Takıntılar Başarıyı Olumsuz Etkiliyor!
Yazar Fundem Ece • Psikolog • 25 Kasım 2019 • Yorumlar:
Takıntı nedir?
Takıntı, ruhçulukta ve ruhbilimde farklı olarak tanımlanır ve farklı kavramları ifade etmek üzere kullanılır. Psikiyatri sözlüklerinde kısaca “yanlış olduğunu bildiğimiz halde kafamızdan atamadığımız, mantık ve muhakeme ile uzaklaştırılamayan, arzu edilmeyen saplantı halindeki fikirler” olarak tanımlanır.Takıntılı ruh haliyle baş edilemediği zaman insanlarda anksiyete türü bir rahatsızlık olan obsesif-kompülsif bozukluk (OKB) görünür.
Obsesif-kompülsif bozukluğu olan kişiler, kontrol edemedikleri yinelenen ve stres yaratan düşünceler, korkular veya görüntüler (obsesyonlar) nedeniyle huzursuz olurlar. Bu düşüncelerin yarattığı anksiyete bazı ritüelleri ya da rutinleri acil olarak gerçekleştirme ihtiyacına (kompülsiyonlar) neden olur. Ritüeller takıntılı düşünceleri önleme veya akıldan uzaklaştırma girişimiyle yapılır.
Takıntının Olumsuz Etkileri
Sürekli kontrol etme, yolda yürürken çizgilere basmama, sayarak gitme, parkeleri sayarak yürüme, sürekli el yıkama alışkanlığı, kelime tekrarı yapmak gibi örnekler verilebilir. Bu kişiler genel olarak aşırı sorumluluk duygusu, mükemmeliyetçilik, tehlikeyi büyüme-abartma, kontrollü olma, suçluluk veya utanç duyma, öfke ya da öfke kontrolünde zorluk çekme gibi durumları olabilir. Kişinin gündelik hayatını, ilişkilerini bozuyorsa çevresinden ya da ailesinden ‘artık yeter, dur, burada bunu yapmaman gerekiyor’ gibi şikayetler alıyorsa mutlaka psikolojik bir destek görmesi gerekir. Kişi belki bunu içten içe fark ediyor ama dışarıya bunu belli etmemeye çalışıyor. Çünkü ‘dışarıdan yanlış anlaşılır mıyım? Benimle alay ederler mi?’ gibi düşünceleri bastırmaya çalışıyor. Bunu yapmaya çalışırken de işte tepkilerini büyütebiliyor. Dışarıdan eğer fark edilirse ve bu durum büyümeye başlarsa sıkıntı oluyor. Yoksa hepimizin kendi içinde beslediği, farkında olmadığı ama ara ara yaptığımız takıntılara sahip olabiliriz. Bu kesinlikle bir şeye bağlıdır diyemeyiz ama belki o an bir şey düşündüğü için bunu yapma gereksinimi duyuyor. Sadece alıştığı bir davranış modeli olduğu için bunu yapıyor. Ama bunu artık işe gitmekte yolunu bulamıyorsa, bir yere gidemiyorsa, bu durum gündelik hayatına fazlasıyla etki ediyorsa ve karıştırıyorsa o zaman psikolojik destek almak gerekiyor.
EN ÇOK GÖRÜLEN TAKINTI TÜRLERİ
Bulaşma-temizlik takıntıları:Kişi elinde olmadan kirlenmeyle ve hastalık bulaşmasıyla ilgili kaygı yaşar. Mikrop bulaşma korkusuyla el sıkışmaktan, kapıları kapamaktan, insan içine çıkmaktan korkar, sürekli ve sık sık hatta bazen gününün büyük bir kısmında elini yıkamakla zamanını geçirir ya da evinde temizlik yapmakla ilgilenir.
Kuşku Takıntıları:Kişide sürekli bir şeyi yapıp yapmadığı ile ilgili takıntılar oluşur. Gaz ocağını açık mı bıraktım, kapıyı kilitledim mi, ütüyü fişte mi bıraktım gibi bir şeyleri yapmış ya da yapmamış olabileceğinden korku duyar ve emin olmak için tekrar tekrar kontrol eder. Bu tekrar kontroller kişinin işlevselliğini azaltacak, çok fazla zamanını alacak sayıya ulaşır.
Simetri Düzen Takıntıları:Kişi tüm yaşamında ve yaşadığı her yerde hastalık derecesinde aşırı düzgün ve simetrik olmaya dikkat eder ve bu onun tüm işlerini aksatacak kadar zamanını alır.
Dini İçerikli Takıntılar:Kişinin aklına istemsiz olarak, inancı ya da görüşlerine karşıt bir biçimde, sıkıntı yaratacak şekilde dini içerikli takıntılı düşünceler gelir. O sırada bu düşüncelerini kontrol edemez, yoğun kaygı ve suçluluk hissine kapılır.
Cinsellikle İlgili Takıntılar:Kişinin aklına istemsizce kendine, yaşına hiç yakıştıramadığı biçimde, cinsel obsesyonlar ya da eşcinsel olma korkusu ile ilgili takıntılar gelebilir. Eşcinsel olmaktan, eşcinsel ilişkiyi düşünmekten aşırı derecede korkabilir.
Hastalık Takıntıları:Kişi devamlı ve istemsizce hepatit, kanser, AIDS gibi hastalıklara yakalanacağı ile ilgili takıntılı düşünceler yaşar. Kişi devamlı hastanelere başvurur, kontrol ve tetkikler yaptırır.
Zarar Verme Tehditleri Takıntıları:
Özellikle sevdiği, değer verdiği kişilere elinde olmadan zarar vereceği ile ilgili takıntılı düşünceler yaşar. Özellikle yeni doğum yapmış annelerde bebeklerine istemsizce zarar vereceğiyle ilgili yoğun kaygı uyandıran düşünceler olabilir.
Obsesif kompulsif bozuklukta sıklıkla gözlemlenen kişinin insanlarla ve özellikle ailesiyle olan ilişkisini olumsuz yönde etkilemesidir.