Terapiye Başlama Kararı Aldık, Ya Sonra?
Yazar Hacer Biltekin • Psikolog • 26 Nisan 2022 • Yorumlar:
Hayatımızın bir evresinde yaşadığımız sıkıntılarla baş edemediğimizi hissettiğimizde, önceden yaşadığımız bir durumun etkisinden çıkamadığımızda, kendimizi daha iyi anlamak istediğimizde psikoterapiye başlama kararı almaktayız. Terapiye başlama kararı büyük bir güç gerektirebilmektedir çünkü hayatımızda işlevsel olmayan tutum, davranışları, düşünceleri belki de çevreyi değiştirmeyi barındıran bir sürece girmeyi kabullenmek kolay değildir. Bu sebeple bu aşamaya gelebilmenin önemi yok sayılmamalıdır.
Başlama kararı alındıktan sonra diğer önemli adıma geçmiş oluyoruz: “Kime başvurmalıyım?”. Kendimizle alakalı en derin bilgileri paylaşacağımız uzmanı seçmek de kendi içinde bazı adımları gerektirmektedir. Ülkemizde henüz ruh sağlığına yönelik meslek yasası olmadığı için alandan olmayan kişilerle bu süreci başlatmak son derece tehlikeli olabilmektedir. Bu sebeple öncelik olarak başvurmayı düşündüğünüz uzmanın diplomasını sorgulamak büyük önem arz etmektedir. Ayrıca uzmanın kimlere yönelik hizmet verdiğine bakılmalıdır. Çocuk, ergen, yetişkin, aile gibi çeşitli birey ve gruplara yönelik terapi uygulanmaktadır. Hepsinin dinamikleri birbirinden farklı olduğundan uzmanı araştırırken bu detaya dikkat etmekte fayda vardır. Başvurulan uzmanın hangi ekolde çalıştığına bakmak genellikle göz ardı edilmektedir. Ekol denilen kavram terapistin süreç içinde bağlı kaldığı tedavi ve teknikler bütünüdür. İnsan davranışları konu edinildiği için bütün insanlığı kapsayan tek bir tedavi yöntemi bulunmamaktadır. Bu sebeple uygun olabilecek tedavi yöntemleri geliştirilmiştir. Ekoller; kuramcıların uyguladıkları veya gözlemledikleri teknikleri barındıran ve kişiler üzerinde faydalı olduğu bilimsel olarak kanıtlanmış yöntemlerdir. Ülkemizde yaygın olarak kullanılan ekoller; Bilişsel Davranışçı Terapi, Varoluşçu Terapi, Kısa Süreli Çözüm Odaklı Terapi, Psikanalitik Terapi, Sanat Terapisi olarak sıralanabilir. Her terapi ekolünün kendine has bir süreci olduğundan hayat görüşlerinize uyumlu olduğuna inandığınız bir ekole bağlı olan terapisti seçmek faydalı olacaktır.
Başvuru aşaması tamamlandıktan sonra en önemli kısma geçmiş bulunuyorsunuz: Terapist ile kurulan terapötik ilişki… Terapi ortamı; terapiste güven duyduğunuz, samimi bir iletişim kurduğunuz, güncel olduğuna inandığınız, mahremiyetinize saygı duyulduğu, birey olarak değerli olduğunuz sıcak bir ortamdır. Bu ortamın size uygun olup olmadığına karar vermek yaklaşık üç, dört seansı bulmaktadır. Terapistin size faydalı olmayacağına inanıyorsanız değiştirmenizde hiçbir sakınca bulunmamaktadır.
Psikoterapiye başlarken yukarıda bahsedilen kriterlere önceden dikkat edilmesi olası olumsuz deneyimlerin önüne geçilmesine katkı sağlayacaktır. Psikoterapi uygun koşullarda faydalı olacak bir süreçtir. Yıllardır hayatımızda var ettiğimiz düşünce yapıları, inançlar, karakter özellikleri belki de bozuklukların bir anda değişmeyeceğinin kabul edilmesi gerekmektedir. Size bir anda bunlardan kurtulmayı vaat edenlerden özellikle kaçınınız.