ehil kişilerce yapılması çok önemlidir. Nispeten küçük olan penisin ve sünnet derisinin iyi ayarlanması gerekir. Ehil kişilerce yapılmadığında bu dönemde genellikle fazla doku bırakılır ve bu da tekrar sünnet gerektirebilir.
Soru 5: Sünneti lokal anestezi altında mı yaptırmalıyım?
Cevap 5: Sünnet hem genel (uyutularak) hem lokal (penis etrafına iğne yaparak) anestezi ile yapılabilir. Burada çocuğun yaşı ve algılayabilecek yaştaysa psikolojik hazırlığı en önemli etkendir. Özellikle ilk 6 aylık dönemde lokal anestezi yeterli iken daha sonraki dönemlerde bebeğin veya çocuğun durumu değerlendirilerek tercih yapılmalıdır. Aileler genellikle genellikle genel anesteziden çok korkarlar ve yaptırmak istemezler. Ancak açıklamak gereken önemli iki husus var burada: 1- Lokal anestezide kullanılan ilaçlar %100 zararsız değildir, her ilaçta olduğu gibi. Yani onların da düşük oranda ciddi riskleri vardır. Evde kullandığımız en hafif ilaçlaıın prospektüstlerinde bile uzun bir yan etki listesi yazdığı gibi. 2- Biz cerrahlar her yaştaki hastayı tıbbi nedenlerle genel anestezi altında saatlerce ameliyat ediyoruz. Kaldı ki sünnet sırasında yapılan genel anestezi ameliyatlarda kullandığımız anesteziden çok daha hafif bir anestezi şeklidir. Dolayısıyla genel ve lokal anestezinin risk yüzdeleri açısından aralarında çok büyük bir farkı yoktur. Her ikiside binde birin altındadır.
Soru 6. Sünnet işleminde veya sonrasında ne tür problemler çıkabilir?
Cevap 6: Bu liste oldukça uzun olmakla birlikte ehil kişilerce yapılan sünnetlerde bu oranlar oldukça duşüktür ve çoğu ile hiç karşılaşmayız. Bunları şöyle sayabiliriz; yara yerinde kanama, enfeksiyon, yetersiz sünnet, peniste eğrilik, ikinci bir idrar deliği oluşması, idrar deliğinin daralması, penis başının kesilmesi gibi.
Soru 7: Çocuğum doğuştan sünetli. Tekrar sünnet ettirmelimiyim?
Cevap 7: Halk arasında "Peygamber sünneti" veya "doğuştan sünnetli" olarak bilinen "Hipospadias", erkek çocuklarda görülen doğumsal bir anomalidir. Bu sorunla dünyaya gelen çocuklara mutlaka cerrahi müdahale yapılmalı ve cerrahi işlem öncesi kesinlikle SÜNNET YAPILMAMALIDIR.
Soru 8: Sünneti kime yaptırmalıyım?
Cevap 8: Sünnet, eskiden ülkemizde yaygın olarak, halk arasında sünnetçi olarak bilinen sağlık memurları veya herhangi bir sağlık eğitimi almamış, izleyerek öğrenmiş kişilerce yapılmaktaydı. Ancak sağlık bakanlığının "Sünnet uygulamaları genelgesi" uyarınca 01/01/2015 tarihinden itibaren sünnet, ülkemizde sadece doktorlar tarafından yapılabilmektedir. Bu konuda tıp fakültesinde eğitim verilmediğinden, uzmanlık eğitimi sırasında sünnet eğitimi almış branşlar tercih edilmelidir. Bunlardan da başta üroloji ve çocuk cerrahisi olmak üzere bu konuda eğitim almış diğer cerrahi branşların tercih edilmesi doğru olacaktır.
Soru 9: Sünnet sonrası bakım nasıl yapılır?
Cevap 9: Çok çeşitli sünnet yöntemleri vardır ve bunların bakımı yönteme göre değişir. Dolayısıyla bu konuda ayrıntılı bilgi doktürunuz tarafından verilecektir. Ancak genel bilgi vermek gerekirse, bezli bebeklerde, bebeklerin bezi bağlanabilir ve ek bir bakım gerekmez. Daha büyük çocuklarda ise sünnet sonrası pansuman yapıldıysa 1-2 gün sonra bu pansuman çıkarılır ve yine başka bir bakım gerekmez. 1. günden sonra banyo yapabilir ve ilk günden itibaren yürümesinde gezmesinde bir sakınca yoktur. Günümüzde sünnet işlemi steril şartlarda doktorlar tarafından yapıldığından antibiyotik kullanmak gerekmez. Sadece işlem sonrası 2 gün doktorunuzun önerdiği dozda ağrı kesici kullanmak yeterlidir.
Soru 10. Sünnetten sonra havuza veya denize ne zaman girilir?
Cevap 10: Bu konuda kanıta dayalı tıbbın önerdiği bir süre yoktur. Her doktorun önerisi farklı olabilir veya internet sitelerinde farklı sürelere rastlanabilir. Biz kliniğimizde 1 hafta sonra denize girilebileceğini 2 hafta sonra da havuza girilebileceğini öneriyoruz.
Soru 11: Lazerle veya koterle yapılan sünnet güvenli midir?
Cevap 11: Tıp alanında lazer cihazı birçok işlemde ve ameliyatta kullanılabilmekle birlikte sünnette lazer sistemi yoktur. Bu halk arasında yanlış kullanılan bir terimdir. Doğrusu, koter adı verilen elektrikle çalışan kesmeye ve kanamayı durdurmaya yarayan bir cihazdır. Ancak rutin ameliyatlarda kullanılan koter cihazı ile sünnet yapmak doğru değildir. Sünnet için üretilmiş termokoter adı verilen elektrik akımı ile değil ısı ile kesme ve yakma yapan cihaz kullanılmalıdır. Sünnet koteri ile yapılan sünnetler de güvenlidir. Ancak özellikle yenidoğan döneminde ve kısmi gömük penislerde koterle yapılan sünnetlerde derinin tekrar penis başının üstünde kapanması riski fazladır. Bu durumda yeniden sünnet gerekebilir. Avantaj olarak ise kanama riski oldukça azdır. Biz cerrahlar genellikle klasik cerrahi yöntemleri tercih ediyoruz.