Tedavi edilmeyen reflü kanserle sonuçlanabilir!
Yazar Özgür Demirtaş • Genel Cerrah • 29 Kasım 2017 • Yorumlar:
Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Özgür Demirtaş, reflünün ciddiye alınması ve takip edilmesi
gereken bir hastalık olduğunu belirterek, "Tedavi edilmeyen reflü, kanser de dahil birçok
hastalığa neden olabiliyor" dedi.
Pek çok insanda yemekten sonra hazımsızlık, ekşime ve yemek borusunda yanma yakınmaları
mevcut olduğunu belirten Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Özgür Demirtaş, “ Bu rahatsız edici
durum yemek borusuna ve hatta ağıza kadar gelen yemek ve mide asidi ile belirgindir. Bu
durum bazı kişilerde geçici olup, belli bir sürede ortadan kalkar. Ancak bazı kişilerde de
oldukça rahatsız edici ve ağrılı bir hastalık halini alır. Reflü adı verilen bu hastalık toplumda
yüzde 15-20 oranında görülür. Kadınlarda daha sık gözlenmesine karşın ciddi yemek borusu
hasarı erkeklerde daha sık gözlenir. Yaşlılarda ve çocuklarda oldukça ciddi durumlar
oluşturabilir.
Reflünün Belirtileri
Sık rastlanan belirtinin göğüste yanma olduğunu belirten Op. Dr. Demirtaş, “ Bazı insanlar bu
yanmayı midesinde, boyunda, omuzlarda ya da hatta sırtta ve kolda dahi hissedebilir. Kalp
ağrısından bazen ayırt edilemez. Genellikle bu nedenle doktora başvururlar. Göğüs ağrısı
nedeniyle koroner anjio yapılıp negatif bulunan yüzde 50 hastada reflü tanısı konmuştur.
Ağrıya ek olarak ağıza ekşi su gelmesi diğer sık rastlanan belirtidir. Boğazda ve ağızda kötü
bir tat bırakır, genellikle yemek sonrası nadiren yemek sırasında oluşur. Semptomlar sıklıkla
yatarken ve uyurken meydana gelir. Karında şişkinlik, geğirti, hıçkırık, gıcık hissi, kronik
öksürük, ağız kokusu, ses kısıklığı, ses tellerinde nodül ve astım nöbetleri diğer belirtileridir.”
dedi.
Reflü Tedavisi
Uygun hastalarda kapalı yöntemle yapılan ameliyatta yüz güldüren sonuçlar alındığını
belirten Op. Dr. Özgür Demirtaş, “ Ameliyat bir yeniden şekil verme ameliyatıdır. Organ veya
dokulardan bir kısmının kesilip çıkartılması söz konusu değildir. Reflü hastalarının önemli
bir kısmında yemek borusunun, göğüs boşluğu ile karın boşluğunu ayıran raf biçimindeki
diyaframdan geçtiği deliğin geniş ve gevşek olduğunu belirten Op. Dr. Özgür Demirtaş, “
Yemek borusu, mide kavşağındaki açılanma düzleşmiş, bu bölgedeki boğum yukarıya, göğüs
boşluğuna doğru kaymıştır. Bu yapısal bozulmaya kayıcı tip mide fıtığı denir. Ameliyatta
önce bu boğumun normalde olması gerektiği gibi diyafram rafının altında, karın boşluğu
tarafında kalacak şekilde konuşlanması sağlanır. Diyaframdaki delik yeniden doğal sıkılık
sağlanacak ayarda dikişlerle daraltılır. Son olarak da midenin şişkin, bombe üst kısmı, yemek
borusunun alt kısmı üzerine yaka biçiminde sarılırak dikilir. Bu şekilde yeniden bir yüksek
basınçlı bir boğum mekanizması oluşturulmuş olur.” dedi.